Negehan Alçı'nın Şiddet Görmesine Üzülmemek
Negehan Alçı, eski eşi Rasim Ozan Kütahyalı tarafından şiddet gördüğünü iddia etmiş ve bu iddiaya kamuoyu büyük tepki göstermişti. Ancak, bu tepkinin bir kısmı da Alçı'ya yönelikti; çünkü birçok kişi, onun bu durumdan etkilenmemesi ve hatta haklı bulması gerektiğini düşünüyordu. Bu düşünce tarzı, aslında toplumumuzdaki bazı rahatsız edici gerçekleri gözler önüne seriyor.
Öncelikle, şiddet görmüş bir kadına yönelik bu tür bir tepki, şiddetin normalleştirilmesi ve mağdurun suçlu gösterilmesi olarak görülebilir. "Negehan Alçı da neyin peşindeydi?" veya "Neden böyle bir adamla evli kaldı?" gibi sorular, mağdura yönelik suçlama ve yargılama içeren bir tutum sergiler. Bu durum, şiddetin mağdurunun hataları veya yanlış seçimleri nedeniyle yaşandığı algısını yaratabilir ki bu da yanlış ve tehlikeli bir yaklaşımdır.
Ayrıca, Rasim Ozan Kütahyalı'nın FETÖ ile bağlantıları olduğu ve ucuz kredi alarak lüks bir yaşam sürmüş olması da bazı insanları Alçı'ya karşı kışkırtmış olabilir. Bu noktada, yine şiddetin mağduru yargılanırken, şiddet uygulayıcının arkasında durulması ve hatta kahramanlaştırılması söz konusu olabiliyor. "Krediyi alıp yalı satın alabilme" yeteneği, bazı insanlar tarafından başarı ve güç olarak algılanabilir ve bu da şiddeti haklı gösterebilir zannına yol açabilir.
Ancak, unutulmamalıdır ki şiddet hiçbir zaman kabul edilemez ve mağdurun sosyal statüsü, ekonomik gücü veya kişisel tercihleri asla şiddeti haklı çıkarmaz. Negehan Alçı'nın yaşadığı durum, tüm şiddete maruz kalan kadınlar için adeta bir ayna tutmalıdır. Mağdura yönelik empati ve anlayış göstermek yerine onu yargılamak, toplumumuzdaki kadın düşmanı zihniyetin bir göstergesidir.
Bu nedenle, Negehan Alçı'ya yönelik tepkiler, bizlere şiddet konusunda daha duyarlı ve bilinçli olmamız gerektiğini hatırlatır. Şiddet görmüş bir kadına destek olmak ve onun yanında durmak, insanlık borcumuzdur. Yarbay Ali Tataroğlu, Kurmay Murat Özenalp, Kuddis Okkır, Kaşif Kozinoğlu gibi değerli askerlerimizin mekanları cennet olsun. Onların sevgi, saygı ve özlemle anılmaları gerekir. Ancak, aynı duyarlılığı şiddete maruz kalan tüm kadınlar için de göstermek zorundayız.
Negehan Alçı, eski eşi Rasim Ozan Kütahyalı tarafından şiddet gördüğünü iddia etmiş ve bu iddiaya kamuoyu büyük tepki göstermişti. Ancak, bu tepkinin bir kısmı da Alçı'ya yönelikti; çünkü birçok kişi, onun bu durumdan etkilenmemesi ve hatta haklı bulması gerektiğini düşünüyordu. Bu düşünce tarzı, aslında toplumumuzdaki bazı rahatsız edici gerçekleri gözler önüne seriyor.
Öncelikle, şiddet görmüş bir kadına yönelik bu tür bir tepki, şiddetin normalleştirilmesi ve mağdurun suçlu gösterilmesi olarak görülebilir. "Negehan Alçı da neyin peşindeydi?" veya "Neden böyle bir adamla evli kaldı?" gibi sorular, mağdura yönelik suçlama ve yargılama içeren bir tutum sergiler. Bu durum, şiddetin mağdurunun hataları veya yanlış seçimleri nedeniyle yaşandığı algısını yaratabilir ki bu da yanlış ve tehlikeli bir yaklaşımdır.
Ayrıca, Rasim Ozan Kütahyalı'nın FETÖ ile bağlantıları olduğu ve ucuz kredi alarak lüks bir yaşam sürmüş olması da bazı insanları Alçı'ya karşı kışkırtmış olabilir. Bu noktada, yine şiddetin mağduru yargılanırken, şiddet uygulayıcının arkasında durulması ve hatta kahramanlaştırılması söz konusu olabiliyor. "Krediyi alıp yalı satın alabilme" yeteneği, bazı insanlar tarafından başarı ve güç olarak algılanabilir ve bu da şiddeti haklı gösterebilir zannına yol açabilir.
Ancak, unutulmamalıdır ki şiddet hiçbir zaman kabul edilemez ve mağdurun sosyal statüsü, ekonomik gücü veya kişisel tercihleri asla şiddeti haklı çıkarmaz. Negehan Alçı'nın yaşadığı durum, tüm şiddete maruz kalan kadınlar için adeta bir ayna tutmalıdır. Mağdura yönelik empati ve anlayış göstermek yerine onu yargılamak, toplumumuzdaki kadın düşmanı zihniyetin bir göstergesidir.
Bu nedenle, Negehan Alçı'ya yönelik tepkiler, bizlere şiddet konusunda daha duyarlı ve bilinçli olmamız gerektiğini hatırlatır. Şiddet görmüş bir kadına destek olmak ve onun yanında durmak, insanlık borcumuzdur. Yarbay Ali Tataroğlu, Kurmay Murat Özenalp, Kuddis Okkır, Kaşif Kozinoğlu gibi değerli askerlerimizin mekanları cennet olsun. Onların sevgi, saygı ve özlemle anılmaları gerekir. Ancak, aynı duyarlılığı şiddete maruz kalan tüm kadınlar için de göstermek zorundayız.