Cevdet Efe, sekiz yaşından on üç yaşına kadar kuzeni ve çırak olarak çalıştığı kuaför tarafından tekrarlanan tecavüzlere maruz kaldı. Bu trajik olay, çocuğun hayatının seyrini tamamen değiştirdi. Tecavüzcü kuzeni ve kuaför beraat ettiğinde, Cevdet Efe adaletin sağlanamadığı hissiyle derin bir umutsuzluğa kapıldı. Bu durum, onun için yaşanılmaz bir psikolojik acı ve utanç kaynağı oldu. Ne yazık ki, bu çocuğun hikayesi Türkiye'de adalet sistemindeki eksiklikleri ve çocuk istismarı konusunda bir uyarı hikayesi olarak kaldı. Cevdet Efe'nin intiharı, adaletin sağlanamadığı ve mağdurların korunmadığı bir gerçekliğin acı bir hatırlatıcısıdır. Bu çocuğun adını ve hikayesini unutmamalıyız, çünkü o bizim toplumumuzun karanlık yüzünü ortaya çıkaran ve değişim için bir çağrı yapan bir sembol haline gelmiştir.