Michael Jordan'ın kariyeri, basketbol tarihinin en büyük oyuncularından biri olarak anılsa da, bazı eleştiriler de alan bir kariyere sahiptir. Özellikle ikinci basketbol dönüşü, onun kariyerindeki tartışmalı kararlar ve egosunun öne çıktığı bir dönemdi.
Jordan'ın ilk basketbol bırakışından sonra, sadece iki yıl bekledikten sonra sahalara geri döndü. Bu dönüşünde 31 yaşında olmasına rağmen, kendini kanıtlamak ve başarılı olmak için aç bir oyuncu gibiydi. Ancak ikinci bırakışında, üç yıl bekledikten sonra geri dönüşü, eleştirilerin odak noktası oldu. Bu dönemde, herhangi bir spor yapmadan paslanmış bir şekilde sahalara geri döndü ve 38 yaşındaki yaşıyla, "Ben 38 yaşında bile geri dönsem başarılı olurum" iddialarında bulundu.
Ancak gerçekler, bu iddialarının aksine bir tablo çiziyordu. Jordan, ikinci dönüşünde Washington Wizards takımında oynadı ve asla süper star statüsünü yakalayamadı. Yalnızca yıldız oyuncu statüsünde kaldı ve takımının play-off yapmasını sağlayamadı. O dönemde Doğu Konferansı'nın zayıf takımları arasında olan Wizards, Jordan'ın beklentilerini karşılayamadı. Jordan'ın egosu, diğer takımların güç dengesine odaklanmasını engelledi ve bu da onun kariyerindeki bir hata olarak görüldü.
Jordan'ın Washington'daki istatistikleri, kariyeri boyunca en düşük istatistiklerine sahipti ve bu dönem, kariyerinin leke olduğu düşünülen bir dönem olarak anıldı. Play-off görmeyi başaramayan takım, Jordan'ın ihtişamlı geçmişiyle zıtlık oluşturdu.
Öte yandan, Doğu Konferansı'ndaki zayıf takımlar, Batı Konferansı'ndaki güçlü takımlar karşısında zorlu bir mücadele verdi. Örneğin, New Jersey Nets takımı, 2002 ve 2003 yıllarında Doğu Konferansı finallerine çıktı ve bu final maçları, Batı Konferansı finallerinden daha çok izlendi. Bu durum, Doğu Konferansı'nın ne kadar zayıf olduğunun bir göstergesiydi.
Sonuç olarak, Michael Jordan'ın ikinci basketbol dönüşü, eleştirilerin odağında olan bir dönemdi. Egosu ve tartışmalı kararları, kariyerindeki bir leke olarak görülse de, onun basketbol tarihine etki eden bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmedi. Ancak bu dönem, Jordan'ın kariyerindeki en düşük noktalarından biri olarak anılıyor.
Jordan'ın ilk basketbol bırakışından sonra, sadece iki yıl bekledikten sonra sahalara geri döndü. Bu dönüşünde 31 yaşında olmasına rağmen, kendini kanıtlamak ve başarılı olmak için aç bir oyuncu gibiydi. Ancak ikinci bırakışında, üç yıl bekledikten sonra geri dönüşü, eleştirilerin odak noktası oldu. Bu dönemde, herhangi bir spor yapmadan paslanmış bir şekilde sahalara geri döndü ve 38 yaşındaki yaşıyla, "Ben 38 yaşında bile geri dönsem başarılı olurum" iddialarında bulundu.
Ancak gerçekler, bu iddialarının aksine bir tablo çiziyordu. Jordan, ikinci dönüşünde Washington Wizards takımında oynadı ve asla süper star statüsünü yakalayamadı. Yalnızca yıldız oyuncu statüsünde kaldı ve takımının play-off yapmasını sağlayamadı. O dönemde Doğu Konferansı'nın zayıf takımları arasında olan Wizards, Jordan'ın beklentilerini karşılayamadı. Jordan'ın egosu, diğer takımların güç dengesine odaklanmasını engelledi ve bu da onun kariyerindeki bir hata olarak görüldü.
Jordan'ın Washington'daki istatistikleri, kariyeri boyunca en düşük istatistiklerine sahipti ve bu dönem, kariyerinin leke olduğu düşünülen bir dönem olarak anıldı. Play-off görmeyi başaramayan takım, Jordan'ın ihtişamlı geçmişiyle zıtlık oluşturdu.
Öte yandan, Doğu Konferansı'ndaki zayıf takımlar, Batı Konferansı'ndaki güçlü takımlar karşısında zorlu bir mücadele verdi. Örneğin, New Jersey Nets takımı, 2002 ve 2003 yıllarında Doğu Konferansı finallerine çıktı ve bu final maçları, Batı Konferansı finallerinden daha çok izlendi. Bu durum, Doğu Konferansı'nın ne kadar zayıf olduğunun bir göstergesiydi.
Sonuç olarak, Michael Jordan'ın ikinci basketbol dönüşü, eleştirilerin odağında olan bir dönemdi. Egosu ve tartışmalı kararları, kariyerindeki bir leke olarak görülse de, onun basketbol tarihine etki eden bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmedi. Ancak bu dönem, Jordan'ın kariyerindeki en düşük noktalarından biri olarak anılıyor.