Sen geldiğinde köpek içeri ben dışarı demiştim...şimdi yandım yokluğun acısıyla güzel kızım pupu kuşum.evimizin küçük kızı, prensesi oldun. 17 sene dile kolay, ben senden razıyım umarım şimdi gökkuşağı köprüsünün altında çimenlerin üstünde oyuncaklarınla koşup oynarken ve o güzel kuyrugunu sallarken sen de bizden razısındır.köpekler için böyle bir söylem var mı bilmiyorum ama bunu dile getirmek istedim ve bu yazı sana açık mektubumdur.seni o kadar çok sevdim ki içime sokasım geldi, köpekleri hayvanları elleyemeyen ben, ellediğim zaman her seferinde manyakça koşup ellerimi yıkayan ben, bir süre sonra senin sevginle kendimi kaybettim.gecelerce birlikte uyuduk, o kadar ki sıkıştırmalarımdan bıkıp kaçtınbebek gibi salladım kucagımda yerlere yattık gülmekten, sen de çok eğleniyordun biliyorum.geldiğinde 1.5 aylıktın ve sürekli aglıyordun neredeyse iki ay göğsümüzde uyuttuk sıcaklığımızı hisset ağlama uyu ve de büyü diye.tıpkı bir bebek gibi yediğini içtiğini çişini kakanı her gün takip ettik.oyun istediğin zaman koşarak topunu, oyuncaklarını alıp getirmeni özledim. mama istediğinde ve sana yasak olan şeyleri vermediğimizde patinle ver hareketini özledim.uyuyuşunu seyretmeyi, rüya gördüğünde çıkardıgın sesleri, rüyanda koştuğunu sanıp patilerini hareket ettirmeni, evde sessizlik oldugu zaman kimse yok zannedip bütün odalara tek tek bakıp bizim evde olup olmadığımızı kontrol etmeni özledim. kış gecelerinde battaniyeni örttüğümüzde o mest olmuş halinle bana bakışını özledim.seni çok özledim.su kabına su koymayı unuttugum bir gün (eşşek ben) su kabını agzına alıp getirmeni hayretle izlemiştik. defalarca ne zeki oldugunu bize kanıtladın.akıllı, sabırlı, son senelerde biraz aksi ama yinede canım küçük güzel kızım benim. gittiğin yerde beni bekle.arkadaşlarınla iyi geçin, kendini koru ve sakın korkma.seni çok seviyorum