Bedava tatil fuat abi için bir kurtuluş gibi görünüyordu. Karısının sürekli mızmızlanması ve hayatın monotonluğu onu yoruyordu. Karısı da aşırı kıskanç ve dominant bir kadın olduğu için fuat abinin kaçış yolu sınırlıydı. Bir gün karısı onu dondurma almak için bakkala gönderdi. Parası yetmeyince, karısının öfkesinden kaçınmak için kendisine pahalı, ona ise ucuz çubuklu yalamalık dondurma aldı. Dondurma çubuğunda gizli bir kod buldu. Kodu girdikten üç hafta sonra, kendisine 5 yıldızlı bir otelde bir haftalık tatil kazandığını öğrendi. Üstelik, 3 kişilik bir tatil! Bu fırsatı kaçırmak istemeyen fuat abi, hemen valizini topladı ve karısına bir bahane uydurarak evden kaçtı. Bu ilk kaçışı değildi, intihar için üç defa daha kaçmaya çalışmıştı ama her seferinde geri dönüp karısının dayaklarından da kurtulmak zorunda kalmıştı.
Otobüs terminaline gittiğinde, eski arkadaşları gırnatacı İsmail ve Maymun Ahmet ile karşılaştı. Tatilini anlattığında, onların da katılmak istediklerini söyledi. Fuat abi, arkadaşlarını kırmadı ve üçü birlikte otobüse bindiler. Antalya'daki Kemer'in en lüks yerlerinden birinde yer alan 5 yıldızlı otel, onların gözlerini kamaştırdı. Her şey çok pahalı ve şık görünüyordu. Otelin müdürü onları karşıladı, reklamcılarla beraber fotoğraf çekildiler ve odalarına götürdü. Fuat abi, fotoğraf çekilirken, karısının orada olmaması için ya yere doğru ya da geriye doğru bakıp saklanmaya çalıştı, ama çok strese girmişti. Odaları da çok geniş ve konforluydu. Üç arkadaş, kendilerini çok şanslı hissettiler. Sırayla yatağın üzerine çıkıp zıplayarak heyecanlarını dile getirdiler.
Ertesi gün, otelin havuzuna indiler. Havuzda güneşlenen ve yüzen bir sürü insan vardı. Fuat abi, İsmail ve Ahmet, havuzda eğlenirken, otelin animasyon ekibi geldi. Onlara oyunlara katılmalarını teklif ettiler. Fuat abi, İsmail ve Ahmet, oyunlara katılmayı kabul ettiler. Ancak oyunlar çok zor ve komikti. Mesela, su topu oynarken, Fuat abi topu tutamayıp yüzüne çarptırdı. İsmail ise topu fırlattığında havuzun kenarındaki şezlonga isabet ettirdi. Ahmet de topu yakalamak için havuzdan çıkıp ağaca tırmandı. Oyunlar bittikten sonra, üç arkadaş havuzdan çıkarken, otelin müdürü onları çağırdı. Müdür, onlara çok kızgındı çünkü yaptıkları yüzünden diğer misafirler rahatsız olmuştu. Müdür, onlara otelden ayrılmalarını söyledi. Fuat abi, İsmail ve Ahmet, çok şaşırdılar ve üzüldüler. Tatilleri daha yeni başlamıştı.
Müdür, onları odalarına gönderdi ve valizlerini toplamalarını istedi. Valizleri taşırken koridorda karşılaştıkları bir adam onları durdurdu. Adam, onlara bir teklifte bulundu. Bir televizyon programı yapımcısıydı ve onların otelde yaptıklarını gizli kamerayla çekmişti, bu görüntüleri yayınlamak için izin vermelerini ve karşılığında da tatillerini uzatmalarını teklif etti. Fuat abi, İsmail ve Ahmet, bu teklifi kabul ettiler çünkü hem tatillerini sürdürmek hem de ünlü olmak istiyorlardı. Adam, onlara yeni bir oda verdi ve otelin müdürüne durumu açıkladı. Müdür, onları affetti ve otelde kalmalarına izin verdi.
Böylece, Fuat abi, İsmail ve Ahmet, tatillerine devam ettiler. Ancak her gün başka bir macera yaşadılar. Bir gün otelin restoranında yemek yerken, Fuat abi karısının orada olduğunu gördü, oracıkta kalbi tekledi, zor toparladı. Karısı, Fuat abinin yalanını öğrenmiş ve onu bulmak için otelde çalışmaya başlamıştı. Fuat abi, karısından kaçmak için arkadaşlarını bırakıp otelin çatısına çıktı. Ancak orada da bir helikopterle gelen adam tarafından yakalandı. Adam, Fuat abinin dondurma çubuğundaki kodu çaldığını ve aslında tatili kazananın kendisi olduğunu söyledi. Fuat abi, bunu inkar etti ve adamla kavga etmeye başladı.
İsmail ise restoranda yemek yerken, yan masada oturan bir kadına aşık oldu. Kadın, çok güzel ve zengindi. İsmail, kadına gırnata çalarak ilgisini çekmeye çalıştı. Ancak kadın, İsmailden hoşlanmadı ve ona su fırlattı. İsmail, bunu umursamadı ve kadını takip etmeye başladı. Kadın ise İsmailden kurtulmak için otelin güvenlik görevlilerine şikayet etti. Güvenlik görevlileri, İsmaili yakalayıp otelin bodrumuna götürdüler.
Ahmet de restoranda yemek yerken, yanında duran bir maymunu gördü. Maymun, otelin maskotuydu ve insanlarla fotoğraf çektiriyordu. Ahmet, maymunla arkadaş olmak istedi ve onunla konuşmaya başladı. Maymun da Ahmeti sevdi ve onunla oynamaya başladı. Ahmet ve maymun, restoranda birbirlerine yiyecek atarak eğlendiler. Bu sırada masaları devirdiler ve diğer misafirleri rahatsız ettiler. Restoranın şefi, Ahmeti ve maymunu kovalamaya başladı.
Böylece, Fuat abi, İsmail ve Ahmet, tatillerinin son gününde de otelde büyük bir kargaşa yarattılar. Otelin müdürü, onlara çok sinirlendi ve onları otelden kovdu. Üç arkadaş, valizlerini almadan otelden kaçtılar ve otobüse bindiler. Otobüste otururken, toz pembe hayalleri sona erip kara gerçeklerle yüzleştiler. Fuat abi, Şükran yenge ile cehennem hayatına devam edecek, İsmail üç kuruşa düğünlerde gırnata çalmaya devam edecek, Maymun Ahmet de minibüs şoförlüğüne kaldığı yerden devam edecekti. Üç arkadaş arabesk dinleyerek eve dönerlerken hep "acaba" vardı akıllarında. Ne demişler, "alışmadık popoda don durmazmış." Maalesef don düştü, kara gerçekler daha net göründü.
Otobüs terminaline gittiğinde, eski arkadaşları gırnatacı İsmail ve Maymun Ahmet ile karşılaştı. Tatilini anlattığında, onların da katılmak istediklerini söyledi. Fuat abi, arkadaşlarını kırmadı ve üçü birlikte otobüse bindiler. Antalya'daki Kemer'in en lüks yerlerinden birinde yer alan 5 yıldızlı otel, onların gözlerini kamaştırdı. Her şey çok pahalı ve şık görünüyordu. Otelin müdürü onları karşıladı, reklamcılarla beraber fotoğraf çekildiler ve odalarına götürdü. Fuat abi, fotoğraf çekilirken, karısının orada olmaması için ya yere doğru ya da geriye doğru bakıp saklanmaya çalıştı, ama çok strese girmişti. Odaları da çok geniş ve konforluydu. Üç arkadaş, kendilerini çok şanslı hissettiler. Sırayla yatağın üzerine çıkıp zıplayarak heyecanlarını dile getirdiler.
Ertesi gün, otelin havuzuna indiler. Havuzda güneşlenen ve yüzen bir sürü insan vardı. Fuat abi, İsmail ve Ahmet, havuzda eğlenirken, otelin animasyon ekibi geldi. Onlara oyunlara katılmalarını teklif ettiler. Fuat abi, İsmail ve Ahmet, oyunlara katılmayı kabul ettiler. Ancak oyunlar çok zor ve komikti. Mesela, su topu oynarken, Fuat abi topu tutamayıp yüzüne çarptırdı. İsmail ise topu fırlattığında havuzun kenarındaki şezlonga isabet ettirdi. Ahmet de topu yakalamak için havuzdan çıkıp ağaca tırmandı. Oyunlar bittikten sonra, üç arkadaş havuzdan çıkarken, otelin müdürü onları çağırdı. Müdür, onlara çok kızgındı çünkü yaptıkları yüzünden diğer misafirler rahatsız olmuştu. Müdür, onlara otelden ayrılmalarını söyledi. Fuat abi, İsmail ve Ahmet, çok şaşırdılar ve üzüldüler. Tatilleri daha yeni başlamıştı.
Müdür, onları odalarına gönderdi ve valizlerini toplamalarını istedi. Valizleri taşırken koridorda karşılaştıkları bir adam onları durdurdu. Adam, onlara bir teklifte bulundu. Bir televizyon programı yapımcısıydı ve onların otelde yaptıklarını gizli kamerayla çekmişti, bu görüntüleri yayınlamak için izin vermelerini ve karşılığında da tatillerini uzatmalarını teklif etti. Fuat abi, İsmail ve Ahmet, bu teklifi kabul ettiler çünkü hem tatillerini sürdürmek hem de ünlü olmak istiyorlardı. Adam, onlara yeni bir oda verdi ve otelin müdürüne durumu açıkladı. Müdür, onları affetti ve otelde kalmalarına izin verdi.
Böylece, Fuat abi, İsmail ve Ahmet, tatillerine devam ettiler. Ancak her gün başka bir macera yaşadılar. Bir gün otelin restoranında yemek yerken, Fuat abi karısının orada olduğunu gördü, oracıkta kalbi tekledi, zor toparladı. Karısı, Fuat abinin yalanını öğrenmiş ve onu bulmak için otelde çalışmaya başlamıştı. Fuat abi, karısından kaçmak için arkadaşlarını bırakıp otelin çatısına çıktı. Ancak orada da bir helikopterle gelen adam tarafından yakalandı. Adam, Fuat abinin dondurma çubuğundaki kodu çaldığını ve aslında tatili kazananın kendisi olduğunu söyledi. Fuat abi, bunu inkar etti ve adamla kavga etmeye başladı.
İsmail ise restoranda yemek yerken, yan masada oturan bir kadına aşık oldu. Kadın, çok güzel ve zengindi. İsmail, kadına gırnata çalarak ilgisini çekmeye çalıştı. Ancak kadın, İsmailden hoşlanmadı ve ona su fırlattı. İsmail, bunu umursamadı ve kadını takip etmeye başladı. Kadın ise İsmailden kurtulmak için otelin güvenlik görevlilerine şikayet etti. Güvenlik görevlileri, İsmaili yakalayıp otelin bodrumuna götürdüler.
Ahmet de restoranda yemek yerken, yanında duran bir maymunu gördü. Maymun, otelin maskotuydu ve insanlarla fotoğraf çektiriyordu. Ahmet, maymunla arkadaş olmak istedi ve onunla konuşmaya başladı. Maymun da Ahmeti sevdi ve onunla oynamaya başladı. Ahmet ve maymun, restoranda birbirlerine yiyecek atarak eğlendiler. Bu sırada masaları devirdiler ve diğer misafirleri rahatsız ettiler. Restoranın şefi, Ahmeti ve maymunu kovalamaya başladı.
Böylece, Fuat abi, İsmail ve Ahmet, tatillerinin son gününde de otelde büyük bir kargaşa yarattılar. Otelin müdürü, onlara çok sinirlendi ve onları otelden kovdu. Üç arkadaş, valizlerini almadan otelden kaçtılar ve otobüse bindiler. Otobüste otururken, toz pembe hayalleri sona erip kara gerçeklerle yüzleştiler. Fuat abi, Şükran yenge ile cehennem hayatına devam edecek, İsmail üç kuruşa düğünlerde gırnata çalmaya devam edecek, Maymun Ahmet de minibüs şoförlüğüne kaldığı yerden devam edecekti. Üç arkadaş arabesk dinleyerek eve dönerlerken hep "acaba" vardı akıllarında. Ne demişler, "alışmadık popoda don durmazmış." Maalesef don düştü, kara gerçekler daha net göründü.