Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kehribar

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
[[Dosya:An Ant in Colombian amber.jpg|küçükresim|upright=1.14|Kehribar süs eşyası yapımında kullanılan açık sarıdan kızıla kadar çeşitli renklerde, yarı saydam, kolay kırılabilen ve ağaç reçinesi fosilidir. Kehribara yapışan fosilleşmiş böcek, yaprak ve çiçek kalıntıları diğer taşlarda görülmeyen önemli özelliklerdendir. Bu kalıntıların incelenmesi eski devirler hakkında aydınlatıcı bilgilerin edinilmesine yardımcı olmaktadır.]] Farklı tonlarda işlenmemiş amberler.|küçükresim|upright=1.14[[Dosya:2007 01 3000 muchowka sciaridae.jpg|Amber içinde kalarak fosilleşmiş, Sciaridae familyasından bir sinek.|küçükresim|upright=1.14]] [[Dosya:Boite Konigsberg en ambre des Mines de Kaliningrad (1999).JPG|küçükresim|Reshetniak'ın, Kaliningrad'dan Riga'ya getirilen eşsiz kehribar koleksiyonunu sunan "Baltık Altını" sergisinde görülen "Konigsberg" kutusu, 1999]] Kehribar, çamgiller (Pinaceae) familyasından, bir çam türü olan Pinus succinifera ağaçlarının fosilleşmiş reçinesidir. Toplumlarda bazı süs eşya yapımında kullanılan açık sarıdan kızıla kadar çeşitli renklerde yarı saydam, kolay kırılabilen ve bir yere gömüldüğü zaman ufak cisimleri kendine çekme özelliği kazanan bir fosildir. Baltık Denizi'nden (Rusya, Polonya) çıkarılan kehribar, yüzyıllardan beri kadınların süs eşyalarından en gözde sayılan taşlardan biri olarak benimsenmiştir. Parlaklık ve renk açısından onu hiçbir saydam taş ile kıyaslamak mümkün değildir. Kehribara yapışan fosilleşmiş böcekler, yabani bitkilerin fazla oluşu, diğer taşlarda görülmeyen önemli özelliklerdendir. Dünya kehribar yataklarının %90'ı Rusya'nın Kaliningrad Bölgesinde bulunmaktadır. Avrupa'da kehribar yatakları en çok Rusya, Ukrayna, Romanya, İsveç, İngiltere, Hollanda ve Sicilya'da görülmektedir. Kehribar ortalama 25 ile 40 m arasında değişen bir derinlikte ve eski devirlerde meydana gelen denizaltı çökeltilerinin iki tabakası arasında damarlar şeklinde bulunmaktadır. Buna mavi toprak denilmektedir. Bu kehribarın ikinci vatanıdır. Birinci vatanı ise bugünkü İskandinav ve Polonya Baltık Denizi'nin büyük bir kısmını içine alan sahalardır. Buralarda bir zamanlar büyük ormanların bulunduğu tahmin edilmektedir. Kıtalar arasındaki büyük değişikliklerin sonucunda bu bölgeler sular altında kalmış ve uzun seneler sonucu toplanan çam sakızı kütleleri deniz suyuyla sürüklenip gitmişti. Bunlar üzerine kum ve çakıl taşlarının kaplanması ile mavi toprak olarak bilinen tabaka oluşmuştur. Yapılan tetkikler sonucunda bilim insanları bu yönde karar vermişlerdir. Çok beğenilen bu süs eşyası yanında, kullanılan taşın içindeki böcek, yaprak ve çiçek kalıntıları hiçbir zaman bozulmayacak şekilde mumyalanmıştır. Bunlar eski devirler hakkında aydınlatıcı bilgilerin edinilmesine yardımcı olmaktadır. Kehribarda deterpenik reçine asitleri, rezenler ve biraz uçucu yağ bulunur. Kehribardan çeşitli kadın eşyaları yanında, tespih ve ağızlık da yapılmaktadır. Eskiden uyarıcı ve antispazmodik olarak da kullanılırdı. Bugün ilaç olarak da kullanılmaktadır. Türkiye'de kehribar genellikle gösterişli tespih yapımında kullanılmaktadır. Fiziksel ve kimyasal özellikleri Kehribarın tüm özellikleri, yaşına, gömülme şartlarına ve reçine salgılayan ağacın türüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Kehribar amorf (şekilsiz) olup, saydam, yarı saydam veya opak olabilir. Sedimentler içinde genellikle düzensiz topak, nodül (yumru), sarkıt veya damlacık şeklinde bulunur. Kehribar bir mineral olmadığından sabit bir kimyasal formülü yoktur. Ancak C I H I O şeklinde bir kompozisyon verilebilir. Yapısındaki ana elementler olan C %67-87, H %8,5-11, O %15, S %0-0,46 oranlarında olabilir. Özgül ağırlığı 1,05-1,30 g/cm'tür. Tamamen saydam Kehribarın özgül ağırlığı 1,1 g/cm'tür. Beyaz renklisinin özgül ağırlığı 0,90-0,96 gr/cm'tür ki özgül ağırlığı 1 olan saf suda yüzebilir. Kehribar %10 oranında tuz bulunduran suda yüzecek kadar hafiftir. Sertliği Mohs sertlik cetveline göre 2,5-3 değerindedir. Kehribarın sertliği, özgül ağırlığı ve kimyasal formülü bulunduğu jeolojik koşullara bağlı olarak bölgeden bölgeye küçük farklılıklar gösterebilir. Sertlik Baltık bölgesinde 2-2,5, Dominik'te 1-2 olup Burma (Myanmar)'da 3 civarındadır. Yapısında sıkça bulunabilen succinic asidin formülü ise COOH(H2)2COOH15 şeklindedir. Turuncu, sarı, kırmızı, kahverengi, konyak rengi, bal rengi, altın rengi, kemik rengi, siyah, renksiz, mavi ve yeşil renklerde bulunabilir. Kehribarın 256 farklı renk tonu katalog haline getirilmiştir. Kehribar hafifçe ısıtılırsa reçine kokusu duyulur, 150°C'ye kadar ısıtılırsa yumuşar, 375°C civarında ise parlak, dumanlı bir alevle, hoş bir çam reçinesi kokusu çıkararak yanar. Milattan önce 600'lü yıllarda Miletli Thales kehribarın yünlü kumaş, post gibi yüzeylere sürtüldüğünde kıvılcım çıkarttığını görmüş, sonra onun saç teli, saman, odun kıymığı gibi hafif maddeleri kendine çektiğini gözlemiştir. Bu özellik 2000 yıl gizemini korumuş ancak 1600'lerde Dr. William Gilbert kehribarın manyetik özelliğini araştırmış ve eski Yunan'da kehribarın ismi olan Elektrondan esinlenerek elektrik sözcüğünü ilk kullanan bilim insanı olmuştur. Tıpta ve diğer alanlarda kullanımı Eskiden tıpta şöhrete ve epeyce kullanım alanına sahip olan amber bugün bu amaçla kullanılmaz. Geçmişte saflaştırılmış amber yağı isteri ve boğmacada kullanılmıştır. Aynı zamanda ilkçağdan bu yana güzel koku imalatında da kullanılmıştır. Amber, Anadolu'da da yaygın olarak kullanılmaktadır. Amber mürekkep imalatında da kullanılmaktadır. Kehribar olarak da bilinmekte ve takı yapımında sıklıkla kullanılmaktadır. Antik Romada çeşitli hastalıklara karşı (akıl hastalıkları) koruyucu olarak kullanılmıştır. Kehribar tozu ile bal karışımının boğaz, kulak ve göz rahatsızlıkları için, suyla içilen kehribar tozunun ise mide hastalıklarına iyi geldiği düşünülmekteydi. Fars bilim insanı İbni Sina, kehribarı birçok hastalığa ilaç olarak niteliyordu. Doğu ülkelerindeki inanışa göre, kehribar dumanı ruhu güçlendiriyor ve cesaret veriyordu. Çin'de, succinic asit ve haşhaşdan yapılan şurup sakinleştirici ve ağrı kesici olarak kullanılıyordu. Orta Çağ'da, sarılığın iyileştirilmesi için kehribar taneleri taşınırdı. Vücut zayıflığına ve cildin sağlıksız rengine bu sarı taşın sihirli güçlerinin engel olacağına inanılıyordu. Doğumu çabuklaştırdığı, yılan ısırmalarına, diş ağrısına, romatizmaya çare olduğu düşünülüyordu. Oleum Succini (Kehribar yağı), balsamum succini (Kehribar balzamı), extractum succini (Kehribar ekstresi) o dönemlerde reçetelerde sık sık kullanılmıştır. Prusyalılarda böbrek taşı rahatsızlıkları için kehribar reçetelerini kullanmışlardır. Litvanya'da ölen kişinin ardından kehribar tütsü yakılarak, şeytani ruhların bedenden uzaklaşmasına ve iyi ruhların çağrılmasına çalışılırdı. Yeni doğan bebeklerin ise tütsülenerek hızlı büyüyüp yetişmesine, yeni evlilerin ise mutlu yaşayıp, savaşa giden erkeklerin zaferle dönmelerinin sağlanmasına çalışılırdı. I. Dünya Savaşı'na kadar kehribar hala bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktaydı. Votka ve kehribar parçalarından yapılan karışımın erkeklerde cinsel gücü arttırdığına inanılıyordu. II. Dünya Savaşı'na kadar, özellikle Almanya'da kehribar tesbihler bebeklerin üzerine konularak, dişlerinin acısız ve güçlü çıkması sağlanmaya çalışılırdı. Bugün Litvanya'da hala birçok kadın, parlatılmamış kehribardan yapılmış kolyelerle guatrdan korunmaya çalışırlar. Kehribarın Sınıflandırılması Kehribar, kimyasal ve yapısal bakımdan 5 sınıfa ayrılır. Ayrıca kehribar taşlarının üretim bakımında da ayrı bir sınıflandırması vardır. Birinci sınıf kehribar, içeriğindeki asitler bakımından 3 alt sınıfa ayrılır; la, lb, lc. La : Bu alt sınıf 1. sınıf Kehribar Succinite yani Normal kabul edilen Baltık Kehribar'ı da içerisine alır. Communic Asit tabanlı olan bu sınıf bol miktarda Succunic Asit içerir. Geleneksel tıpta bu asitten bol bulundurduğu için tercih edilmiş olan sınıftır. Ayrıca Avrupa kültüründe ağrı kesici ve huzur verici etkisi için genellikle diş çıkaran bebeklere kehribar kolye takılmasının sebebi de bu sınıf kehribarın içerdiği succinic asittir. Zaten Baltık Kehribar - Damla Kehribar denilen bu kehribarın gerçek ismi olan Succinite de bu asitten alır ismini. Lb : Bu alt sınıf 1. sınıf kehribar da communic asit tabanlı bir kehribar olmakla beraber, içeriğinde succunic asit bulunmaz. Bu sebepten bu kehribar görüntü olarak gözlerinize hitap etmekle birlikte tıp açısından veya ağrı kesici özellikli kehribar kolye - kehribar diş kolyesi yapımında etkisiz, dolayısıyla daha düşük değerlidir. Lc : Bu alt sınıf 1. sınıf kehribar içeriğinde ozonic asit ve zanzibaric asit denilen asit çeşitlerinden bulundurur. En tanınan temsilcisi Dominik Kehribarıdır. Görünüş olarak göz alıcı, transpara ve bol fosillidir. İçerisinde pek çok böcek fosili gördüğümüz kehribarlar genellikle bu gruba mahsustur. Succunic asit içermemesinden dolayı tıbbi ve avrupa geleneksel takı imalatı açısından düşük değerlidir. Kaynakça Notlar Türkiye Gazetesi Rehber Ansiklopedisi. K dizini 10. cilt, 29.-30. sayfalar. Kategori:Fosil reçineler Kategori:Değerli taşlar Kategori:Arapça deyişler Kategori:Amorf katı
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri