Mısır, Mısır denir. Cumhûriyyetü Mısır el-Arabiyye, yani Mısır Arap Cumhuriyeti. Arap ifadesi milliyetçilikle alakalı. Çünkü Mısır, 1953'e kadar Türkler tarafından yönetilmiştir.
Mısır'dan meyve olan Mısır'a gelelim. Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinde "Mora Eyaletinde, Kalambok Mısır Buğdayıdır, kim kamış gibi bir şeyde bitüp andan bir güne beyaz ekmek ederler. Ol ekmeğe Kalambok Ekmeği derler" diye geçen cümlede mısıra o dönem Mısır dendiğini öğreniyoruz.
Mısır, Suriye'ye; oradan da Osmanlı topraklarına gelmiştir.
İspanyollar, Amerika'yı sömürürken, Mısır bitkisini de Avrupa'ya getiriyorlar. Ancak Avrupa'dan ziyade Kuzey Afrika topraklarında yayılıyor mısır ekimi. 1530'larda Mısır'da her yer mısır. Buradan Suriye'ye ve oradan Anadolu'ya yayılıyor. Anadolu insanı buna Mısır Darısı ismini veriyor bu sebeple. Bizden de Doğu Avrupa'ya yayılıyor ve onlar da Türk Darısı ismini veriyorlar.
Tıpkı bizim Hindiye Hint Tavuğu derken zamanla tavuğu bırakıp Hindi dememiz ve İngilizlerin de Türk Tavuğu derken tavuğu bırakıp Turkey demeleri gibi.
Mısır'dan meyve olan Mısır'a gelelim. Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinde "Mora Eyaletinde, Kalambok Mısır Buğdayıdır, kim kamış gibi bir şeyde bitüp andan bir güne beyaz ekmek ederler. Ol ekmeğe Kalambok Ekmeği derler" diye geçen cümlede mısıra o dönem Mısır dendiğini öğreniyoruz.
Mısır, Suriye'ye; oradan da Osmanlı topraklarına gelmiştir.
İspanyollar, Amerika'yı sömürürken, Mısır bitkisini de Avrupa'ya getiriyorlar. Ancak Avrupa'dan ziyade Kuzey Afrika topraklarında yayılıyor mısır ekimi. 1530'larda Mısır'da her yer mısır. Buradan Suriye'ye ve oradan Anadolu'ya yayılıyor. Anadolu insanı buna Mısır Darısı ismini veriyor bu sebeple. Bizden de Doğu Avrupa'ya yayılıyor ve onlar da Türk Darısı ismini veriyorlar.
Tıpkı bizim Hindiye Hint Tavuğu derken zamanla tavuğu bırakıp Hindi dememiz ve İngilizlerin de Türk Tavuğu derken tavuğu bırakıp Turkey demeleri gibi.