Piri Reis'in çok gizemli bir kitabı olan *Kitab-ı Bahriye*, içinde çizdiği haritalarda cinlerin yerlerini gösterdiği iddia edilen bölümler içermektedir. 1513 yılında çizdiği ve Kanuni Sultan Süleyman'a hediye ettiği haritanın orijinalinden yalnızca Güney Amerika ve Antarktika kısımları günümüze ulaşmıştır. Bu harita, o dönemde denizciler için devrim niteliğinde bir kaynak niteliğindedir ve üç boyutlu bir çizim olarak dikkat çekmektedir. Harita, Güney Amerika ve Antarktika'daki hayvan, bitki, demografik ve sosyo-kültürel yapıyı kusursuz ve milimetrik hassasiyetle tasvir etmektedir.
Haritaya ilişkin ilginç bir not da dağların Antarktika ile birleştiğine dair bir işaret içermektedir. Normalde bu iki kara parçası arasında dağ bulunmamakla birlikte, uzaydan çekilen fotoğraflar ve modern teknolojiyle yapılan araştırmalar, denizin altından devam eden dağların varlığını ve Antarktika'yla birleştiğini kanıtlamıştır. Antartika'nın resmi keşif tarihi 1818'dir ve sonar cihazlarla keşfedilmiştir.
Piri Reis'in cinler konusuna gelince, *Kitab-ı Bahriye* 1. cilt, 79. sayfada Piri Reis'in şu sözlerini okumaktayız: "Hem pusulayı hem haritayı gerçekten iyi bil çünkü onu Süleyman Peygamber gerçekleştirdi. Zira ona insanlar, cinler, vahşi hayvanlar, kuşlar ve karıncalar tabi olmuştu. Rüzgarlar da ona tabi idi. Bu hakkın emridir. Harita ermişlerin işidir, insan eli değildir, onların kıl kadar hatası yoktur."
Haritanın sol alt kısmına baktığımızda, Piri Reis'in not düştüğü bir varlık görüyoruz. Orijinal metni aynen aktarıyorum: "*Bu varlığın boyu aslında 7 karıştır göz aralığı da 1 karış olan bu canavar zararsızdır.*" (Kafasında ateş figürü olan soldaki varlık).
Piri Reis, yandaki yaratık için ise şunu yazmaktadır: "O kadar çirkindiler ki gözleri birbirinden ayrıktı ve bunları insanlar gördüğü zaman ürker. Bize benzemezler." Piri Reis, kafasında ateş olan bir canlı olup olmadığı sorusuna ise "Bildiğim kadarıyla yok" cevabını vermektedir. Ancak bu canlıya en yakın sembolik bir varlık olarak Baphomet'i, Tapınak Şövalyeleri'nin simgesi olarak belirtmektedir.
Piri Reis'in *Kitab-ı Bahriye* adlı eseri, diğer eserleriyle birlikte (bkz: Hadikat'ül Bahriye, Bilad-ül Aminat, Eşkalname) denizcilik ve harita bilimi tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.
Haritaya ilişkin ilginç bir not da dağların Antarktika ile birleştiğine dair bir işaret içermektedir. Normalde bu iki kara parçası arasında dağ bulunmamakla birlikte, uzaydan çekilen fotoğraflar ve modern teknolojiyle yapılan araştırmalar, denizin altından devam eden dağların varlığını ve Antarktika'yla birleştiğini kanıtlamıştır. Antartika'nın resmi keşif tarihi 1818'dir ve sonar cihazlarla keşfedilmiştir.
Piri Reis'in cinler konusuna gelince, *Kitab-ı Bahriye* 1. cilt, 79. sayfada Piri Reis'in şu sözlerini okumaktayız: "Hem pusulayı hem haritayı gerçekten iyi bil çünkü onu Süleyman Peygamber gerçekleştirdi. Zira ona insanlar, cinler, vahşi hayvanlar, kuşlar ve karıncalar tabi olmuştu. Rüzgarlar da ona tabi idi. Bu hakkın emridir. Harita ermişlerin işidir, insan eli değildir, onların kıl kadar hatası yoktur."
Haritanın sol alt kısmına baktığımızda, Piri Reis'in not düştüğü bir varlık görüyoruz. Orijinal metni aynen aktarıyorum: "*Bu varlığın boyu aslında 7 karıştır göz aralığı da 1 karış olan bu canavar zararsızdır.*" (Kafasında ateş figürü olan soldaki varlık).
Piri Reis, yandaki yaratık için ise şunu yazmaktadır: "O kadar çirkindiler ki gözleri birbirinden ayrıktı ve bunları insanlar gördüğü zaman ürker. Bize benzemezler." Piri Reis, kafasında ateş olan bir canlı olup olmadığı sorusuna ise "Bildiğim kadarıyla yok" cevabını vermektedir. Ancak bu canlıya en yakın sembolik bir varlık olarak Baphomet'i, Tapınak Şövalyeleri'nin simgesi olarak belirtmektedir.
Piri Reis'in *Kitab-ı Bahriye* adlı eseri, diğer eserleriyle birlikte (bkz: Hadikat'ül Bahriye, Bilad-ül Aminat, Eşkalname) denizcilik ve harita bilimi tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.