Hiç Bir çözebilmek için bir başka yanlış uygulamaya girildi. Kuru sabitlemeye yönelerek döviz hesaplarının bozulup Türk Lirası hesaplara dönüşmesini ve yabancıların tıpkı 2001 krizi öncesinde olduğu gibi carry trade sistemiyle Türkiye’ye döviz getirmesini teşvik edici adımlar atıldı. Ülkeye döviz girişi arttı, döviz hesapları bozulmaya, Merkez Bankası rezervleri yükselmeye, swap hariç net rezervler hızla düzelmeye başladı. *Bütün bu gelişmeler sonucunda kur düşmeye başlayınca Merkez Bankası bu kez döviz satın alarak kurun daha fazla düşmesini ve ihracatçının zor duruma girmesini önlemeye yöneldi. Bir zamanlar USD/TL kurunun 30’u geçmemesi için milyarlarca dolar satan Merkez Bankası şimdi kurun 30’ün altına düşmemesi için milyarlarca dolar satın alıyor. *Bugün ortada bir bahar havası var. Ne yazık ki bahar havasının geçici ve çok tehlikeli olduğunu ve insanı fena halde çarpabileceğini söylemek zorundayım. 2001 krizi öncesindeki duruma giderek benzeyen bir duruma doğru sürükleniyoruz. Türk Lirası’nın güçlenmesi elbette iyi bir şeydir ama bu tür illüzyona dayalı zorlamalarla elde edilen güç elimizi yakabilir. *KKM hatasını carry trade ile düzeltmeye çalışmak yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak gibidir. Faiz farkına dayalı bir yatırım stratejisi olancarry trade, düşük faizden borçlanıp, daha yüksek faiz getirisi sunan finansal enstrümanlara yatırım yapmak şeklinde tanımlanabilir. Yatırımcı böylece, borçlandığı finansal enstrüman için daha düşük faiz öderken, borçlanarak yatırım yaptığı finansal araçtan daha yüksek faiz getirisi sunan enstrümanlara yatırım yaparak kazanç elde etmeyi öngörebilir.