Komşu teyzeler arasında bireyi görmezden gelen ve aşağılayan bir grup kişiden de bahsetmek gerekir. Komşu teyze, eve beş çayına gelir. Hoşgeldiniz ve hoşça kalın dileklerinin ardından, anne çayları getirmek için mutfak tarafına gider. Bu sırada, komşu teyze, az önce kısık bir sesle kendisine "Hoşgeldiniz Mualla Hanım" diye hitap eden ve kanepenin kenarına sızmış çelimsiz çocuğu küçümseyici bir şekilde süzer. Anne çaylarıyla geri döner ve çocuğun gözlerine bakarak "Ayy sizin oğlan/kız da pek büyümüş maaşallah, ilkokul dörtteydi değil mi?" sorusuyla çocuğun zor anlar yaşamasına sebep olur. Anne, çocuğu süzerken "Evet Muallacığım, çok büyüdü gerçekten" der. Mualla Hanım'ın gözleri hala çocuğun üzerindedir ancak gördüğü şey, dantel masa örtüsünden farksızdır onun için. "Dersler nasıl gidiyor, zayıfı yok değil mi?" diye devam eder. Çocuk, teyzenin onu küçümsediğini anlar ve sohbette konu olmanın verdiği rahatsızlıkla kızarır. Anne yapmacık bir gülümsemeyle "Evet teyzeciğim, her şey yolunda" der. Çocuk için bu anlar, içine kapanık bir hâl almasına ve rahatsız olmasına sebep olur. Anne, coşkun bir şekilde detaylara girerken, Mualla Hanım'ın gözleri boydan boya gezer. Konu değişir, çaylar içilir. Ertesi gün akraba ziyaretinde, öbür gün altın gününde çocuk bu tür davranışlara maruz kalacak ve büyük yaralar alacaktır. Öğüt: Bu şekilde davranan komşu teyzelere en saf halinizle "Memeleriniz neden bu kadar büyük Mualla teyze?" diye cesurca sorun, bir daha karşınıza çıkmayacaklardır.