Seni çok özlüyorum. Ben seni çok sevdim. Umarım sen de bizi çok sevmişsindir. Umarım yanımızda hayatının bir kısmı güzel geçmiştir. Geldiğinde miniciktin. Annemin sana tavuk uzattığı ve senin o minicik halinle deli gibi o haşlanmış tavuğa saldırdığın an hala gözümün önünde. Afifle yedikten sonra o minicik göbeğini sererek huzurla yatman.. Unutamıyorum güzel oğlum. Uyurken gelip seni öpmek benim en sevdiğim şeydi. Senin aslında uyanık olman ve benim seni öptüğümü bilmen ama hala uyuyormuş gibi yapman.. Bir biraz daha öpmeye başladığım an mırlamaya başlaman.. Canın sıkıldığında yanıma gelip ayağımın dibinde seni sevmem için taklalar atman.. Ayağıma sürtünmen. Her sabah kalktığım zaman tuvalete geçerken üzerime atlayarak beni korkutmaya çalışman.. Bu sabah tuvalete gidemedim. Ayaklarım izin vermedi. Seni aradı gözlerim.. Keşke olsaydın ve yine beni üstüme zıplayarak, ayaklarıma pati atarak korkutmaya çalışsaydın. Ben de şerefsiz seni diyerek peşinden koşsam ve sen oturma odasına kaçsaydın.. Evin ortasında adeta bir kaplan gibi asaletli bir şekilde yürümeni özledim. Biz sohbet ederken dolapların üstüne çıkıp oradan bize bakmanı, bizi dinlemeni özledim. Oturma odasında olan masaya yayılarak yatmanı özledim. Dışarıdan geldiğimiz zaman bizi karşımanı özledim. Evde bulunan her şeye burnunu sokmanı özledim. Ben seni çok özledim.