Katolik Kilisesi teolojisi ya da kısaca Katolik ilahiyatı, Katolik Kilisesi Öğretici Kurumunun yetkisinde, doğal hukuka, kilise kanunlarına, dini yazılara, vahye ve elçisel geleneğe dayanmaktadır. Katolik Kilisesi’nin öğretileri, İznik İman Açıklaması ve Elçilerin İman Açıklamalarını da içeren Katolik Kilisesi Kateşizmi’nde özetlenmiştir. Katolik öğretileri , tarih boyunca önemli konular hakkında Papa’ın çağrısıyla toplanan kilise konsillerinde konuşulmuş ve netleştirilmiştir. Ayrıca, İsa’dan 50 yıl sonra havariler tarafından gerçekleştirilen Kudüs Konsili ilk konsil ve 1962 ile 1965 yılları arasında gerçekletirilen İkinci Vatikan Konsili son Ekümenik konsil olarak kabul edilmektedir. Katolik Kilisesi’nin Kutsal Ruh tarafından yönlendirildiğine ve öğretilerin hiç bozulmadan hatasızca korunduğuna inanılmaktadır. Kiliseye göre, Kutsal Ruh; dini yazılar ve elçisel gelenek yoluyla tanrısal gerçekleri ortaya koymaktadır. Elçisel gelenek, havarilerden beri kilise aracılığıyla aktarılan inançlardan oluşmaktadır. Ekümenik Konsillerin yorumlanmasında Ruhbanlar, Papa ile birlik içinde mevcut öğretileri yanlışlarken veya doğrularken, Papalık tarafından da bildirilmiş şekliyle, Katolik Kilisesi’nin Öğretici Kurumu olan Magisterium’un onaylamış veya doğrulamış öğretilerinin hatasız olduğu kabul edilir. Katolik teolojideki kilise kanunlarıyla, laik kanunları ilk ayıran İtalyan Protestan Alberico Gentili olmuştur. Litürji anlamına da gelen Katolik Kilisesi’ndeki ibadetler, kilise otoritesi tarafından belirlenmiştir. Efkaristiya ayini ve yedi sakrament ibadetlerin temelini oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak, kişisel dualar, tespih duası, Haçın Durakları gibi ibadet çeşitleri de bulunmaktadır. İnanç ilkeleri İnsan ile Tanrı arasındaki ilişki Katolik Kilisesi; Tanrı arzusu insanın yüreğinde vardır, çünkü insan Tanrı tarafından ve Tanrı için yaratıldı; Tanrı insanı kendisine doğru çekmeye devam ediyor, insan da aradığı gerçeği ve mutluluğu yalnız Tanrı’da bulabilir öğretisine sahiptir: Kilise İnsan Tanrı’yla ilişki kurabilir başlıklı bölümü, insan doğası ve eğilimi gereği dinsel bir yaratıktır. Tanrı’ dan gelip, Tanrı’ya giden insan tamamen insanca bir yaşamı ancak Tanrı’yla olan özgürce bağı sayesinde yaşar ifadeleriyle özetler. Tanrı’nın insanı karşılaması Kiliseye göre, Eski Ahit'ten başlayarak kendini yavaş yavaş gösteren Tanrı, bir insan olarak yeryüzüne oğlu İsa Mesih'i göndererek bu vahiy tamamlanmıştır. Bu vahyin Âdem ve Havva'nın günah işleyip yeryüzüne geldikten sonra kesilmediği, aksine, Tanrının onların düşüşünden sonra onlara bir kurtarıcı sözü verdiğini öğretmektedir. Tanrı, Nuh ve İbrahim ile yaptığı anlaşmalarla kendisini ortaya koyduklarına inanılır. Tanrı, Sina Dağı'nda Musa'ya yasayı teslim etmiş ve Eski Ahitte yer alan peygamberler aracılığıyla da konuşmuştur. Kaynakça Kategori:Katolik ilahiyatı ve doktrinleri Kategori:Hristiyan ilahiyatı Kategori:Katoliklik