Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Nabiler

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
[[Dosya:Serusier - the talisman.JPG|küçük|200px|İlk Nabiler tablosu: Paul Sérusier'nin Tılsım: Le Bois d'Amour'da Aven Nehri eseri, 1888, ahşap üzeri yağlıboya, 27 x 21,5 cm, Musée d'Orsay, Paris]] Nabiler (Fransızca Les Nabis), 1888 ile 1900 yılları arasında etkin olmuş, izlenimcilik ve akademik sanattan soyut sanat, sembolizm ve diğer erken dönem modernist hareketlere geçişte önemli bir rol oynamış genç Fransız sanatçılardan oluşan grup. Grubun üyeleri arasında Pierre Bonnard, Maurice Denis, Paul Ranson, Édouard Vuillard, Ker-Xavier Roussel, Félix Vallotton ve Paul Sérusier vardı. Bu sanatçıların pek çoğu 1880'lerin ikinci yarısında Paris'teki Académie Julian'de öğrenciydi. Gruptaki ressamlar Paul Gauguin ve Paul Cézanne'ın eserlerini beğeniyor, resim sanatını yenileme isteğini paylaşıyordu, ancak bireysel tarzları birbirinden oldukça farklıydı. Onlara göre bir sanat eseri doğanın betimlemesi değil, metaforların ve sembollerin sanatçı tarafından oluşturulmuş bir sentezi olmalıydı. 1900'de son sergisini düzenleyen grup üyeleri, bu tarihten sonra kariyerlerine bireysel olarak devam etti. Grubun kuruluşu [[Dosya:'Motif Romanesque' by Maurice Denis, 1890, LACMA.JPG|küçükresim|sağ|200px|Maurice Denis'nin Motif Romanesque tablosu (1890) Nabiler'in ilk eserlerinden biridir.]] Nabiler, Paris'teki Académie Julian'de eğitim gören ve sanatı temelinden değiştirmek isteyen genç sanatçılardan oluşuyordu. İsimlerinin kaynağı İbranice'de peygamber anlamına gelen nebiim kelimesiydi. Bu isim ilk defa, grubun resim sanatını yeniden canlandırma çabasını eski peygamberlerin İsrail'i yeniden ayağa kaldırma çabasına benzeten dilbilimci Auguste Cazalis tarafından 1888'de kullanıldı. Öte yandan bu ismin sanatçılar tarafından İslami geleneklere gönderme olarak seçilmiş olması ihimal de vardı çünkü Serusier resimlerini imzalarken Nabi kelimesini Arap alfabesi ile yazıyordu. Grupta yer alacak sanatçılardan Paul Sérusier, Ekim 1888'de Pont-Aven'a giderek Paul Gauguin ile birlikte çalışmış ve limanla ilgili hissiyatını yansıtan, canlı renkli alanların bir araya gelmesiyle oluşturulmuş, ahşap üzerine yağlıboya ile yapılmış bir tablo çizmişti. Gruptaki öğrencilerin daha sonra ilk Nabi resmi saydıkları ve Tılsım olarak adlandırdıkları bu tablo yirminci yüzyıl sanatının ikonlarından biri haline gelecekti. Paris Uluslararası Fuarı kapsamında Eyfel Kulesi'nin de açılışının yapıldığı 1889 senesinde, Nabiler ilk sergilerini, fuar alanı dışında kalan Café des Arts'da açtılar. İzlenimci ve Sentetist Grupadını verdikleri bu sergide Paul Gauguin ve Émile Bernard gibi iki tanınmış ressamın da eserleri bulunuyordu. 1890'da henüz on sekiz yaşındaki Maurice Denis, gruba daha sağlam bir felsefe kazandırdı. Denis'nin Pierre Louis takma adıyla Art et Critique dergisinde yayımladığı Yeni-gelenekselciliğin Tanımı başlıklı makalesi grubun manifestosu haline geldi. Makalenin çok beğenilen açılış cümlesi şöyleydi: Denis'nin özgün düşüncesi olmayan bu fikri çok önceleri Hippolyte Taine, Sanat Felsefesi kitabında öne sürmüştü: "Bir tablo, çeşitli tonların ve farklı ışık derecelerinin belirli bir seçim ile renkli bir yüzeyde bir araya getirilmesiyle oluşan içten bir varlıktır." Ancak sanatçıların ilgisini, bu fikrin Denis tarafından dile getirilmiş hâli çekti. Ancak Denis, resmin konusundan daha önemli olduğunu öne sürmüyordu. Makalesinde bunu "Duygularımızın derinliği, bu çizgilerin ve bu renklerin kendilerini anlatabiliyor olmasından kaynaklanır... herşey eserin güzelliği içinde var olur." cümlesiyle anlatmıştı. Makalesinde, Seurat liderliğindeki yeni izlenimcilerin savunduğu ilerlemecilik fikri karşısında yer alan bu yeni akımı "yeni-gelenekselcilik" olarak adlandırdı. 1891 yılında, Nabiler'den üçü, Pierre Bonnard, Édouard Vuillard ve Maurice Denis, Paris'teki Rue Pigalle'de 28 numarada stüdyo kurdu. Ker-Xavier Roussel ve Paul Sérusier de dahil olmak üzere diğer Nabiler'in sıklıkla ziyaret ettiği bu stüdyoya gazetecilerin yanı sıra tiyatro ve edebiyat dünyasından figürler de geliyordu. 1892'de Nabiler tiyatro ve dekoratif sanatlar alanında da çalışmaya başladı. Sérusier, Bonnard ve Vuillard'ın da yardımını alan Paul Ranson, Arthur Rimbaud'nun Sarhoş Gemi'sinin tiyatro uyarlaması için dekor tasarımı yaptı. Maurice Denis Théatre Moderne'de sahnelenen Trilogy d'Antoina isimli yapım için kostüm tasarladı ve koleksiyoner Henry Lerolle'ün evine tavan resimleri yaptı. Nabiler Haziran 1894'te Toulouse'ta bir grup sergisi açtı. Ertesi sene ise, Siegfried Bing'in Art Nouveau akımına ismini vermekle ünlü olan galerisi Maison de l'Art Nouveau'da eserlerini sergilediler. Birlikte kaldıkları dönem boyunca Nabiler, komik takma isimler ve kendilerine özel kelimeler kullanan, yarı gizli bir oluşum gibi davranan bir grup oldu. 1897'ye kadar grubun adı bile gizli tutuldu. Atölyelerinden birine Latince'de "fabrika" anlamına gelen "ergasterium" adını koydular. Mektuplarını ise E.T.P.M.V. et M.P. şeklinde imzalıyorlardı. Bu kısaltma Fransızca En ta paume, mon verbe et ma pensée (Avcunda, sözlerim ve düşüncelerim) cümlesinin baş harflerinden oluşuyordu ve grubun eserlerindeki sembolik unsurlara gönderme yapıyordu. Üyeler Pierre Bonnard (1867–1947) Maurice Denis (1870–1943) Maxime Dethomas (1869–1929) Meyer de Haan (1852–1895) Rene Georges Hermann-Paul (1864–1940) Henri-Gabriel Ibels (1867–1936) Georges Lacombe (1868–1916) Lugné-Poe (1869–1940) Aristide Maillol (1861–1944) Paul Ranson (1864–1909) József Rippl-Rónai (1861–1927) Ker-Xavier Roussel (1867–1944) Paul Sérusier (1864–1927) Marguérite Sérusier Félix Vallotton (1865–1925) Jan Verkade (1868–1946) Édouard Vuillard (1868–1940) İlham kaynakları Japon etkisi Japonizm olarak tanımlanan Japon grafik sanatlarının, özellikle de ahşap baskı resimlerin, Nabiler üzerinde büyük etkisi vardı. Sanat satıcısı Siegfried Bing'in Japonya seyahatinde Hokusai'nin ve diğer Japon sanatçıların eserlerini toplaması, Fransa'ya döndükten sonra da bu resimlerin renkli illüstrasyonlarını içeren Le Japon Artistique dergisini Mayıs 1888'den Nisan 1891'e kadar yayımlaması, bu stilin Fransa'da popülerleşmesini sağlamıştı. Bing 1900'de École des Beaux-Arts yedi yüz baskıresim içeren bir de sergi düzenledi. Japon stilinden en fazla Pierre Bonnard etkilenmişti. Öyle ki Nabiler arasında Bonnard'ın takma adı "Le plus japonard (en Japon)" olmuştu. Ressam, şu anda Orsay Müzesi'nde bulunan 1890-91 tarihli dört resimden oluşan Bahçedeki Kadınlar serisinde, Japon sanatındaki kamemono stilini uygulamak için ince ve dikine uzun tuvaller kullanmıştı. Resimlerdeki kadın figürleri Japon baskı resimlerindekine benzer şekilde esnek ve eğilmiş postürlere sahipti. Kadınlar ressamdan uzağa bakıyorken, elbiselerindeki ve arka plandaki baskın desenler öne çıkıyordu. Bonnard önceleri bir Japon paravanı olarak tasarladığı bu resimleri daha sonra ayrı şekilde sergilemeye karar verdi ve dekoratif yönlerini vurgulamak için tuvallerin çerçevelerini de boyadı. Japon baskı resimlerinden alınan bahçedeki kadınlar teması, Maurice Denis ve Paul Sérusier gibi diğer Nabiler'in eserlerinde de yer aldı. Deniz bu temayı kullanarak tablolar ve dekoratif duvar resimleri yaptı. Sérusier ise Pınardaki Kadınlar (1898) eserinde bir pınardan su almak için bir tepeden aşağıya doğru inen kadınları aynı stilde resmetti. Din, sembolizm, mitler ve efsaneler Nabiler sembolizm akımı dahilindeki edebiyat, müzik ve tiyatro eserlerinden etkilendiler. Ayrıca bazı Nabiler mistisizm ve ezoterizm etkisindeydi. Ancak yaklaşımları mizahiydi; Boulevard du Montparnasse 25 numaradaki Paul Ranson atölyesine "tapınak", ev sahipleri Madame Ranson'a "tapınağın nuru" diyor, akımı başlatan ve "Tılsım" ismini verdikleri Sérusier tablosunu bu atölyede türbe gibi bir bölümde sergiliyorlardı. Sérusier ayrıca Paul Ranson'ı Nabi giysileri içinde, bir asa tutmuş ve önündeki kitabı okurken resmetmişti. Öte yandan, grubun ciddi bir yöne de vardı. Endüstri çalığının materyalizmini reddediyor, Baudelaire, Mallarmé ve Edgar Allan Poe gibi şairlerin şiirlerini beğeniyorlardı. Kendilerini, Courbet ve Manet'nin resimde, Émile Zola'nın edebiyatta uyguladığı realizm akımının karşısında konumlamışlardı. Dini konularda en fazla resim yapan Nabiler Maurice Denis ve Paul Sérusier'ydi. Denis'nin eserleri Fra Angelico tabloları etkisindeydi. Sıklıkla İncil'de geçen konuları ve sahneleri eserlerine taşıyor, ancak bu resimlerdeki insanları modern giysiler içinde, basitleştirilmiş arkaplanlarda ve inancı temsil edecek şekilde ışıkla sarmalayarak resmediyordu. 1895'te Baron Cochin'in Paris'teki konutu için Aziz Hubert Efsanesi isimli yedi büyük tablodan oluşan bir sipariş aldı. Tablolar Aziz Hubert'in Akitanya ormanında avlanmasını, İsa'yı görmesini ve Hıristiyanlık'ı kabulünü anlatıyordu. Paul Sérusier ise dinî konulardın yanı sıra daha mistik konular da seçiyordu. Örneğin, Breton kıyafetleri giymiş bir kadın grubunun ellerindeki çiçeklerle ormandan geçişini gösteren La Vision pros du torrent veya Perilerin Randevusu (1897), ya da mistik bir ormandan çıkarak bir pınara doğru ilerleyen kadınları gösteren Pınardaki Kadınlar gibi tablolar yapmıştı. Bu son tablo, kapları delik olduğu için tekrar tekrar pınara gitmek zorunda kalan Danaidler efsanesinin bir betimlemesiydi. Bunun gibi birçok resminde Bretonya bölgesi ormanlarında yerel kıyafetler içinde pagan ayinleri düzenleyen kadınları resmetti. Temalar İç mekanlar Nabiler'den Pierre Bonnard, Félix Vallotton ve Édouard Vuillard, içerideki insanların odaların yoğun çiçekli dekorasyonları ve mobilyaları arasında neredeyse tamamen kaybolmuş gibi resmedildiği ev içi sahnelerinden oluşan dikkat çekici tablolar yaptılar. Örneğin Vuillard'ın Terzi, La Table de toilet (1895) ve İç Mekanda İnsanlar - Müzik gibi eserlerinde tabloda kaç kişinin bulunduğu ve nerede oldukları güçlükle görülebiliyordu. Bahçede kadınlar Nabiler'in en fazla işledikleri temalardan biri de pastoral bahçelerde, genelde çiçek ya da meyve toplarken resmedilmiş kadınlardı. Maurice Denis'nin 1890-91'de genç bir kızın yatak odası için yaptığı ve bir kadının yaşamındaki dört evreyi resmettiği duvar panellerinde; meseni Alexandre Nathanson'ın evi için Édouard Vuillard'ın 1894'te yaptığı, Paris'in umumi bahçelerini gösteren panellerde; Pierre Bonnard'ın 1894-96 tarihli, bir meyve bahçesinde elma toplayan çocukları ve kadınları resmettiği iki tablosunda; Paul Ranson'ın meyve toplayan üç kadını gösteren İlkbahar isimli duvar halısında bu konu işlenmişti. Tüm bu eserlerde kadınlar, ağaçlar ve yapraklar, oldukça stilize bir şekilde, kıvrımlı figürler olarak resmedilmişti. Denis'nin resimlerindeki genç kız ilk resimde beyaz giysiler içinde bir yolda görülüyor, sonraki resimlerde ise gittikçe yaşlanıyor ve buna uygun renkte giysilerle resmediliyordu. Resim dışı alanlar Dekoratif sanatlar Nabiler'in açıkladıkları hedeflerinden biri de sanat ile günlük yaşam arasındaki engelleri yıkmak, özellikle de sanat ile dekorasyon arasındaki ayrımı ortadan kaldıramaktı. Ürettikleri sanat eserlerinin büyük bölümü özellikle dekoratif amaçlarla, salonlarda ve yemek odalarında sergilenmek üzere yapılmıştı. Nabiler; paravanlar, duvar resimleri, duvar kağıtları, duvar halıları, yemek eşyası, lamba başlıkları ve mobilya parçalarının yanı sıra tiyatro dekorları ve kostümleri tasarladılar. Art Nouveau akımına mensup mimarlardan Henry Van de Velde ile birlikte çalışan Paul Ranson, galeri sahibi Siegfried Bing'in yemek odası için duvar resimleri yaptı. Amerika ziyaretinde Louis Comfort Tiffany'nin ve firmasının vitray çalışmalarını gören Bing, Nabiler'in Tiffany firmasına vitray tasarımları göndermesini sağladı. Roussel, Vuillard, Vallotton, Ranson, Denis, Bonnard ve Ibels tarafından hazırlanan bu tasarımlar, Nabi olmayan Toulouse-Lautrec gibi birkaç sanatçının tasarımlarıyla birlikte Nisan 1895'te Bing'in Paris'teki galerisinde sergilendi. Bu tasarımlar hiçbir zaman vitraya dönüşmemiş olsa da, Maurice Denis sonraki dönemlerde de parlak renklerin kullanıldığı sembolist vitray tasarımları yapmaya devam etti. 1895'e Vuillard aldığı bir sipariş üzerine, oldukça stilize kostümler giyen kadınların resmedildiği bir dizi tabak tasarladı. Grafik sanatlar Nabiler birçok farklı teknikle çalıştılar. Tuval ve mukavva üzerine yağlıboya, tuval ve duvar resimlerinde distemper boya kullandılar. Ayrıca posterler, baskılar, kitap illüstrasyonları, kumaşlar ve mobilyalar ürettiler. Grubun erken dönem işleri, konu açısından sembolizm etkisinde olsa da oldukça yenilikçi bulunuyordu ve çok etkilendikleri Japon baskı resimleri ve ayrıca Art Nouveau tarzında olduğu gibi tasarım odaklıydı. Öte yandan Nabiler genelde empresyonist tablolardan ilham alıyorlardı. Bu sebeple eserlerinde, Art Nouveau unsurları olan yassılık ve negatif alan gibi dekoratif tekniklerin yanı sıra, Cézanne ve Gauguin'i anımsatan renk paletleri ve gerçekdışı hissiyat da mevcuttu. Bonnard'ın posterleri ve taş baskı resimleri Art Nouveau'ye ve Toulouse-Lautrec tarzına daha yakındı. 19. yüzyılın bitmesiyle birlikte modern sanatın Fovizm, Ekspresyonizm, Kübizm ve soyut sanat gibi akımlara yönelmesiyle Nabiler artık muhafazakar kalmışlardı ve empresyonist kökenine sadık kalan sınırlı sayıda akımlardan biri hâline gelmişlerdi. İlerleyen dönemlerde bu sanatçıların birçoğu, grubun erken dönemlerindeki dekoratif ve uygulamalı sanatlara olan ilgilerini kaybedeceklerdi. Dağılma 1897'de Nabiler, dönemin en bilinen sergilerinden olan Salon des Indépendants'a katılmak yerine, daha avangart işler sergileyen Galerie Vollard'a kendi sergilerini açtılar. Grup olarak son sergilerini ise Bonnard, Denis, Ibels, Maillol, Roussel, Sérusier, Vallotton ve Vuillard'ın katılımıyla 1900 yılında Galerie Bernheim'da düzenlediler. Bu sergi sonrasında her sanatçı kariyerine ayrı devam etti. 1909'da grubun geçmiş başarısını değerlendiren Denis şunları söyledi: "Sanat artık, bir fotoğrafta olduğu gibi doğanın görsel bir hissiyatını yakalamaktan ibaret değil. Hayır, sanat artık ruhumuzun bir yaratımı ve doğa da bunda zaman zaman yer alan bir olgu." 1937'de ise Vuillard Nabiler'in dağılmasını şu sözlerle açıkladı: "... İlerlemenin hızı çok yüksekti. Biz hayalini kurduğumuz nihai amaca henüz ulaşamadan, toplum kübizmi ve sürrealizmi hoş karşılamaya başlamıştı bile. Biz kendimizi bir bakıma havada asılı kalmış bulduk." Kaynaklar Kategori:Académie Julian
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri