Tabakalanma Yüzeyden 30cm. derinden itibaren Roma buluntularıyla birlikte prehistorik buluntular, birbirine karışmış halde bulundu. Bu karışık duruma arazideki çok sayıdaki tarla faresinin yuva açma çabalarının neden olduğu anlaşılmaktadır. Açılan sondajda, kültür dolgusunun 5,5 metre derinlikte olduğu görülmektedir. Bununla birlikte kazılarda ana toprağa ulaşılamamıştır. Tam belirlenme olmasa da üç tabaka görülmektedir. En üstteki tabaka Ilıpınar VA tabakasına benzerliği dolayısıyla Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenmektedir. Onun altındaki 2. tabaka sadece yanık dolgularla temsil edilmektedir. 3. tabaka ise Geç Neolitik Çağ'a tarihlenmektedir. Buluntular Mimari olarak bir avlunun ortasında bir fırın ve kare şeklinde bir ocak bulunmuştur. Yağmur suları ve atık sular için açılan kanallar vardır. Yoğun yanık alanlar ve taş yığınlar görülmektedir. Gömütlerin tümü 1. tabakada bulunmuştur. Açığa çıkarılan sekiz gömütün üçü çocuk, beşi bireylere aittir. Oval çukurlara hocker (ana rahmindeki pozisyon) durumunda gömülmüşlerdir. Bir çocuk mezarındaki boncuklar ve iki kaba yapılı çanak çömlek dışında gömüt armağanı yoktur. Bir kadın mezarında rastlanan çürümüş ahşap parçaları, ölülerin ahşap kalaslar üzerine yatırılarak gömüldüğü şeklinde yorumlanmaktadır. Boyları yaklaşık 1,55 metre olan brakisefal ırktan bu insanların çoğunda kemik ve eklem sorunları olduğu görülmektedir. Erkeklerle kadınlar arasında belirgin boy farkı yoktur. İskelet dişlerinin incelenmesinde hem tarımcı, hem de avcı-toplayıcı topluluklara özgü bulgular saptanmıştır. Höyükteki yerleşme, çanak çömlek ve gömüt gelenekleri yönünden Ilıpınar Höyüğü VA tabakası kültürüyle aynı görülmektedir. Yuvarlak ya da oval planlı, basit dal örgülü, çukur tabanlı mimari buluntular, Ulubat Gölü kıyısındaki Aktopraklık Höyük'de, İstanbul civarındaki Fikirtepe ve Temenye'de (Pendik) de görülen bir mimaridir. Değerlendirme Hollanda Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü'nün Neolitik Devrim'in Yakondoğu'dan Avrupa'ya yayılmasını belgelemeyi amaçlayan projesinin ikinci adımı olan höyükteki kazılardan daha önce Ilıpınar Höyük'te kazı yapılmıştı. Bu höyükteki bulgularla birleştirildiğinde Menteşe Höyük yerleşiminin MÖ 7. binyılın ikinci yarısından itibaren başladığı, ilk yerleşimin Ilıpınar Höyük'ten birkaç yüzyıl daha erkene dayandığı anlaşılmaktadır. Menteşe Höyük ana toprağının bir metre üstüne kadar çıkan en eski tabaka, kırık çakmak taşı, kemik ve boyunuz aletler, öğütme taşları, hayvan kemikleri ve çömlek parçalarından oluşan dolgunun radyokarbon tarihlemesi MÖ 6.500 – 6.400 tarihlerini vermektedir. Bu bulgu da Ilıpınar'dan birkaç yüzyıl öncesini göstermektedir. Bu tarihleme ayrıca Menteşe Höyük'ü Orta Anadolu'nun Orta Neolitik Çağ'ına yerleştirmektedir. Dış bağlantılar Fotoğraflar Civar köylerle birlikte gösterildiği bir kroki Kaynakça Kategori:Türkiye'deki höyükler Kategori:Bursa ilindeki arkeolojik sitler