"Post Office: Bir Postane Çalışanının Çilekeşi"
Charles Bukowski'nin, postane memuru olarak çalıştığı dönemde yaşadığı zorluklardan ve sıkıntılardan esinlenerek yazdığı bu kitap, bir nevi kendi kişisel cehenneminin hikayesidir. Ancak, bu kitaptan etkilenerek intikam almak veya patronunuza karşı gelmek gibi bir niyet beslemeyin; en azından B planınızın hazır olduğundan emin olun!
"They wouldn't fire me. Even the salesmen liked me. They were robbing the boss out the back door but I didn't say anything. That was their little game and it didn't interest me. I wasn't much of a petty thief; I wanted the whole world or nothing."
Bukowski, hırsızlık veya yalan gibi küçük işlere bulaşmak yerine, tüm dünyayı ele geçirmek istediğini ifade ediyor.
"But now and then, a woman walks up, full blossom, a woman just bursting out of her dress... A sex creature, a curse, the end of it all. I looked up and there she was, down at the end of the bar."
Bu alıntıda, yazarın barın sonunda gördüğü ve şehvetin ve arzunun sembolü haline gelen kadına duyduğu ilgiyi anlatıyor.
"Fay had a spot of blood on the left side of her mouth and I took a wet cloth and wiped it off. Women were meant to suffer; no wonder they asked for constant declarations of love."
Burada, Bukowski kadınlara yönelik şiddeti ve onların yaşadığı acıyı tasvir ediyor.
"Baby, that's grammar school. Any damn fool can beg up some kind of job; it takes a wise man to make it without working. Out here we call it 'hustling.' I'd like to be a good hustler."
Yazar, hayatta kalmak ve başarılı olmak için çalışmadan, zekice hareket etmenin öneminden bahsediyor.
"In the morning it was morning and I was still alive. Maybe I will write a novel, I thought; and then I did."
Son alıntı, Bukowski'nin sabah uyandığında hala hayatta olduğunu ve bir roman yazmaya karar verdiğini anlatıyor. Bu, onun zorlu yaşam deneyimlerini sanatla ifade etmesine olanak sağlamıştır.
Bu kitap, Bukowski'nin postane çalışanları, kadınlar ve hayatta kalma mücadelesi hakkındaki gözlemleri ve düşüncelerini agresif ve eleştirel bir şekilde sunmaktadır. Okuyucuların bu hikayeden ilham alması ve kendi hayatlarını şekillendirmesinde faydalı olması amaçlanmıştır.
Charles Bukowski'nin, postane memuru olarak çalıştığı dönemde yaşadığı zorluklardan ve sıkıntılardan esinlenerek yazdığı bu kitap, bir nevi kendi kişisel cehenneminin hikayesidir. Ancak, bu kitaptan etkilenerek intikam almak veya patronunuza karşı gelmek gibi bir niyet beslemeyin; en azından B planınızın hazır olduğundan emin olun!
"They wouldn't fire me. Even the salesmen liked me. They were robbing the boss out the back door but I didn't say anything. That was their little game and it didn't interest me. I wasn't much of a petty thief; I wanted the whole world or nothing."
Bukowski, hırsızlık veya yalan gibi küçük işlere bulaşmak yerine, tüm dünyayı ele geçirmek istediğini ifade ediyor.
"But now and then, a woman walks up, full blossom, a woman just bursting out of her dress... A sex creature, a curse, the end of it all. I looked up and there she was, down at the end of the bar."
Bu alıntıda, yazarın barın sonunda gördüğü ve şehvetin ve arzunun sembolü haline gelen kadına duyduğu ilgiyi anlatıyor.
"Fay had a spot of blood on the left side of her mouth and I took a wet cloth and wiped it off. Women were meant to suffer; no wonder they asked for constant declarations of love."
Burada, Bukowski kadınlara yönelik şiddeti ve onların yaşadığı acıyı tasvir ediyor.
"Baby, that's grammar school. Any damn fool can beg up some kind of job; it takes a wise man to make it without working. Out here we call it 'hustling.' I'd like to be a good hustler."
Yazar, hayatta kalmak ve başarılı olmak için çalışmadan, zekice hareket etmenin öneminden bahsediyor.
"In the morning it was morning and I was still alive. Maybe I will write a novel, I thought; and then I did."
Son alıntı, Bukowski'nin sabah uyandığında hala hayatta olduğunu ve bir roman yazmaya karar verdiğini anlatıyor. Bu, onun zorlu yaşam deneyimlerini sanatla ifade etmesine olanak sağlamıştır.
Bu kitap, Bukowski'nin postane çalışanları, kadınlar ve hayatta kalma mücadelesi hakkındaki gözlemleri ve düşüncelerini agresif ve eleştirel bir şekilde sunmaktadır. Okuyucuların bu hikayeden ilham alması ve kendi hayatlarını şekillendirmesinde faydalı olması amaçlanmıştır.