Harry Potter evrenindeki en güçlü büyücü Harry Potter'dır. J.K. Rowling'in bir yazar olmaması nedeniyle karakter yanlış yaratılmış. Bir eserdeki baş kahramanın diğerlerine göre belirgin bir farkı veya gücü olmalıdır. Lotr örneğinde hobbitler en zayıf ırk olmasına rağmen, iradelerinin güçlü olması ve hırslarının düşük olması nedeniyle yüzüğe karşı dayanıklıdırlar.
Voldemort'u anlamak için Harry'nin genel durumuna bakmak gerekir. Çok parası olan, okulda başarısız, hiçbir büyü alanında özel bir yeteneği olmayan, aslında davaya inanmamış ve sonradan kabullenmiş, sıradan bir büyücü. Etrafında koca bir büyücü dünyası olmasa bırak bedene gelmişini uçan ruh halindeki Voldemort'a bile 5 dakika dayanamaz. İlk filmde de dayanamadı ve bayıldı.
Voldemort daha Dumbledore onu almaya gelmeden önce bile güçlerini fark etmiş ve onları yönlendirebilir haldeydi. Okulda en başarılı öğrencilerden biri oldu, sınıf başkanı, belki onlarca büyü yarattı. Yasaklı Kısımdaki kitapları okumadığına şüpheliyim. Horcrux fikrine dahi ihtimal vermeyen ustalarının aksine bunu gerçeğe çevirdi. Horcrux yaratmak zor bir büyü. Onları koruma metodları da inanılmaz. Kafana göre lanet fırlatarak yok edemezsin. En önemlisi de bir davası vardır ve bu davanın peşinden gider.
Yazar tarafından en büyük haksızlığa uğramış karakter. Bu kadar bilgi ve yeteneğe sahip bir büyücü, Harry ile olan ilişkisini çözümleyemedi, ilkini kaybettikten sonra tümünü toplayıp korumalarını güçlendirmek yerine horcruxların şıpır şıpır yok edilmesine izin verdi. Bir mürver asasına bokuna triplere girdi. Yanındaki Malfoy ailesinin ve benzerlerinin yarım sadakatini fark edemedi. Son ve en önemli olarak, Harry Potter'ın ölüp ölmediğini kontrol etmeyi veya ikinci bir Avada Kedavra göndermeyi yerine, Narcissa'yı gönderdi.
Dumbledore Voldemort'un anca getir götürünü yapar yetenek olarak. Ama çarpışmalarını kazanamamalarının sebebi iki şey: Ruhunu 8'e bölünce haliyle büyü gücü eksilmiştir. Ama bence bundan da önemlisi hiçbir zaman şöyle efendi gibi başbaşa vs atabilecekleri bir ortam oluşmadı. Hep dış etmenler de olaya dahil oldu ve engel oluşturdu. Yoksa Dumbledore'un, Voldemort'un tek korktuğu büyücü olması saçmalığı diğer büyücülerin içlerini rahatlatma arzusundan gelen bir şeydi.
Bir başka temel saçmalık ise, bu çocuk hiçbir zaman normal bir tip olmamıştı. Dumbledore okula aldı almasına ama Grindelwald gibi bir manyağı tanımış olmasına karşın Voldemort'u hiç kontrol altında tutmadı. Ta 1-2. sınıfken geberip kurtulma ihtimali varken, bu bilge adam olaya ayılamadı. Ama ger nasılsa Voldemort sevgisiz olduğu için güçsüz yaftası yedi. Ulan herif bütün bilgelere ninni söyleyip uyutmuş. Açıkça, bulunduğu evrenin en kuvvetli karakteridir ve eserde Harry Potter'ın kafasız ve yeteneksiz bir karakter olması hasebiyle boş bir mağlubiyetle yok edilmesi tarafsız okuyucular için bir hayal kırıklığı olmuş. Yazar Harry Potter'ı sıradan ve gözü kara çocuk yerine çok daha güçlü yazmalıydı.
Voldemort'u anlamak için Harry'nin genel durumuna bakmak gerekir. Çok parası olan, okulda başarısız, hiçbir büyü alanında özel bir yeteneği olmayan, aslında davaya inanmamış ve sonradan kabullenmiş, sıradan bir büyücü. Etrafında koca bir büyücü dünyası olmasa bırak bedene gelmişini uçan ruh halindeki Voldemort'a bile 5 dakika dayanamaz. İlk filmde de dayanamadı ve bayıldı.
Voldemort daha Dumbledore onu almaya gelmeden önce bile güçlerini fark etmiş ve onları yönlendirebilir haldeydi. Okulda en başarılı öğrencilerden biri oldu, sınıf başkanı, belki onlarca büyü yarattı. Yasaklı Kısımdaki kitapları okumadığına şüpheliyim. Horcrux fikrine dahi ihtimal vermeyen ustalarının aksine bunu gerçeğe çevirdi. Horcrux yaratmak zor bir büyü. Onları koruma metodları da inanılmaz. Kafana göre lanet fırlatarak yok edemezsin. En önemlisi de bir davası vardır ve bu davanın peşinden gider.
Yazar tarafından en büyük haksızlığa uğramış karakter. Bu kadar bilgi ve yeteneğe sahip bir büyücü, Harry ile olan ilişkisini çözümleyemedi, ilkini kaybettikten sonra tümünü toplayıp korumalarını güçlendirmek yerine horcruxların şıpır şıpır yok edilmesine izin verdi. Bir mürver asasına bokuna triplere girdi. Yanındaki Malfoy ailesinin ve benzerlerinin yarım sadakatini fark edemedi. Son ve en önemli olarak, Harry Potter'ın ölüp ölmediğini kontrol etmeyi veya ikinci bir Avada Kedavra göndermeyi yerine, Narcissa'yı gönderdi.
Dumbledore Voldemort'un anca getir götürünü yapar yetenek olarak. Ama çarpışmalarını kazanamamalarının sebebi iki şey: Ruhunu 8'e bölünce haliyle büyü gücü eksilmiştir. Ama bence bundan da önemlisi hiçbir zaman şöyle efendi gibi başbaşa vs atabilecekleri bir ortam oluşmadı. Hep dış etmenler de olaya dahil oldu ve engel oluşturdu. Yoksa Dumbledore'un, Voldemort'un tek korktuğu büyücü olması saçmalığı diğer büyücülerin içlerini rahatlatma arzusundan gelen bir şeydi.
Bir başka temel saçmalık ise, bu çocuk hiçbir zaman normal bir tip olmamıştı. Dumbledore okula aldı almasına ama Grindelwald gibi bir manyağı tanımış olmasına karşın Voldemort'u hiç kontrol altında tutmadı. Ta 1-2. sınıfken geberip kurtulma ihtimali varken, bu bilge adam olaya ayılamadı. Ama ger nasılsa Voldemort sevgisiz olduğu için güçsüz yaftası yedi. Ulan herif bütün bilgelere ninni söyleyip uyutmuş. Açıkça, bulunduğu evrenin en kuvvetli karakteridir ve eserde Harry Potter'ın kafasız ve yeteneksiz bir karakter olması hasebiyle boş bir mağlubiyetle yok edilmesi tarafsız okuyucular için bir hayal kırıklığı olmuş. Yazar Harry Potter'ı sıradan ve gözü kara çocuk yerine çok daha güçlü yazmalıydı.
