Safiye: Marpuçcu baba hazretleri'nden ne diledin kız?
Sıdıka: Park yeri...
Safiye: Hazretleri'nin huzurunda çimdirmiyim şimdi!
Ülü kimselerin türbesinde huzura çıkınca makara yapılmaz...
Hele anneyle dalga geçmek hiç olmaz, çarpılırsın alimallah...
Bööle yamulup helezonik kalırsın...
Sıdıka: Niye? Dalga filan geçtiğim yok, ben hazretleri'ne dua okuyup, park yeri istedim...
Senede de araba istiycem kısmetse...
Safiye: O dilin şişer de kalır ağzının içinde, dalga geçme diyorum sana!.. Park yeri istemişmiş...
Direkman araba istesene madem...
Niye işi uzatıyosun? Marpuçcu baba hazretleri park kâhyası mı sana park yeri bulacak?
Sıdıka: Bizi batıran bu zihniyet işte... Önce alt yapı sorununu halletmeye çalışıyoruz heralde..
Park yerin, sürüyecek yolun olmadıktan sonra rolsroys'un olsa ne yazar...
Bütün hıyar tüketiciler gibi üç kuruşu denkleştirip araba almakla olmuyo bu iş...
Safiye: Hıyar deme hazretleri'nin huzurunda...
Hem senin araba istemen bile manasız...
Gelinlik kızsın, hayırlı bi kısmet istesene...
En azından kısmetinle ilgili altyapı hizmetleri iste, kocana iyi bi iş, bedelli askerlik filan.
Sıdıka: Bana ne, onları erkek tarafı istesin.
Safiye: Manyak! Önce akıl fikir istemek lazım sana.
Sıdıka: Hakkatten fikir isteseydim keşke...
Acaba Marpuçcu baba hazretleri'nin 2000 yılının eşiğinde bir megapel olarak istanbul'un sorunlarıyla ilgili çözümsel fikirleri var mıdır?
Kız anne hakkaten bi düşünsene... Bööle bi fikri hazret lütfedip bana verse, ben bu yerel seçimlerde aday olsam.
Safiye: Töbe de kız çabuk... Bi dilek dile dedik, koca istanbul'u istedi salak... Sana kaldıydı...
Elin değmişken eflak ve boğdan'ı da isteseydin...
Hem sayın tansu çiller istanbul'u senden önce istedi bi kere.
Sıdıka: Hazret'in huzurunda kapışmayalım şimdi anne... Ben öölesine söyledim zaten.
Fikir iste diyen de sensin...
Hem hazret bilse de kimseciklere söölemez ki...
Arazi mafyası bi öğrenirse kabrinde rahat bırakmaz adamı...
Gelip türbesinin üstüne gecekondu plazası yaparlar.
Safiye: Hadisene kız.
Sıdıka: İçimizden diliyoruz heralde.
Safiye: Niye? Annenden gizli saklı bişeyin mi var? Damat bu boru dul, kızımın kısmetini bilmek en tabii hakkım.
Sıdıka: Hangi? Kim?
Safiye: Ela gözlü olan. Gamzesi var hani... Serseri o.
Sıdıka: Kız yok ki ööle birisi anne, nerden biliyoruz serseri olcaanı.
Safiye: Ana sözü dinlenicek, o kadar... Düdüklere o çocuk seni, yüzünden belli, sahtekâr o, koca olmaz ondan.
Sıdıka: Lütfen siz annemi dinlemeyin, amin.
Safiye: Yürü kız, yok sana kısmet felan, kaltak! Töbeler.
Sıdıka: Evelallahın izniyle; bi yanlış anlaşılma olmasın hazret...
Annemininki dul benim dileğim yani... Ela gözlü, iyi yürekli olcak... Amin...
Tamam anne çekiştirme... Amin...
Ela göz... Tom kuruyz...
Sıdıka: Park yeri...
Safiye: Hazretleri'nin huzurunda çimdirmiyim şimdi!
Ülü kimselerin türbesinde huzura çıkınca makara yapılmaz...
Hele anneyle dalga geçmek hiç olmaz, çarpılırsın alimallah...
Bööle yamulup helezonik kalırsın...
Sıdıka: Niye? Dalga filan geçtiğim yok, ben hazretleri'ne dua okuyup, park yeri istedim...
Senede de araba istiycem kısmetse...
Safiye: O dilin şişer de kalır ağzının içinde, dalga geçme diyorum sana!.. Park yeri istemişmiş...
Direkman araba istesene madem...
Niye işi uzatıyosun? Marpuçcu baba hazretleri park kâhyası mı sana park yeri bulacak?
Sıdıka: Bizi batıran bu zihniyet işte... Önce alt yapı sorununu halletmeye çalışıyoruz heralde..
Park yerin, sürüyecek yolun olmadıktan sonra rolsroys'un olsa ne yazar...
Bütün hıyar tüketiciler gibi üç kuruşu denkleştirip araba almakla olmuyo bu iş...
Safiye: Hıyar deme hazretleri'nin huzurunda...
Hem senin araba istemen bile manasız...
Gelinlik kızsın, hayırlı bi kısmet istesene...
En azından kısmetinle ilgili altyapı hizmetleri iste, kocana iyi bi iş, bedelli askerlik filan.
Sıdıka: Bana ne, onları erkek tarafı istesin.
Safiye: Manyak! Önce akıl fikir istemek lazım sana.
Sıdıka: Hakkatten fikir isteseydim keşke...
Acaba Marpuçcu baba hazretleri'nin 2000 yılının eşiğinde bir megapel olarak istanbul'un sorunlarıyla ilgili çözümsel fikirleri var mıdır?
Kız anne hakkaten bi düşünsene... Bööle bi fikri hazret lütfedip bana verse, ben bu yerel seçimlerde aday olsam.
Safiye: Töbe de kız çabuk... Bi dilek dile dedik, koca istanbul'u istedi salak... Sana kaldıydı...
Elin değmişken eflak ve boğdan'ı da isteseydin...
Hem sayın tansu çiller istanbul'u senden önce istedi bi kere.
Sıdıka: Hazret'in huzurunda kapışmayalım şimdi anne... Ben öölesine söyledim zaten.
Fikir iste diyen de sensin...
Hem hazret bilse de kimseciklere söölemez ki...
Arazi mafyası bi öğrenirse kabrinde rahat bırakmaz adamı...
Gelip türbesinin üstüne gecekondu plazası yaparlar.
Safiye: Hadisene kız.
Sıdıka: İçimizden diliyoruz heralde.
Safiye: Niye? Annenden gizli saklı bişeyin mi var? Damat bu boru dul, kızımın kısmetini bilmek en tabii hakkım.
Sıdıka: Hangi? Kim?
Safiye: Ela gözlü olan. Gamzesi var hani... Serseri o.
Sıdıka: Kız yok ki ööle birisi anne, nerden biliyoruz serseri olcaanı.
Safiye: Ana sözü dinlenicek, o kadar... Düdüklere o çocuk seni, yüzünden belli, sahtekâr o, koca olmaz ondan.
Sıdıka: Lütfen siz annemi dinlemeyin, amin.
Safiye: Yürü kız, yok sana kısmet felan, kaltak! Töbeler.
Sıdıka: Evelallahın izniyle; bi yanlış anlaşılma olmasın hazret...
Annemininki dul benim dileğim yani... Ela gözlü, iyi yürekli olcak... Amin...
Tamam anne çekiştirme... Amin...
Ela göz... Tom kuruyz...