Renkli bir tartışma konusu olan "Mustafa Kemal'in Sözde MacArthur Mülakatı" adlı konu, resmi tarih yazıcılarının yalanlarından biri olarak görülebilir. Bu sözde mülakatın kimsenin haberi olmadığı ve ortaokul-lise inkılap derslerinde veya genel kemalist eğitim sisteminde işlenmediği doğru olabilir. Atatürk'ün savaşın çıkacağı tarihi ve sonrasındaki gelişmeleri bildiği iddiası da hiçbir zaman yaygın olarak kabul görmemiştir.
Ancak, bu sözde mülakatın yalan olduğu konusunda abartılı tepkiler göstermek de doğru olmayabilir. Bu yalanın kıyıda köşede kalmış olsa da, bazı insanlar tarafından bilinen ve yayılmış bir yalan olduğu göz ardı edilmemelidir. "Cumhuriyet" filminde yer alması da bu iddianın milyonlarca kişi tarafından duyulmasına katkıda bulunmuş olabilir.
Bu sözde mülakat, Atatürk'ü peygamberleştirme çabalarının bir ürünü olarak görülebilir ve bu tür abartılı yorumlar gerizekalı bir tutum olarak eleştirilebilir. Ancak, bu yalanı ortaya çıkarmak ve gerçekleri gün yüzüne çıkarmak da önemlidir. Bu tartışma, tarihimizin doğru ve dürüst bir şekilde yazılması için gerekli olan eleştirel düşünme ve sorgulama kültürünü teşvik edebilir.
Ancak, bu sözde mülakatın yalan olduğu konusunda abartılı tepkiler göstermek de doğru olmayabilir. Bu yalanın kıyıda köşede kalmış olsa da, bazı insanlar tarafından bilinen ve yayılmış bir yalan olduğu göz ardı edilmemelidir. "Cumhuriyet" filminde yer alması da bu iddianın milyonlarca kişi tarafından duyulmasına katkıda bulunmuş olabilir.
Bu sözde mülakat, Atatürk'ü peygamberleştirme çabalarının bir ürünü olarak görülebilir ve bu tür abartılı yorumlar gerizekalı bir tutum olarak eleştirilebilir. Ancak, bu yalanı ortaya çıkarmak ve gerçekleri gün yüzüne çıkarmak da önemlidir. Bu tartışma, tarihimizin doğru ve dürüst bir şekilde yazılması için gerekli olan eleştirel düşünme ve sorgulama kültürünü teşvik edebilir.