Metninizi düzenli ve anlaşılır hale getirerek tekrar yazdım.
**Maddenin Ebedi Varlığı**
Günümüz bilimi maddenin ezeli olmadığını düşünmektedir. Büyük Patlama teorisi, maddenin belirli bir anda başlangıç yapması gerektiğini savunur. Matematiksel bilgilerimiz de sonsuzdan gelen bir olgunun bugünkü evrende bulunamayacağını gösterir. Çünkü bu olgunun henüz bize ulaşması mümkün değil. Sonsuzluk ve sonsuzdan gelen bir nokta aynı şey değildir. Zenon paradoksu gibi kavramlar da, sonsuzluğun parçalanmasıyla ortaya çıkan hayali bir kavramdır.
Evrendeki maddenin sonlu olduğunu düşünürsek, sonsuz zaman içinde tüm hidrojenin tükenmesi gerekirdi. Ancak bu durum gerçekleşmedi. Büyük Patlama teorisi, evrenin bir "hiçlik"ten ortaya çıktığını savunur. Bu teoriye göre, sifir enerjiden bugünkü sistem oluşmuştur. Ancak, bu "hiçlikten" 10^80 atom barındıran bir sistemin nasıl oluştuğunu açıklamak zor. Neden daha az veya daha fazla değil? Bu tesadüfle açıklanamayacak bir olaydır.
Büyük Patlama öncesi bir "hiçlik" yerine, çok küçük bir mekanda hapsolmuş devasa bir enerjinin varlığı daha mantıklı olabilir. Bu enerjinin varlığı, "Görüş" adlı bir görüş tarafından da desteklenir.
Ayrıca bu enerjinin nasıl oraya geldiği, ne kadar süredir orada kaldığı, neden tam o anda patladığı gibi birçok soru cevapsız kalmaktadır. Fizik bize birçok şeyin nasıl olduğunu açıklayabilir ancak "neden" sorusunu yanıtlayamamaktadır. Bu konuda bilimsel görüşlere sahip kişiler de cevap verememektedir.
**Maddenin Ebedi Varlığı mı?**
"Sonsuz zaman sonra" diye bir kavram düşünülemez, çünkü fiziksel olarak ulaşamayız. Ancak, maddenin bir gün var olmamayı başlatacağını nasıl söyleyebiliriz? Evren sürekli genişliyor ve büyüme hızı artıyor gibi görünüyor. Bu durumda, "Büyük Çatır" olarak bilinen geri çekilme olasılığı düşük kalıyor.
Yoğunluğun sıfırdan daha yüksek bir evreni ne kadar genişletsek, sıfır yoğunluğa ulaşamayız. Termodinamik bize bu konuda yardımcı olmaz. Bu kanun bize sadece entropinin artacağını ve bir gün cisimlerin arası ısı alışverişinin sıfırlanacağını, sonuçta bir denge oluşacağını söyler. Ancak gerçekte böyle mi olacak? Isı alışverişi bir gün tamamen duracak mı veya azalacak ama hiç bitmeyecek mi? Güneş evreni de ısıtıyorsa, güneşten çıkan enerji bir şekilde dağılıyor olmalı. Ancak evrendeki sadece yıldızlar olsaydı, dışarıya giden bu enerji nereye gidecekti?
Yıldızların hepsinin yakıtı bittiğinde ne olur? Madde, enerjiye dönüşmesi için bir sebep var mı? Yoksa karanlık, soğuk ve -200 civarında tamamen boş mutlak karanlık bloklar mı kalacak?
Mutlak sıcağa kadar soğumayan hiçbir maddenin bulunmadığını ve en azından titreşim yaparak enerji üretmek zorunda olduğunu unutmamak gerekir. Bunun basit bir sebebi var: Belirsizlik ilkesi. Bir cismin hem konumunu hem de momentumunu aynı anda ölçemiyoruz (Hatırlatma olarak, belirsizlik ilkesinin teknolojik yetersizlikle bir ilgisi yoktur). Mutlak sıfır sıcaklıkta parçacıkların hareketleri dolayısıyla momentumları sıfırdır. Şimdi, eğer bu parçacıkları konum olarak ölçersek, hem konum hem de momentumlarını biliyor oluruz ki bu da belirsizlik ilkesine aykırıdır.
Sonuç olarak, yoğunluğun sıfırlanamayacağı ve mutlak sıfıra ulaşmanın imkansız olduğu gerçeği bize maddenin her zaman var olacağını düşündürür. Bu durumda, maddenin ezeli değil ama büyük olasılıkla ebedi olduğunu söyleyebiliriz.
**Maddenin Ebedi Varlığı**
Günümüz bilimi maddenin ezeli olmadığını düşünmektedir. Büyük Patlama teorisi, maddenin belirli bir anda başlangıç yapması gerektiğini savunur. Matematiksel bilgilerimiz de sonsuzdan gelen bir olgunun bugünkü evrende bulunamayacağını gösterir. Çünkü bu olgunun henüz bize ulaşması mümkün değil. Sonsuzluk ve sonsuzdan gelen bir nokta aynı şey değildir. Zenon paradoksu gibi kavramlar da, sonsuzluğun parçalanmasıyla ortaya çıkan hayali bir kavramdır.
Evrendeki maddenin sonlu olduğunu düşünürsek, sonsuz zaman içinde tüm hidrojenin tükenmesi gerekirdi. Ancak bu durum gerçekleşmedi. Büyük Patlama teorisi, evrenin bir "hiçlik"ten ortaya çıktığını savunur. Bu teoriye göre, sifir enerjiden bugünkü sistem oluşmuştur. Ancak, bu "hiçlikten" 10^80 atom barındıran bir sistemin nasıl oluştuğunu açıklamak zor. Neden daha az veya daha fazla değil? Bu tesadüfle açıklanamayacak bir olaydır.
Büyük Patlama öncesi bir "hiçlik" yerine, çok küçük bir mekanda hapsolmuş devasa bir enerjinin varlığı daha mantıklı olabilir. Bu enerjinin varlığı, "Görüş" adlı bir görüş tarafından da desteklenir.
Ayrıca bu enerjinin nasıl oraya geldiği, ne kadar süredir orada kaldığı, neden tam o anda patladığı gibi birçok soru cevapsız kalmaktadır. Fizik bize birçok şeyin nasıl olduğunu açıklayabilir ancak "neden" sorusunu yanıtlayamamaktadır. Bu konuda bilimsel görüşlere sahip kişiler de cevap verememektedir.
**Maddenin Ebedi Varlığı mı?**
"Sonsuz zaman sonra" diye bir kavram düşünülemez, çünkü fiziksel olarak ulaşamayız. Ancak, maddenin bir gün var olmamayı başlatacağını nasıl söyleyebiliriz? Evren sürekli genişliyor ve büyüme hızı artıyor gibi görünüyor. Bu durumda, "Büyük Çatır" olarak bilinen geri çekilme olasılığı düşük kalıyor.
Yoğunluğun sıfırdan daha yüksek bir evreni ne kadar genişletsek, sıfır yoğunluğa ulaşamayız. Termodinamik bize bu konuda yardımcı olmaz. Bu kanun bize sadece entropinin artacağını ve bir gün cisimlerin arası ısı alışverişinin sıfırlanacağını, sonuçta bir denge oluşacağını söyler. Ancak gerçekte böyle mi olacak? Isı alışverişi bir gün tamamen duracak mı veya azalacak ama hiç bitmeyecek mi? Güneş evreni de ısıtıyorsa, güneşten çıkan enerji bir şekilde dağılıyor olmalı. Ancak evrendeki sadece yıldızlar olsaydı, dışarıya giden bu enerji nereye gidecekti?
Yıldızların hepsinin yakıtı bittiğinde ne olur? Madde, enerjiye dönüşmesi için bir sebep var mı? Yoksa karanlık, soğuk ve -200 civarında tamamen boş mutlak karanlık bloklar mı kalacak?
Mutlak sıcağa kadar soğumayan hiçbir maddenin bulunmadığını ve en azından titreşim yaparak enerji üretmek zorunda olduğunu unutmamak gerekir. Bunun basit bir sebebi var: Belirsizlik ilkesi. Bir cismin hem konumunu hem de momentumunu aynı anda ölçemiyoruz (Hatırlatma olarak, belirsizlik ilkesinin teknolojik yetersizlikle bir ilgisi yoktur). Mutlak sıfır sıcaklıkta parçacıkların hareketleri dolayısıyla momentumları sıfırdır. Şimdi, eğer bu parçacıkları konum olarak ölçersek, hem konum hem de momentumlarını biliyor oluruz ki bu da belirsizlik ilkesine aykırıdır.
Sonuç olarak, yoğunluğun sıfırlanamayacağı ve mutlak sıfıra ulaşmanın imkansız olduğu gerçeği bize maddenin her zaman var olacağını düşündürür. Bu durumda, maddenin ezeli değil ama büyük olasılıkla ebedi olduğunu söyleyebiliriz.