Son derece nezih bir gecede, misafirliğe gidilen evde herkes neşeyle sohbet etmekte, yemekler, içkiler, her şey son derece güzel ve keyifli devam etmektedir. Ev sakinleriyle muhabbetler, hatta misafirlikte yeni tanışılan ve sohbet edilen kız gibi pek çok olumlu ve güzel durum da bu gecenin artılarıdır. Erkek: Ben boğaziçinde okuyorum. Kız: Gerçekten mi? Vaay... Erkek: Gerçek... Evet... Ben böyleyim.... Ama kolay bir okul. Kendimi gösteremiyorum biliyo musun... Kız: Çok ilginç bir kişiliğin varmış. Erkek: Evet.... Çok ilgincim... Ben böyleyim işte.... Bi saniye müsade eder misin? (Piç tarafından bir tebessüm eşliğinde).... - Haldun amca tuvalet ne taraftaydı? + Koridorun sonunda, sağ taraf. Tuvalete girilir. Akılda işi bağlama aşamasına geldiği kız, kızın yanına geri dönünce söylemeyi planladığı şeyler... arabamdan bahsedeyim... reina'ya gidişim var... duman vokalistini tanıyorum de... sözlük yazarıyım... başkaaaa.... hmmm... gibi düşünceler eşliğinde tuvalet ihtiyacı giderilir. Aynı kendine güven içerisinde önce çamaşır makinasının üstüne bakılır... Allah allah tuvalet kağıdı burda değil... Yan taraftaki yerinde de yok... Ufak bir panik başlangıcı yaşansa da, karizmanın devamı adına hiç heyecanlanmadan tüm tuvalet kontrol edilir. Dolapların kapakları açılır (dikkat et götten bok damlamasın yere.) ve o an gelir. Tuvalet kağıdı yok! İşte şimdi panik yapma sırasıdır. Tuvalete bırakılan esere bakılır, (oohooo çınar ağacı dikmişim...) mutlaka bir yol bulmalıyım diye düşünürken, elimle silsem ve elimi iyice yıkasam mı diye düşünür... ama olmaz. O kadar da düşemem. Peki ya kız? Fazla da uzun süre kalmasam iyi olur tuvalette. Kız sıkılabilir. Ama karizmayı da çizdirmemeliyim diye düşünür... ve yapabileceği tek şeyi yapmaya karar verir:- Haldun amcaaaaaaaa! Edit: Tam bu sırada bir de sular kesilmesin mi.