Ekonominin altüst olma sebeplerini yeni yeni fark eden ve aydınlanmaya çalışan bakanımıza rehberlik edelim. Anlaşılan o ki, bu konu kendisi için anlaşılması zor, sorunun çözümünü bulamadığı veya başka yerlerde aradığı bir konu. En küçük esnaf bile özel harcamalarını vergiden düşerken, devlete vergi verirken zarar veya gider gibi kalemlere yansıtıyor. Yaptığı seyahat veya tatil, aldığı ürünleri iş içinmiş gibi gösteriyor. Ülkedeki her çeşit sektörden işletme ve çalışanlarının özel harcamalarını vergiden kaçırdığı miktarı düşünün. Devlet bankasına 7 trilyonluk araziyi 700 trilyon gibi gösterip bankadan kredi alan ve bunu ödemeyen, devleti zarara uğratan bu kişilere hiçbir yaptırım uygulanmıyor. Vergi dışında verilen zararları ve ülkenin soyulup soğana çevrildiği durumları anlatmak kelimeyle ifade edilemeyecek kadar karmaşık. Küçük işletmelerin bile vergi konularında hileler yaptığı bir ortamda, ülkeyi yönlendiren hükümete yakın büyük şirketler nasıl bu boyuta büyüdü ve şişti diye düşünmek lazım. Acaba Mehmet Şimşek veya onun gibi sorumlular bu konuları araştırdı mı? İşimizi düzgün yapmayı öğrenmek ve adaletli olmak önemli. Ülkedeki vergi kaçakçılığına ve haksızlıklara dur demek için önce bu sorunları tespit etmeli ve çözüm yolları bulmalıyız. Meğer neler neler kaçırılıyormuş, üzerinde araştırma yaparak gerçeği ortaya çıkarabilir ve halkın kahramanı olabiliriz. Toplumun refahını artırmak için vergi sistemini kimin kurduğunu, kimlerin denetlediğini, denetimlerin ve cezaların nasıl işlediğini araştırmalıyız. Bu konuda ciddi eksiklikler olduğunu anlayarak çözüm önerileri sunmalıyız. Meğer vergi kaçıranlar ve denetim mekanizmaları gözle görülemeyen ayrıntılara kadar iniyor. Bu noktada araştırmayı bırakıp köşeye çekilmek yerine, sorunların üstesinden gelmek için daha fazla çaba göstermeliyiz.