Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kaynayan kurbağa

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
sağ|250px|Yanan elektrikli ocağın üstünde duran sos tavasının sapında oturan kurbağa Kaynayan kurbağa, canlı halde kaynayan bir kurbağayı anlatan yaygın bir anekdottur. Anekdotun temel dayanağı olan iddia, kurbağanın kaynayan suya atıldığında dışarı zıplayacağı; fakat soğuk suya konulup yavaşça ısıtıldığında neler olduğunu fark edemeyip yavaşça kaynayarak öleceğidir. Bu anekdot, genellikle insanların yavaşça gerçekleşen değişikliklere nasıl tepkisiz kaldığını göstermek için mecazi anlamda kullanılır. Günümüz biyologlarına göre bu dayanak aslında doğru değildir, zira suya batmış ve yavaşça ısıtılmış olan bir kurbağa, dışarı sıçrayacaktır. Bunun aksine, 19. yüzyılda yapılan pek çok araştırmada bu dayanağın gerçek olduğu söylenmiş, su yeterince yavaş ısıtılırsa kurbağanın fark etmeyeceği öne sürülmüştür. Kültürel kullanım Kaynayan kurbağa hikâyesi, genellikle mecazi bağlamda ve insanların aşamalı değişikliklere karşı uyanık olması gerektiği, aksi halde nihayetinde istenmeyen bazı sonuçlarla karşılaşabilecekleri mesajıyla anlatılır. Hikâye küçük bir adımın tetikleyeceği durumların en sonunda önemli sonuçlara yol açabileceğine ilişkin tartışmaları (kaygan zemin tartışmaları) desteklemek için anlatılabilir. Aynı zamanda, ekonomi ve iş alanındaki değişikliklerin kabul edilebilmesi için yavaşça gerçekleşmesi gerektiğini belirtmek için de kullanılır. "Kaynayan kurbağa sendromu" ifadesi, bazen bu mecazi anlamları kısaca ifade etmek için kullanılır. Bu hikâye pek çok defa anlatılmış ve pek çok defa değişik konulara işaret etmek için kullanılmıştır. 1960'larda Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği'ne gösterilen sempatiye, 1980'lerde hayatta kalmacılar tarafından yakın olduğu düşünülen uygarlığın çöküşüne ve 1990'larda iklim değişikliği ve şiddete maruz kalınan ilişkileri sürdürmek gibi konulara olan duyarsızlığa dikkat çekmek için kullanılmıştır. Ayrıca, libarteryenler tarafından sivil hakların yavaşça yok oluşununa dikkat çekme amaçlı kullanıldı. Çin'de de bir kuruluşun üyelerinin yavaşça kuruluştan ayrılmaya başlaması üzerine, bu konuda halkı uyarmak için kullanıldığı bilinmektedir. Çevreci yazar Daniel Quinn, 1996 yılında yazdığı The Story of B adlı eserinde, insanlık tarihi, nüfus artışı ve gıda artıklarını anlatmak için kaynayan kurbağa hikâyesine bir bölüm ayırdı. Hikâyenin değiştirilmiş bir şekli, Al Gore tarafından sunumlarında ve 2006 yılında çekilen filmi Uygunsuz Gerçekte küresel ısınmaya karşı duyarsızlığı anlatmak amacıyla kullanılmıştır. Gore'un kullandığı hikâyede, kurbağa zarar görmeden önce kurtarılmaktadır. Felsefede, kaynayan kurbağa hikâyesi, sorites paradoksunu açıklamanın bir yolu olarak kullanılır. Bu paradoks, her bir defada içinden tek bir kum tanesi alınan bir kum yığınını konu alır ve belli bir noktadan sonra kalan miktarın bir kum yığını olarak tanımlanıp tanımlanamayacağını sorar. Bilimsel arka plan 19. yüzyılda suda yavaşça ısıtılan kurbağalar üzerine pek çok deney yapıldı. 1869 yılında, ruhun yerine dair deneyler sırasında, Alman psikolog Friedrich Goltz, beyni alınmış bir kurbağanın yavaşça ısıtılan suda kaldığını; fakat, sağlıklı kurbağaların kaçmayı denediklerini gözlemledi. Diğer deneylerde ise kurbağaların yavaşça ısıtılan sudan kaçmaya çalışmadıkları sonucuna varıldı. Heinzmann, 1872 yılında yaptığı deneyde suyun yeterince yavaş ısıtılması halinde normal bir kurbağanın kaçmaya çalışmayacağını gözlemledi, 1875 yılında Fratscher de aynı sonuca vardı. Goltz suyun sıcaklığını on dakikada 17,5°C'den 56°C'ye, yani dakika başına 3,8°C'lik bir hızla ısıttı ve deneyinde normal kurbağalar kaçmak istedi; Heinzmann ise suyu 90 dakikadan fazla bir sürede 21°C'den 37,5°C'ye çıkarttı, ki bu dakika başına 0,2°C'den az bir artış anlamına gelmektedir. 1897 yılından kalma bir kaynakta şu ifadeler yer almaktadır: "Bir deneyde sıcaklık saniye başına 0,002°C'lik bir hızla arttırıldı ve kurbağa 2,5 saat sonra hareket etmedi ve ölü bir halde bulundu." Ancak bu doğruluğu konusunda bazı eleştiriler almıştır. Saniyede 0,002°C ile 2,5 saatte suyun sıcaklığı 18°C artar. Eğer su kaynadıysa suyun son sıcaklığı 100°C'ye yakın olmalıdır. Bu durumda kurbağa suya en az 82°C'de konulmuş olmalıdır. Kurbağa zaten bu sıcaklıkta anında ölecektir. İkinci eleştiri kurbağanın 2,5 saat boyunca hareket etmemiş olmasıdır. Bir kurbağa 2,5 saat içinde, sıcaklığa bağlı olmasa bile, hareket edecektir. 1888'de William Thompson Sedgwick bu deneylerin sonuçları arasındaki açık çelişkiyi, deneylerde kullanılan farklı ısıtma derecelerinin bir sonucu olarak açıkladı: "Gerçek şu gibi görünüyor, eğer ısıtma yeterince kademeliyse, normal kurbağalarda bile refleks söz konusu olmaz; eğer ısıtma daha hızlıysa, ama yine de kademeli denilebilecek şekildeyse, hiçbir şart altında normal kurbağanın ölmesini garanti altına almaz." Modern kaynaklar fenomenin gerçek olduğunu tartışma eğilimindedir. 1995'te Harvard Üniversitesi Biyoloji bölümünden Profesör Douglas Melton, konuyla ilgili "Bir kurbağayı kaynayan suya atarsanız, dışarı atlamaz. Ölür. Kurbağayı soğuk suya atarsanız, su ısınmadan dışarı atlar-sizin için orada uslu uslu oturmaz." ifadelerini kullandı. National Museum of Natural History'de sürüngenler ve amfibi hayvanlar sorumlusu olan George R. Zug da, "Çıkmasının bir yolu varsa, kurbağa kesinlikle çıkıp gidecektir." diyerek bu öneriyi reddeder. 2002'de Oklahoma Üniversitesinin Zooloji bölümü emekli profesörlerinden Dr. Victor H. Hutchison, amfibi hayvanların ısıyla ilişkilerine dair bir araştırmayla bağlantılı olarak, "Efsane tamamıyla yanlış!" sözlerini sarf etti. Hutchison pek çok kurbağa türü için en yüksek kritik sıcaklığın çağdaş araştırma deneyleriyle nasıl belirlendiğini anlattı: Su dakikada 2°F ya da 1,1°C ısıtılırken kaçmaya çalışan kurbağa giderek artan oranda hareketli hale gelir ve kap buna uygunsa sonunda oradan dışarı atlar. Yorum Hukuk profesörü ve hukuk yorumcusu Eugene Volokh 2003'te, gerçek kurbağaların davranışı ne olursa olsun, kaynayan kurbağa hikâyesinin mecaz olarak kullanışlı olduğunu belirtti ve bunu deve kuşunun kafasını kuma gömmesi mecazına benzetti. Ekonomi dalında Nobel Ödülü bulunan ve New York Timesa dışarıdan yazılar yazan yazar Paul Krugman, Temmuz 2009'da bu mecazı gerçek kurbağaların böyle davranmadığını belirterek köşesinde kullandı. Gazeteci James Fallows 2006'dan itibaren bunu "aptal bir uydurma" ve bir "mit" olarak tanımlayarak, insanların bu hikâyeyi anlatmaya bir son vermelerini gerektiğini savundu. Ancak Krugman'ın köşe yazısından sonra, "kaynayan kurbağa cephesinde barış" ilân etti ve hikâyenin aslında doğru olmadığını belirttikten sonra onu kullanmanın sorun yaratmayacağını ifade etti. Kaynakça Kategori:Şehir efsaneleri Kategori:Hayvanlara uygulanan şiddet
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri