Ece'nin meeting Jim'ini izleyip kendisiyle tanışan arkadaşım sayesinde çıkmadan aylar önce haberdar olduğum kitap. Agnes Varda seven üç arkadaş birlikte alıp aynı anda okumayı hayal etmiştik, sonra birimiz öldü. Ben de yas sürecimi bu kitaba ayırdım. Her sabah dua okur gibi okudum birkaç bölümü ve nihayet bugün bitti. Geçen sene bir süre Paris'te yaşadığım için kitabın beni Paris sokaklarında gezdirmesine bayıldım. Yazarın gezdiği yerler benimkilere çok benzediğinden ve tasvirleri çok canlı olduğundan bu kitap biraz da bana Paris günlüğü gibi geldi.
Öte yandan üstteki yazarın yorumuna katılıyorum: yazarın Agnes Varda ile neden bu kadar tanışmak istediğini anlamıyoruz. Zira ilk tanışma ihtimali doğduğunda bir filmini bile izlememiş. Sonrasında yıllar içinde izleyip seviyor muhtemelen ama Agnes'le kişisel bağını kitapta göremedim. Üslubu blog dilini anımsatıyor. Eğlenceli, keyifli, akıcı. Ama blog dili kadar da özensiz değil. Keyif aldım okurken oldukça. Bazı yerde kahkahalarımı tutamadım hatta. Yazar sinemacı olmasının etkisini yansıtmış, bazı bölümleri film tadında okuyorsunuz.
Öte yandan üstteki yazarın yorumuna katılıyorum: yazarın Agnes Varda ile neden bu kadar tanışmak istediğini anlamıyoruz. Zira ilk tanışma ihtimali doğduğunda bir filmini bile izlememiş. Sonrasında yıllar içinde izleyip seviyor muhtemelen ama Agnes'le kişisel bağını kitapta göremedim. Üslubu blog dilini anımsatıyor. Eğlenceli, keyifli, akıcı. Ama blog dili kadar da özensiz değil. Keyif aldım okurken oldukça. Bazı yerde kahkahalarımı tutamadım hatta. Yazar sinemacı olmasının etkisini yansıtmış, bazı bölümleri film tadında okuyorsunuz.