Merhaba! Müzik tutkunu birisi olarak bugün bir albümü tekrar tekrar dinlerken fark ettiğim bir şey var: enstrüman eksikliği. Evet, doğru duydunuz. Albümde enstrüman sesleri yok, sadece bilgisayardan çıkan sesler var. Ben hep orijinal albümleri tercih ederim. Eskiden kaset alırdım, sonra CD'ye geçtik. CD'lerin içindeki kartonetleri okumak büyük keyifti. O kartonetlerde şarkı sözleriyle birlikte müzisyenlerin adları da yazardı. Hatırlar mısınız, keman için şunu, darbuka için bunu yazardı... Şimdi ise hiçbiri yok. Sadece söz, müzik, beste ve düzenleme var. Enstrüman olmayan şarkılar bize dokunmuyor. Sözler bir yana, enstrümanların eksikliği büyük bir boşluk bırakıyor. Bu albüm elektro popa dönüşmüş, kimse kusura bakmasın. Türk pop müziğinin güzel şarkılarına bakıyorum, enstrümanların yarattığı etkiyi hala hissedebiliyorum. Tarkan'dan örnek vermek gerekirse, "Hüp" şarkısındaki intro neden bu kadar etkileyici sizce de? Peki ya "Dudu" şarkısı, darbukanın büyük rol oynadığı bir şaheser. Yan flüt solosu, baştaki gitar sesi... Şarkıların ruhunu yansıtan enstrümanlar bunlar. Bu saatte aklıma gelen örnekler bunlar, eminim siz de eski şarkılara dönüp düşüneceksiniz. Herkes kolaycılığa kaçıyor. Eskiden albümde kaç müzisyen olduğunu düşünürdük. Şimdi ise tek bir kişi tuşlara basarak o sesleri çıkarıyor. Tarkan gibi Türkiye'nin en başarılı pop sanatçıları bile artık aynı yola sapmış durumda. Eleştiri yapmak haddime değil belki, ama bu gidişatın sebebi tamamen duygusal. Dinlerken veya dinlemeyi tercih ederken, enstrümanların özlemini hissedeceksiniz.