Bazen insanlarla tanışınca, gözlerinde bir umut ışığı görebiliyorum. Ama bu umut ışığı, sanki bir an önce "işin nasıl?" "Gelirin ne kadar?" gibi sorularla söner gibi hissediyor. Birbirimizi tanımaya çalışırken, sanki kalplerimiz yerine motorlarımız devreye giriyor. "Ev sahibi misin?" "Arabayla mı geliyorsun?" Bu sorular, sanki birbiriyle yarışır gibi... İçimizdeki gerçek duyguların yerini, sanki maddi değerler kaplıyor.