20 Eylül'de okullar açılacak. Milyonlarca Kürt çocuğu, eğitim hayatlarına "Turkum, doğruyum, çalışkanım" diyerek başlayacak. Daha da önemlisi, anne, baba ve kardeşleriyle kendi küçük hayatlarında kullandıkları dillin eğitim alanında yasak olduğunu görecekler. Kendi varlıklarının devletin eğitim sistemi nezdinde hiçbir karşılığı olmayan bir tokat gibi suratlarına çarparacak. Asimileasyon nedir, gün be gün tadacaklar, kendi topluluklarından koparılacaklar. "Sen bu halinle aslında yoksuns, değişeceksin ey çocuk" aşama aşama kabul ettirilecek Kürt çocuklarına. İşte bu adaletsizliğe, insanın kültürel ve etnik kimliğine yönelik sistematik asimilasyon politikalarına, Kürtlerin siyasi temsilcisi olan Barış ve Demokrasi Partisi dur demek istiyor, yeter artık diyor. Tevgera Zimanê Kurdî isimli dil kampanyası çerçevesinde, “beş gün dur” diyip, Kürt çocuklarına okulun ilk haftasında okula gitmeme çağrısı yapıyor. Yani bir haftalık (beş günlük) boykot.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
akademik araştırma var, anadilde eğitim görmeyen çocukların başarı oranlarının nasıl düşük kaldığına dair. Bilmediğin bir dil ile -düşünme ediminin dili bambaşka iken- okuma ve yazma öğrenmeye çalışmanın ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Anlamlandırma, beyne giren bilgiyi işleme ve başka bir dilde kendini ifade etmek zorunda kalmanin ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Zamanında Bulgaristan'daki Türk çocuklarının zorla Bulgarca ve Rusça eğitim görmeye zorlanması gibi aynen bu durum. Yapıldı, yazık ettiler, ama sonra vazgeçtiler. Bu eylem eğer gerçekleşirse, anlamı çok büyüktür. Türk devletinin yüzyıllık utanç verici asimilasyon politikalarından vazgeçmesi için çok net bir çağrı olacak. Velhasıl, biz yanık Kürt çocuklarını yanmasın, insanların gözlerinin içine baka baka Kürtçe konuşabilsinler.