Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Muhammed İhsan Oğuz

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Muhammed İhsan Oğuz, Türk İslam âlimi, mutasavvıf ve mütefekkirdir. Büyük bir âlim, mutasavvıf ve mütefekkir olan Muhammed İhsan Oğuz; 27 Ramazan 1304 Hicrî, 19 Haziran 1887 Mîlâdî tarihinde Kastamonu'da dünyaya gelmiştir. Babasının adı Atâullah, annesinin adı Hâcer'dir. Baba cihetinden dedesi Hacı Hâfız Ahmed ve büyük dedesi Hacı Mehmed, Kastamonu’da “Küçük Hattat” ve “Büyük Hattat” diye tanınmışlardır. Bu sebeple ailelerine “Hattatzâdeler - Hattatoğulları” denilmiştir. İlmî hayatı İlk öğrenimini Deveci Sultan, Yârabcı Hoca mahalle mektepleriyle İʻdâdî’nin İlk Mektep ve İhzârî (Orta Öğrenime Hazırlık) kısımlarında tamamlamış; orta öğrenimini, devletin önemli kurumlarından olan Kastamonu Askerî Rüşdiyesi’nde yapmıştır. İʻdâdî (Lise) dengi eğitim veren bu beş yıllık Askerî Rüşdiye’lerin, zamanının en önemli ve disiplinli okullarından olduğu bilinmekte ve kabul edilmektedir. Yüksek öğrenimini Kastamonu’daki Ziyâiyye Medresesi’nde yapmış, müderris olan eniştesi değerli âlim Ahmed Ziyâeddin Efendi’den de özel dersler almıştır. İlim hayâtı öğrenim ve öğretim hâlinde senelerce süren Muhammed İhsan Oğuz, hocasının genç yaşta ölümünden sonra da okuma ve araştırmalarına devam etmiş, kendisini gerçek bir ilim ve irfân ehli olarak yetiştirmiştir. O zamanki Medrese icazetlerinin, Üniversite İlâhiyat Fakültesi diplomalarına denk olduğuna ilişkin bir Hükûmet kararı vardır. Çalışma hayatı Geçimini sağlamak için, on beş yaşında Posta Telgraf İdaresine girerek devlet memuru olmuştur. Burada işe Muhabere Memurluğu ile başlayıp çeşitli kademelerde çalışarak Baş Müdürlük Mes’ûl Muhasipliği, Baş Müdür Yardımcılığı ve nihâyet o zamanlarda altı vilâyeti kapsayan ve yönetim merkezi Kastamonu olan Baş Müdürlük görevlerini başarılı bir şekilde yürütmüştür. Bu arada, (İ’dâdî adıyla açılmış olup Cumhuriyet döneminde Lise adını alan) Kastamonu Mekteb-i Sultânîsi’nin Umûmî Kâtipliği ile Askerî Rüşdiye’de (açılan sınavı kazanarak) Türkçe Öğretmenliği görevlerinde bulunmuştur. Mekteb-i Sultânî’deki görevi, Birinci Dünya Harbi’nin başlaması üzerine kadroların kısıtlanması; Askerî Rüşdiye’deki öğretmenliği ise, çoğu subay olan hocaları orduya alındığı için okulun kapanması sebebiyle kısa sürmüştür. İstiklâl Harbi sırasında da haberleşme ile ilgili önemli görevler üstlenmiş; otuz üç yıllık devlet hizmetinden 1 Ocak 1938 tarihinde emekliye ayrılmıştır. Manevi hayatı Küçük yaştan îtibâren Allah dostlarına büyük bir ilgi ve sevgi duyan Muhammed İhsan Oğuz, Kastamonu’da “Hâce Muhammed Evliyâ” diye tanınan Nakşibendiyye Şeyhlerinden Ziyâiyye Medresesi Müderrisi Muhammed Hulûsî’ye 12 yaşında intisâb etmiştir. İkinci intisâbı, Bursa'nın Orhangazi İlçesi civarındaki Elma Alan - Reşadiye köyünde oturan (Dağıstan muhâcirlerinden) Şerefüddin Efendi’ye; üçüncü intisâbı da, “Ganizâde” diye bilinen Şeyh Mehmed Sâdık Tosyevî’yedir. Dördüncü olarak bağlandığı zât ise, rüyasında görerek haberdar olduğu Seyyid Ahmed el-Kürdî (Çapakçûrî)’dir. “Mânevî Cihâd‛ adlı eserinde, 1336/1917 yılının Velâdet-i Muhammediyye (Muhammed’in doğum yıldönümü) gecesi kendisine “Seyyid Ahmed Kürdî” yazılı bir levha gösterilerek “Bu isim, Mürşid ve İnsân-ı Kâmil ismidir” diye seslenildiğini; ardından da ismin sahibini gördüğünü kaydeder. Muhammed İhsan Oğuz, araştırmaları neticesinde “kutbu’l-aktâb” olarak bildirilen bu zâtın aslen Bağdatlı olup Çapakçur’un (şimdiki adıyla Bingöl’ün) Kür köyünde doğduğu için “Çapakçûrî‛ ve “Kürdî‛ denildiğini; Hüseyin soyundan geldiği için de “Hüseynî‛ lakabıyla anıldığını ve Harput’ta yaşadığını öğrenir. Araştırmalarında Posta Telgraf İdaresi mensubu olmasının faydasını görmüştür. Harput Ulu Camii imamı Hacı Tevfik Efendi aracılığıyla gönderdiği bir mektupla söz konusu rüyayı anlatarak bağlılık talebini arz eder. Yazdığı mektubun cevabı tam bir yıl sonra 11 Mayıs 1919’da gelir ve Seyyid Ahmed Çapakçûrî’ye bağlılığı şeklî ve manevî açıdan gerçekleşir. Muhammed İhsan Oğuz bu tarihten îtibâren Çapakçûrî’yle, öldüğü 1921 yılına kadar mektuplaşır. Seyyid Ahmed Çapakçûrî, Muhammed İhsan Oğuz’un seyr-u sülûkünü yazdığı dokuz mektupla (yüz yüze hiç görüşmeden) tamamlatır ve irşâd icâzetnâmesini son mektubunda gönderir. Beşinci olarak bağlandığı zât, Seyyid Muhammed Mestûr el-Üveysî’dir. Seyyid Ahmed Çapakçûrî’nin ölümünden birkaç yıl sonra, Seyyid Muhammed Mestûr el-Üveysî ile buluşur. Sohbetlerinden istifâde ederek kısa zamanda hilâfet gerçekleşir. Altıncı olarak bağlandığı zât, İmâm-ı Rabbânî soyundan Şeyh Muhammed Ma’sûm Müceddi-dî’dir. Üveysiyyet yoluyla feyz alarak onun bütün mânevî birikimini tevârüs etmiş ve bu zâtın “Es-Seb’u’l-Esrâr Fî Medârici’l-Ahyâr” isimli eserini Türkçe’ye çevirmiştir. Yedinci olarak Mürşid edindiği zât, Habîb-i Ekrem (Sallallâhü Aleyhi Vesellem)’dir. 1941 senesinde Muhammed’in mânevî irşâd ve terbiyesine mazhar olduğunu söyleyen Muhammed İhsan Oğuz; “Peygamber’in fethi’ olarak ifâde ettiği ve “Ahseniyye” adını verdiği yeni bir ibadet, Allah’a yakınlık, Allah’ı bilme ve kazanım yolunu tebliğ etmiştir. Bu yolda asıl olanın, Muhammed’e râbıta olduğunu; kendine güvenen her Müslümanın, sorumluluklarını kavrayarak ve üstlenerek, başka bir mürşit ve rehber aramaksızın, gereğince bu Has Yolun, Ahseniyye Yolunun vazifelerini yapmaya başlayabileceğini, böyle bir azim sahibinin elinden Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Yüce Ruhaniyeti’nin tutacağını ve başkalarına muhtaç bırakmayacağını ifâde etmiştir. Tasavvuf anlayışı Muhammed İhsan Oğuz, eser ve sohbetlerinde “kâmil îman, faydalı ilim, iyi amel, fazîletli ahlâk ve tam ihlâs”ın İslâm Dîni’nin temelleri olduğunu ve bu yolda bunlarsız yürünemeyeceğini; Allâh’ın yakınlığına, ma’rifet ve rızâsına ancak bunlarla erişileceğini dile getirmiş; Kur’an âyetlerine ve Muhammed’in hadislerine dayandırdığı bu tasavvuf anlayışını, “Allah'a has kulluk, Peygamber'e has ümmetlik” cümlelerinde özetlemiştir. Nûru’l-Îzah isimli eserindeki şu önemli açıklaması da, bu anlayışın gerekçesi gibidir: “Her kim Kitâb ve Sünnet’i, Şerîat’ın hüküm ve esaslarını iyi bilip (nefsinin ve boş arzularının engellemelerine rağmen) bunlarla bildiği kadar amel ederse; başka hiçbir şeyin kılavuzluğuna gerek kalmaksızın tarîkat çiçeklerini açtırır, hakîkat meyvelerini elde etmeyi başarır; Allâh’ın en aslî yakınlık ve ma’rifetine ulaşır. Nitekim; sonradan ortaya konmuş bulunan bugünkü şeklî tarikatlar yok iken Kitâb ve Sünnet’e kemâl üzere uyan ashâbın seçkinleri, onlara yetişenlerin ve yetişenlere yetişmiş olanların büyükleri, müctehid imamlar, bildikleriyle amel eden âlimler ve sâlih mü’minler; sırf Kitâb ve Sünnet’e tam uymaları sebebiyle Hak Teâlâ’nın yakınlık ve ma’rifeti derecelerinin (kendi mertebelerine göre) en yükseğine erişmişler; hayır ve fazîlet bakımından kendilerinden sonra gelen veya kendileri gibi mânevî ilerleme gösteremeyenlerin yukarısında bulunmuşlardır.” Mezhep anlayışı Selefiyye Mezhebi üzere olduğunu söyleyen Muhammed İhsan Oğuz, “Selefiyye Mezhebi (İlk Müslümanları Örnek Alma Yolu)” isimli eserinde bu yolun Kur’an Yolu olduğunu; İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe başta olmak üzere birçok müctehid âlimin ve müttakî mü’minin bu yolda bulunduğunu yazmıştır. Herhangi bir mezhepçilikle alâkası olmayan ve İslâm’ı arı-duru yaşamayı amaçlayan bu Selefîlik anlayışı: “Peygamber Aleyhisselâm’ın ve O’nun izinde giden seçkin sahâbîlerle onları izleyen ihlâslı mü’minlerin sâde ve ifratsız yaşayışlarını örnek almak; çözümü zor olan ve çatışmaya yol açan meselelerle uğraşmamak, Müslümanların birlik ve kardeşliğine zarar verecek düşünce ve davranışlardan kaçınmak” demektir. Kitap ve Sünnet’te açık bir delil bulunmayan bâzı meseleler hakkındaki farklı görüşlerle ilgili bir soruya verdiği: “Biz, Allah katındaki hakîkati ne ise ona îmân eder, keyfiyyeti (nasıl ve niçini) ile meşgul olmayız” cevâbı, bu anlayışın bir ifâdesidir. Tarafsız ve ilmî bir yaklaşımla bakıldığında; “insan hakları, demokrasi, şeffaflık, hoşgörü ve düşünce özgürlüğü” gibi temel insânî değerlerin Peygamber çağında en güzel şekilde yaşanmış olduğu görülecektir. İşte Muhammed İhsan Oğuz’un dile getirdiği “Selefiyye Mezhebi üzere olmak”, ya da başka bir ifâde ile “Gerçek Selefîlik”; bu hakîkati görmek, düşünce ve davranış olarak benimsemektir. Önem verdiği konular Yine eserlerinde, “kazâ ve kader” konusunu Kur’an ve Sünnet delilleriyle en isâbetli şekilde açıklayıp özgür irade ve güç yetirebilmenin önemini vurgulamış; hak ve sorumluluğun, cezâ ve mükâfâtın buna dayandığını ortaya koymuştur. “Kitâbu’l-Kazâ ve’l-Kader (Kazâ ve Kader Kitabı)” eseri ile bu konuya ilişkin diğer eserlerinde önemli ve doyurucu bilgi ve açıklamalar vardır. İnsanın iradesini hiçe sayan bir inanış ve anlayışın akla ve Allâh’ın Kitâbı’na uymadığı; Cumhuriyet ve Demokrasi’nin, Kur’an ve Sünnet’te bildirilen “adâlet, liyâkat ve istişâre” ilkelerine en uygun yönetim tarzı olduğu ve geliştirilmesi gerektiği de O’nun dile getirdiği ve önem verdiği konulardandır. Bu eserlerinden başka, Nakşibendiyye Silsilesi ve bâzı tasavvuf büyüklerinin biyografilerini içeren eserleri; birtakım ilmî ve tasavvufî meselelere cevap teşkil eden risâle ve makaleleri vardır. Vakıf faaliyetleri ve eserleri Muhammed İhsan Oğuz’un eserlerinden birçoğu yeni harflere aktarılıp sadeleştirilerek yayımlanmış olup bu faaliyet, ölümünden önce izinleri alınarak kurulan Muhammed İhsan Oğuz Vakfı tarafından yürütülmektedir. “Saâdet Anahtarı”, “Kazâ ve Kader Kitabı; Seçebilme, Dileyebilme, Güç Yetirebilme”, “Ârifler Silsilesi”, “Muhammed İhsan Oğuz’dan Mektuplar”, “Tasavvufun Öncüleri 12 Büyük Velî”, “İslâm Düşüncesinde 7 önemli Konu”, “Şeriat-Tarikat Kavramları Zikir ve Ta-savvuf Yolları (Nûru’l-îzah)”, “Dünyâ ve Âhiret Hayatı”, “İslâm’da Mübarek Günler ve Geceler”, “Mezheb-i Selef / Selefiyye Mezhebi : İlk Müslümanları Örnek Alma Yolu”, “Beş Soru, Beş Cevap”, “Vesiletünnecat (İslâm İlmihali)”, eserlerinden bazılarıdır. Bir asrı aşan hayatını "Allah'a has kul ve Peygamber'e has ümmet" olmaya, bu hakikatin bilinmesi ve yaşanmasına adayan Muhammed İhsan Oğuz, 2 Ağustos 1991 (21 Muharrem 1412) Cuma gününü Cumartesi’ye bağlayan gece saat 2.15'te ebedî ahiret yurduna göçmüş, özleminde olduğu Allah ve Resûlü'ne kavuşmuştur. Allah'ın sonsuz rahmeti O'nun üzerine olsun... Muhammed İhsan Oğuz Uygulama ve Araştırma Merkezi Bugün Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde bulunan 12 Temmuz 2018 tarihli Resmî Gazete’de yönetmeliği yayınlanan “Muhammed İhsan Oğuz Uygulama ve Araştırma Merkezi ” şahsiyetini ve yazdığı yüzü aşkın kıymetli eserini ilmî çalışmalarında kullanmak ve çalışma yapmak isteyenlere imkan sağlamaktadır. Tez Yarışması İlki 2019 yılında yapılan “MUHAMMED İHSAN OĞUZ İLAHİYAT ARAŞTIRMA ÖDÜLLERİ” isimli yüksek lisans ve doktora tez yarışması her yıl yapılarak geleneksel hâle getirilecektir. Eserleri alt=Muhammet İhsan Oğuz Tarafından Hicrî 1372 - Milâdî 1952 senesinde Yazılmış Nuût-ı Celile-i Muhammediyye Aleyhi Efdalü’s-Salâtü ve’s-Selâmü ve’t-Tahiyye|küçükresim|468x468pik|MUHAMMED MUSTAFA ALEYHİSSALÂTÜ VESSELÂM'A NA'T Miftâḥu’s-Sa‘âde. İstanbul: Oğuz Yayınları, 2020 Kitâbu’l-Ḳażâ ve’l-Ḳader. İstanbul: Oğuz Yayınları, 2019 21 Soruda Tasavvufî Gerçekler. İstanbul: Oğuz Yayınları,1991 İslâm Düşüncesinde 7 Önemli Konu. İstanbul: Oğuz Yayınları,1993 Ḥayât-ı Dünyâ ve Âḫiret. İstanbul: Ahmet Sait Matbaası, 1973 İslâm Tasavvufunda Vahdet-i Vücûd. İstanbul: Oğuz Yayınları, 1995 Dîn-i Mübîn-i İslâm. İstanbul: Ahmet Sait Matbaası, 1975 Dîn-i Celîl-i İslâm. İstanbul: Ahmet Sait Matbaası, 1975 Arifler Silsilesi. İstanbul: Oğuz Yayınları, 2003 Tasavvuf Yolunda Manevî Cihad. İstanbul: Oğuz Yayınları, 1998 Muhammed İhsan Oğuz’dan Mektuplar. b.y.: Oğuz Yayınları, ts Sorular ve Cevaplar. İstanbul: Oğuz Yayınları, 1995 Hazreti Şâbân-ı Veli ve Mustafa Çerkeşî. İstanbul: Oğuz Yayınları, 1993 Fakirullah Muhammed İhsan b. Muhammed Ataullah'ın Terceme-i Hali, 1977 Kaynakça Kategori:Maturidiler
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri