- Görüyor musun kendini?- Evet, bir an neşelisin, deliler gibi. Hemen sonra dünya başına yıkılıyor, en dibe vuruyorsun. - Farkındayım. + Neden olduğunu düşünüyor musun? - Eski alışkanlıklardan vazgeçmeye çalışmak ve yeni düzene ayak uydurmaya çalışmak. + Bravo, bravo. Bu arada yazmak gerçekten rahatlatıcı mı? - Hiç tahmin etmezdim. Her kelimeyi deftere yazdığımda içimdeki sıkıntının azaldığını hissediyorum. + Gerçek duyguları yazıyorsun, korkmadan, umursamadan, kaygılanmadan. Buradaki en önemli nokta korkmamak. - Evet, yaz gitsin diyorum. Ne olacak ki? Her kelime biraz daha ferahlıyor içimi. + Keşke hep böyle yapabilseydik. Saçma alışkanlıkların peşinden koşmak yerine. Geç de olsa farkına vardın ama. - Özür dilerim. + Tamam tamam, seni belki affedemem ama benim de senin gülmeni istiyorum. - Gerçekten mi istiyorsun bunu? + Evet evet, neticede aynı beyni, aynı vücudu paylaşıyoruz ve istesek de terk edemeyiz birbirimizi. - Eğer imkanın olsa ne yapardın? + Bir an düşünmezdim, giderdim. - ... + Ama iyileştiğini görmeyi ve belki senin için kalabilmeyi çok istiyorum. - Gerçekten mi? + Evet evet. Hadi neşeni bozma. - Sana sarılabilir miyim? + Belki bu kadarına gerek yok. - Konuştuğun insanlar seni mutlu ediyor mu? + Bilmiyorum ki. Seninle baş başa kalmak içindeki bu zihin karmaşasından daha iyi, en azından beni kontrol etmeye çalışmıyorlar. - Anladım. + Haydi, kaldır şu aynayı. Bu gece bitsin artık.