31 Temmuz 2009’da yazıldı. 70-80 yılları arasında kendine özgü bir tür yaratan Avustralya sinemasına “Ozploitation” adı verilmiş. Kökünden de anlayabileceğiniz gibi istismar öğeleriyle beslenen bu yeni dalga akımı içinde “Mad Max” serisi, “Alvin Purple”, “The Devil’s Playground”, “Malcolm”, “Crocodile Dundee”, “Turkey Shoot” ve hatta “Picnic at Hanging Rock” ile “Gallipoli” bile sayılıyor. İşte bu dönemin ilk örneklerinden olan bu lanetli film Avustralya’nın ilk korku filmi olarak anılıyor.
Yönetmen: Terry Bourke
Senaryo: Terry Bourke
Yapım: 1972, Avustralya
Süre: 54 dakika (Uncut)
Oyuncular: Norman Yemm, Carla Hoogeveen, Mike Dorsey, Briony Behets
Aslında “Fright” adında bir TV dizisi olarak tasarlanan projenin ilk bölümü olan bu filmin gösterimi kendi ülkesinde tam 30 yıl yasaklanmış. Yasağın gerekçesi ise filmin fazla ahlaksız olmasıymış. “Wolf Creek”in atası sayılan bu filmin sansürlü (51 dk) versiyonunu izleyebildim maalesef...
Aslında filmin fazla bir hikayesi yok. Atıyla kırda dolaşmaya çıkan bir kız, yüzü yaralı garip tavırlı bir adamın saldırısına uğrar. Atı çalınan kadın yakındaki eve vardığında, buranın sapığa ait olduğunu fark eder fakat geç kalmıştır.
Kocası uyurken gizlice arabayı alıp sevgilisiyle buluşmaya giden başka bir kadın da başına geleceklerden habersizdir. Klüpte sevgilisiyle tenis oynadıktan sonra kenardaki otların arasında şıpın işi sevişmekten de geri kalmayan genç kadın; dikkatsizce sürdüğü arabasıyla bir kamyonun altında kalacaktır neredeyse. Kaza sonucu bir patikaya düşen yolu, otomobilin bir çukura düşmesiyle sonlanır. Burası sapık adamın yaşadığı alandır ve sapık kızı farketmekte geç kalmaz.
Gariptir, filmde hiç konuşma yok. Diyalog olmadığı için de karakterlerin adı da yok. Filmin çoğunluğunu kadın ve adam arasındaki kedi fare oyunu oluşturuyor.
Sapık adam, kötü karakter prototibinin kitabını yazmış adeta. Yüzünde korkunç bir yara izi var. Bir bacağı sakat, tecavüzcü coşkun görünümünde ve saldırırdığı kızlara da onun gibi davranıyor. Yıkıntı bir kulübe ve çer çöpten oluşmuş bir arazide, fareleri ve insan etiyle beslediği kedileriyle yaşıyor. Evini kesilmiş at kafalarıyla dolu. Duvarları da kaybolmuş kızlar hakkında haberler içeren gazete küpürleriyle. Sapıklığının altının iyice çizilmesi için evin çıplak kadın resimleriyle dolu olduğunu söylememe gerek yok tabii.
Her ne kadar ahlaksızlıkla suçlansa da tam olarak bir çıplaklık söz konusu değil. Yani göğüs ve genital organ kesinlikle görünmüyor. Tenis oynarken külodu görünen kadının bu hassas bölgelerine zoom yapan kamera röntgenci pozisyonunda. Ayrıca korkudan bayılan kızın gördüğü garip rüyada (kız çırılçıplak yatakta bağlı, adam genital bölgesi, etleri yenmiş bir kadın kafatasıyla örtülü olarak ona yaklaşıyor) verilen öğeler, özenle saklanmış çıplaklığa rağmen sarsıcı bir cinsellik taşıyor.
Filmin atmosferi kendinden sonra çekilen “The Texas Chain Saw Massacre”ı andırıyor biraz. O kadar çiğ bir şiddet var. Sonuçta günümüze göre fazla yumuşak kaldığını üzülerek belirtmeliyim. 18+
Yönetmen: Terry Bourke
Senaryo: Terry Bourke
Yapım: 1972, Avustralya
Süre: 54 dakika (Uncut)
Oyuncular: Norman Yemm, Carla Hoogeveen, Mike Dorsey, Briony Behets
Aslında “Fright” adında bir TV dizisi olarak tasarlanan projenin ilk bölümü olan bu filmin gösterimi kendi ülkesinde tam 30 yıl yasaklanmış. Yasağın gerekçesi ise filmin fazla ahlaksız olmasıymış. “Wolf Creek”in atası sayılan bu filmin sansürlü (51 dk) versiyonunu izleyebildim maalesef...
Aslında filmin fazla bir hikayesi yok. Atıyla kırda dolaşmaya çıkan bir kız, yüzü yaralı garip tavırlı bir adamın saldırısına uğrar. Atı çalınan kadın yakındaki eve vardığında, buranın sapığa ait olduğunu fark eder fakat geç kalmıştır.
Kocası uyurken gizlice arabayı alıp sevgilisiyle buluşmaya giden başka bir kadın da başına geleceklerden habersizdir. Klüpte sevgilisiyle tenis oynadıktan sonra kenardaki otların arasında şıpın işi sevişmekten de geri kalmayan genç kadın; dikkatsizce sürdüğü arabasıyla bir kamyonun altında kalacaktır neredeyse. Kaza sonucu bir patikaya düşen yolu, otomobilin bir çukura düşmesiyle sonlanır. Burası sapık adamın yaşadığı alandır ve sapık kızı farketmekte geç kalmaz.
Gariptir, filmde hiç konuşma yok. Diyalog olmadığı için de karakterlerin adı da yok. Filmin çoğunluğunu kadın ve adam arasındaki kedi fare oyunu oluşturuyor.
Sapık adam, kötü karakter prototibinin kitabını yazmış adeta. Yüzünde korkunç bir yara izi var. Bir bacağı sakat, tecavüzcü coşkun görünümünde ve saldırırdığı kızlara da onun gibi davranıyor. Yıkıntı bir kulübe ve çer çöpten oluşmuş bir arazide, fareleri ve insan etiyle beslediği kedileriyle yaşıyor. Evini kesilmiş at kafalarıyla dolu. Duvarları da kaybolmuş kızlar hakkında haberler içeren gazete küpürleriyle. Sapıklığının altının iyice çizilmesi için evin çıplak kadın resimleriyle dolu olduğunu söylememe gerek yok tabii.
Her ne kadar ahlaksızlıkla suçlansa da tam olarak bir çıplaklık söz konusu değil. Yani göğüs ve genital organ kesinlikle görünmüyor. Tenis oynarken külodu görünen kadının bu hassas bölgelerine zoom yapan kamera röntgenci pozisyonunda. Ayrıca korkudan bayılan kızın gördüğü garip rüyada (kız çırılçıplak yatakta bağlı, adam genital bölgesi, etleri yenmiş bir kadın kafatasıyla örtülü olarak ona yaklaşıyor) verilen öğeler, özenle saklanmış çıplaklığa rağmen sarsıcı bir cinsellik taşıyor.
Filmin atmosferi kendinden sonra çekilen “The Texas Chain Saw Massacre”ı andırıyor biraz. O kadar çiğ bir şiddet var. Sonuçta günümüze göre fazla yumuşak kaldığını üzülerek belirtmeliyim. 18+
