Türban sorununa yönelik bir adım atacak mısınız? - Evet, sorunu çözeceğiz ve herkes üniversiteye girebilecek. - Nasıl yapmayı planlıyorsunuz? - Bize bırakın, çözeceğiz. Ancak sonra dönüp geri adım atarak, "Ben türbanlıların üniversiteye gireceğini söylemedim ki!" demek siyasetin bir parçası olabilir mi? Olabiliyor. Bir parti liderinin, "X sorununu nasıl çözeceksiniz?" sorusuna verdiği cevap "Biz hallederiz, endişelenmeyin" olabilir mi? Evet, böyle bir cevap olabiliyor. Bu lider, açık bir şekilde konuştuğunu inkar edip ardından "Ben öyle demedim ki!" diyebiliyor mu? Evet, diyebiliyor. Bunun basit nedeni, hiçbir şeyin önemli olmaması. Kemal Kılıçdaroğlu, somut hiçbir şey söylemeden her şeyin "halledileceği, mükemmel olacağı" vaatlerinde bulunmaya devam edecek. "Ama nasıl yapacaksınız?" diye sorulduğunda somut bir cevap alamayacaksınız. Eğer köşeye sıkışırsa, yine aynı şekilde konuştuğunu inkar edecek. Peki bu durumun sonucu ne olacak? CHP seçmeni yine Kılıçdaroğlu'na oy verecek mi? Alternatif var mı? Seçmeni kaybetme riski olmayan bir lider neden değişsin, neden çaba göstersin? Zaten iktidar olma ihtimali yok. Ne kazanacak, ne kaybedecek? Beklentiler nedir, umutlar nerdedir, bu da anlaşılmış değil. Baykal'ın cinsel skandal nedeniyle istifa etmesi güzel kardeşim, değişimin asıl sebebi budur. İç dinamiklerden kaynaklı bir değişim yok, kaset olayından kaynaklanan bir değişim var! Ancak bu da bir süre sonra sınırlarına ulaşır ve idare edilmeye devam edilir. Eğer Kılıçdaroğlu ne derse desin, ona oy verecek olan kişi kendini biraz sorgulamalıdır, "Niçin böyle davranıyorum?" diye. Çünkü bu tam olarak "yobazlık"tır, güzel kardeşim.