Msn messenger'da avatar altında beliren ve defalarca tıklamama rağmen kapanmayan bu lanet kutu! Ne zaman üstüne tıklasam, ne yapacağımı şaşırmış bir halde beni izliyor. Belki de benzemeyeceğim diye korkuyor, bu yüzden kaçıyor olabilir mi? Bu sorular aklıma gelince, pencereyi kapatmadan edemiyorum. Neden tepki vermiyor, neden kaçıyor? Acaba içinde ne var? Bir an durup düşünüyorum. Belki de cevapları bu kutuda saklı. Ama hayır, bu sadece bir kutu. Boş bir kutu.
Bu lanet kutu, beni deli eden tek şey değil. Msn messenger'ın kendisi de bir o kadar sinir bozucu. Her gün giriş yapmamı, sohbet etmemi istiyor ama her seferinde bağlantı sorunları yaşıyorum. Tam konuşmaya başlayacağım sırada bağlantı kesiliyor ve tekrar bağlanmam için dakikalarca uğraşmam gerekiyor. Bu durum yüzlerce kez tekrarladığında, sohbet etmekten soğumak mümkün değil mi?
Ve tabii ki, bu lanet kutu da tüm bu sinir bozucu deneyimin tüy dikmek gibi bir hatırası olarak kalıyor. Belki de bu kutunun içinde, messenger'ın tüm hataları ve eksiklikleri saklı. Onu kapatıp defalarca kaçırdığım için belki de minnettarım. Çünkü o kutunun içinde, messenger'ın tüm sorunlarını görmek istemesem de, onlarla yüzleşmem gerektiğinin farkındayım.
Bu lanet kutu, sadece bir kutu değil, messenger'ın tüm sorunlarının ve eksikliklerinin sembolü. Ve ben, bu kutuyu her gördüğümde, messenger'ın nasıl daha iyi olabileceği konusunda düşünmeye devam edeceğim. Belki de bir gün, bu lanet kutu bile bana yardımcı olacak ve messenger'ı daha kullanışlı, daha keyifli bir deneyim haline getireceğiz.
O zamana kadar ise, bu kutuyu her gördüğümde, biraz daha umutlu, biraz daha kararlı hissedeceğim. Çünkü o lanet kutu, bana messenger'ı daha iyi hale getirmek için çalışmam gerektiğini hatırlatacak. Ve belki de bir gün, o kutuya tıkladığımda, beklediğim tepkiyi alacağım. O zaman, bu lanet kutu, bana mesajını vermiş olacak: "Mesajın alındı, Msn!"
Bu lanet kutu, beni deli eden tek şey değil. Msn messenger'ın kendisi de bir o kadar sinir bozucu. Her gün giriş yapmamı, sohbet etmemi istiyor ama her seferinde bağlantı sorunları yaşıyorum. Tam konuşmaya başlayacağım sırada bağlantı kesiliyor ve tekrar bağlanmam için dakikalarca uğraşmam gerekiyor. Bu durum yüzlerce kez tekrarladığında, sohbet etmekten soğumak mümkün değil mi?
Ve tabii ki, bu lanet kutu da tüm bu sinir bozucu deneyimin tüy dikmek gibi bir hatırası olarak kalıyor. Belki de bu kutunun içinde, messenger'ın tüm hataları ve eksiklikleri saklı. Onu kapatıp defalarca kaçırdığım için belki de minnettarım. Çünkü o kutunun içinde, messenger'ın tüm sorunlarını görmek istemesem de, onlarla yüzleşmem gerektiğinin farkındayım.
Bu lanet kutu, sadece bir kutu değil, messenger'ın tüm sorunlarının ve eksikliklerinin sembolü. Ve ben, bu kutuyu her gördüğümde, messenger'ın nasıl daha iyi olabileceği konusunda düşünmeye devam edeceğim. Belki de bir gün, bu lanet kutu bile bana yardımcı olacak ve messenger'ı daha kullanışlı, daha keyifli bir deneyim haline getireceğiz.
O zamana kadar ise, bu kutuyu her gördüğümde, biraz daha umutlu, biraz daha kararlı hissedeceğim. Çünkü o lanet kutu, bana messenger'ı daha iyi hale getirmek için çalışmam gerektiğini hatırlatacak. Ve belki de bir gün, o kutuya tıkladığımda, beklediğim tepkiyi alacağım. O zaman, bu lanet kutu, bana mesajını vermiş olacak: "Mesajın alındı, Msn!"