Kınamak ahlaki yargı içerir, bir tercihe dönük eleştiridir. Kafasına taş düşen insan kınanamaz çünkü durum, yapılan tercihin direkt bir sonucu değildir. Eşini aldatan insan kınanabilir çünkü ortada ahlaki boyut barındıran bilinçli bir tercih söz konusudur. Yani kınanan şey "başa gelebilen" bir şey değildir. Bakkaldan ekmek almak ya da bardaktaki suyu içmek insanın başına gelmez. Bunlar oksimoron ifadelerdir. Dolayısıyla bu entrynin girildiği başlık da oksimoron bir ifade içerir. Bu sözün daha doğru fakat eksik ifade edilmiş hali "kınadığın şeyi yapmadan ölmezsin" olabilirdi, ancak bu haliyle önermenin hiçbir hikmetli tarafı kalmamış oluyor.
Bu söze göre, eğer ben çocuklarını döven bir insanı kınarsam, bu bir gün çocuk yapacak ve onları dövecek olduğum anlamına geliyor. Üstelik çocuklarımı dövmenin sebebi de başkasını kınamış olmam olacak. İnandiricı olmamayı geçtim, "kimse kimseyi kınamasın" demekten öteye geçen ne bireysel ne de toplumsal olarak çıkarılabilecek hiçbir ders yok burada. Burada sözün yaşadığı anlam kaybı "başa gelme" ifadesinin çıkarılmasından kaynaklanıyor. Bu ifade tüm ailesini katletmiş kişinin kendine "kader mahkumu" demesinden farklı bir anlam taşıyor.
Orijinal sözde başa geleceğinden bahşedilen şey "aldatmak" değil, yani kınanan şey değil, aldatıp aldatmama ikileminin kendisidir. Aslında sözün özünde gizli olan mesaj, kınadığın insanın düştüğü ahlaki ikileme senin de düşme ihtimalin olduğudur. Bir ahlaksızlığa tanıklık ettiğinde bu durumu ahlaksız kişi vasıtasıyla bir tür kendini yüceltme veya öfke kanalize ederek rahatlama fırsatı olarak görmenin ötesine geç, şeytanlaştırdığın ve kendinden tamamen ayrı yerde konumlandığın kişiyi bu yola sokan insani koşulları fark et, aynı ikileme düşmen durumunda hangi zayıflıklarının seni yanlış yola itebileceğini düşün, demektedir aslında bu söz. Yani en azından bir yorumu bu olabilir.
Sonuç olarak aslında bu sözün kıymetsiz bir söz olduğunu düşünmüyorum ama mevcut formunun 2+2=5 işlemi gibi, öncüllerle sonuçların tutmadığı yanlış bir kurgulamaya kurban gittiğini düşünüyorum.
Bu söze göre, eğer ben çocuklarını döven bir insanı kınarsam, bu bir gün çocuk yapacak ve onları dövecek olduğum anlamına geliyor. Üstelik çocuklarımı dövmenin sebebi de başkasını kınamış olmam olacak. İnandiricı olmamayı geçtim, "kimse kimseyi kınamasın" demekten öteye geçen ne bireysel ne de toplumsal olarak çıkarılabilecek hiçbir ders yok burada. Burada sözün yaşadığı anlam kaybı "başa gelme" ifadesinin çıkarılmasından kaynaklanıyor. Bu ifade tüm ailesini katletmiş kişinin kendine "kader mahkumu" demesinden farklı bir anlam taşıyor.
Orijinal sözde başa geleceğinden bahşedilen şey "aldatmak" değil, yani kınanan şey değil, aldatıp aldatmama ikileminin kendisidir. Aslında sözün özünde gizli olan mesaj, kınadığın insanın düştüğü ahlaki ikileme senin de düşme ihtimalin olduğudur. Bir ahlaksızlığa tanıklık ettiğinde bu durumu ahlaksız kişi vasıtasıyla bir tür kendini yüceltme veya öfke kanalize ederek rahatlama fırsatı olarak görmenin ötesine geç, şeytanlaştırdığın ve kendinden tamamen ayrı yerde konumlandığın kişiyi bu yola sokan insani koşulları fark et, aynı ikileme düşmen durumunda hangi zayıflıklarının seni yanlış yola itebileceğini düşün, demektedir aslında bu söz. Yani en azından bir yorumu bu olabilir.
Sonuç olarak aslında bu sözün kıymetsiz bir söz olduğunu düşünmüyorum ama mevcut formunun 2+2=5 işlemi gibi, öncüllerle sonuçların tutmadığı yanlış bir kurgulamaya kurban gittiğini düşünüyorum.