Ünlü tarihçi ve araştırmacı gazeteci Murat Bardakçı'nın, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Ayasofya hakkında bir İngiliz yazarla yaptığı mülakatta paylaştığı düşünceleri köşesinde detaylarıyla anlattığı gerçeğidir. Bu konuyu ele almak, Atatürk'ün dini inançları olmadığını açıklaması ve ileri görüşlü bir deist olarak neden övgüyü hak ettiğini vurgulamak amacıyla yapılmıştır. Ayasofya ile ilgili detaylar, Ellison'un "Ankara'da Bir İngiliz Kadın" adlı kitabında geçmektedir. 30 Ağustos 1922'deki büyük zaferden sonra Papa Pius ile görüşen Atatürk'ün, Ayasofya konusundaki tavrı önemli bir detay olarak karşımıza çıkmaktadır. İlgili mülakatta Atatürk, Ayasofya'nın önemine ve işgal tehditlerine değinmiş ve hristiyan cemaatinin birliği olmadığı sürece iade konusunun zor olduğunu belirtmiştir. Atatürk'ün dinler hakkındaki cesur ve ileri görüşlü düşünceleri, Grace Ellison'un kitaplarından da destek görmektedir. Bu noktada, Atatürk'ün dine bakış açısını içeren çarpıcı cümlesi olan "Benim bir dinim yok, bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını arzu ediyorum" ifadesi, Atatürk'ün düşüncelerini yansıtan önemli bir sözdür. Bu içerik, Grace Ellison'un güvenilirliğine dayalı olarak verilmiştir. Atatürk'ün fikirleri ve görüşleri, sadece o döneme ait değil, gelecek nesillere de ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Kaynak için buraya göz atabilirsiniz.