Kafam karışık bir siyasetçiden bahsedeceğim. İlk önce belirtmeliyim ki, ikinci tura kalacak kadar güvendiğim siyasetçiye oy vermek isterken, son anda karar değiştirip oyumu Selahattin Demirtaş'a verdim. Hiçbir şekilde emin olamadım ne zaman ki ince ikinci tura kalacak diye. Görevli olduğum yerde ve çevresinde, Muharrem İnce'ye karşı ezici bir destek vardı. Kendi partim için ve cumhurbaşkanı adayı için etkili olmayan bir yerde, sayım sürecinde İnce'ye duyduğum umut arttı. Bu umutun sebeplerinden biri de Muharrem İnce'nin seçim sürecindeki tutumunu hiç değiştirmemesiydi. Çok büyük kitlelere hitap etti ve hayatımda belki bir daha böyle kalabalıkları göremeyeceğimizi düşündüm. Konuşmalarında çok netti ve önceden dokunulmazlıklar hakkındaki sözleri, mecliste sergilediği tavır benim için sempati yaratmıştı. Hatta bir ara HDP'ye oy vermek yerine İnce'ye oy verme kararı aldım ancak Selahattin Demirtaş'ın durumu nedeniyle vicdanen rahat olamayacağımı fark edince bu kararı değiştirdim. Seçim sonuçları açıklanınca, İnce'ye oy vermediğime sevindim. İnce seçim sürecinden itibaren dürüst bir kampanya yürüttü ama seçim gecesi yaptığı ve ertesi gün yaptığı konuşmalar komplo teorileri üretmemize neden oldu. O gecede neler yaşandı, iddialar ne kadar doğru, YSK önündeyken neden saatlerce kayboldu, parti arkadaşları ikinci tura kalındığını belirtirken İnce neden basite alarak "adam kazandı" dedi, tüm bu soruların cevaplarını bekliyorum. Sana oy vermedim İnce, ama senin oylarının çalınmaması için saçma adamlarla tartıştım, herkes başkan ilan etmeye başlarken ben ilçe seçim kurulunda bekledim, bu da içimden geldi. Belki şu an uygun zaman değil ama ileride açıkça ve doğru bir şekilde o gece neler yaşandığını anlatmanı umuyorum. Eğer böyle bir işin peşini bırakmayacağını söylüyorsan, o zaman basın toplantısında niçin "Selahattin Demirtaş serbest kalmalı" dediğini açıklamalısın. Çok sayıda insan seni seven ve güvenen insan var, umarım sıradan bir siyasetçi olmadığını unutmayız.