Dil biliminde karşılıklı anlaşılabilirlik, farklı fakat birbiriyle ilgili dil türleri konuşanların kasıtlı bir çalışma yapmadan ya da özel çaba harcamadan birbirlerini kolayca anlayabilecekleri diller ya da lehçeler arasında bir ilişkidir. Bu, dilleri lehçelerden ayırt etmekte genellikle en önemli kriter olarak kullanılır, fakat sosyodilbilimsel faktörler de göz önüne alınır. Diller arasındaki anlaşılabilirlik asimetrik olabilir; bu şekilde X dilinin konuşmacısı Y dilini, Y dilinin konuşmacısının X dilini anlamasından oranla daha fazla anlıyor. İki dil arasındaki anlaşılabilirlik nispeten simetrik ise, bu "karşılıklı" anlaşılabilirlik olarak nitelendirilir. Diller arası anlaşılabilirlik, çoğu zaman bir lehçe sürekliliği bağlamında, dünyanın birçok coğrafi yakınlığı olan dilleri arasında farklı derecelerde mevcuttur. Örnekler Kısmen veya yüksek oranda karşılıklı anlaşılabilirlik gösteren dillere şu diller örnek verilebilir: Afrikaans ve Hollandaca (kısmen) Batı Oğuz dilleri, Azerice, Özbekçe, Türkmence, Kırım Tatarcası, Kırımçakça, Karayca ve Urumca Çekçe ve Slovakça (önemli derecede) Makedonca ve Bulgarca Rusça, Ukraynaca ve Belarusça Danca, İsveççe ve Norveççe İngilizce ve İskoçça (Cermen) Bazı Romen dilleri (kısmen veya önemli derecede) Bu dillere ek olarak Urduca ve Hintçe (Hindustani), Boşnakça, Hırvatça, Sırpça ve Karadağca (Sırp-Hırvatça), Malezya Malaycası ve Endonezce (Malayca) ile Moldovaca ve Rumence yüksek oranda karşılıklı anlaşılabilirlik gösterir, ancak çoğu zaman bu diller tek bir dil altında sınıflandırılır ve birbirlerinin lehçesi olarak görülür. Ayrıca Çince, Almanca ve Arapça konuşurları, belirli bölgelerden seçildiğinde diğer bu dilin diğer konuşurları ile düşük karşılıklı anlaşılabilirlik göstermelerine rağmen bu diller sosyo kültürel sebeplerden ötürü tek bir dil kabul edilir ve bu dilleri tanımlamak için Dachsprache terimi kullanılır. Ayrıca bakınız Lehçe sürekliliği Kaynakça Kategori:Karşılaştırmalı dilbilim