Türkiye'de "Kürt Sorunu" adı verilen sorun, aslında Türklerin kendi içlerindeki çeşitliliği kabul etmemesinden ve bu çeşitliliği bir sorun olarak görmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu soruna yaklaşım şekilleri de oldukça farklıdır; ılık götlü solcular "sorun biz Türkleriz" diyerek sorunun üstünü örtmeye çalışırken, ümmetçi yavşaklar da "onlar din kardeşimiz" diyerek sorunu din eksenine oturtmaktadır. Oysa ana dilini kullanma talebi, kültürel bir haktır ve bu hak, Türklerin ana dili Türkçe olduğu için reddedilmemelidir.
Türkiye'nin ana dili Türkçe'dir, evet; ancak bu, başka dillerin konuşulmaması veya öğretilmemesi anlamına gelmez. Kürtçe veya başka herhangi bir dilde eğitim talep etmek, kimsenin ana diline veya kültürüne saldır değildir. Ancak ne yazık ki, bu talepler bile bazı kesimler tarafından yanlış anlaşılmakta ve siyasi amaçlara alet edilmektedir.
Kürt sorununun çözümü, aslında çok basit; kalkınma ve eşitlikten geçer. Bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmak, fırsat eşitliği sağlamak ve tüm vatandaşların Türk yasalarına uymasını beklemek gerekir. PKK gibi terör örgütlerine destek vermek veya şiddet eylemlerinde bulunmak çözüm değildir. Evladını, şerefini ve namusunu bu terör örgütlerine peşkeş çeken ebeveynler, gelecek nesillerin lanetini kazanacaktır.
Türkiye'nin bir parçası olarak kabul eden ve burayı vatan olarak gören herkes, bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmalı ve terör örgütlerinin ayrılıkçı emellerine destek vermemelidir. Türk yasalarına uymak, Türk bayrağına biat etmek ve terör örgütlerini evlerinden çıkarmak, bu ülkenin vatandaşı olmanın gereğidir.
Unutmayın, bu ülke hepimizin ve hepimiz bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunabiliriz. Siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun, şiddet ve terör eylemleri asla çözüm değildir. Diyalog ve barışçıl yöntemler her zaman daha üstündür.
Türkiye'nin ana dili Türkçe'dir, evet; ancak bu, başka dillerin konuşulmaması veya öğretilmemesi anlamına gelmez. Kürtçe veya başka herhangi bir dilde eğitim talep etmek, kimsenin ana diline veya kültürüne saldır değildir. Ancak ne yazık ki, bu talepler bile bazı kesimler tarafından yanlış anlaşılmakta ve siyasi amaçlara alet edilmektedir.
Kürt sorununun çözümü, aslında çok basit; kalkınma ve eşitlikten geçer. Bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmak, fırsat eşitliği sağlamak ve tüm vatandaşların Türk yasalarına uymasını beklemek gerekir. PKK gibi terör örgütlerine destek vermek veya şiddet eylemlerinde bulunmak çözüm değildir. Evladını, şerefini ve namusunu bu terör örgütlerine peşkeş çeken ebeveynler, gelecek nesillerin lanetini kazanacaktır.
Türkiye'nin bir parçası olarak kabul eden ve burayı vatan olarak gören herkes, bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmalı ve terör örgütlerinin ayrılıkçı emellerine destek vermemelidir. Türk yasalarına uymak, Türk bayrağına biat etmek ve terör örgütlerini evlerinden çıkarmak, bu ülkenin vatandaşı olmanın gereğidir.
Unutmayın, bu ülke hepimizin ve hepimiz bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunabiliriz. Siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun, şiddet ve terör eylemleri asla çözüm değildir. Diyalog ve barışçıl yöntemler her zaman daha üstündür.