Nişan genellikle aileler anlaşamadıklarında, nadiren de olsa kendileri de anlaşamadıklarında atılır. Çiftlerden biri, boşanmayı düşünen çiftlerden biri ya da her ikisi de evlilikte anlaşamadıklarını düşünürlerse boşanırlar.
Toplumda boşanmış insanlara sorunlu insan gibi bakıldığı gibi, nişanlılara da sorunlu, evlenmesi zor insan gibi yaklaşılır. Bu genellikle aileler yüzünden olur. Ailesi sorunluysa kadın/erkek de sorunludur, onların uzantısı olduğu düşünülür.
Bu yüzden kız/erkek bakarken "Bu evlenilebilir, ama o nişan atmış" derler. Hiç evlenmemiş ya da nişan bile atmamış erkek/kız çocuklarına aileler bakarken bu düşünceye kapılarak evlilikleri engelleyebilirler.
En büyük sorun bu zihniyete sahip olan aile ve toplum yapısıdır.
Keşke pek çok kişi acele etmeden evlense, nişanlılık süreçlerini uzun tutarak müstakbel eşlerinin ailelerini, aile yapılarını ve adaylarını iyice tanısalar. Anlaşabiliyorlar mı görseler de öyle evlenseler. Anlaşamıyorlarsa nişan atmasalar çekinmeden, evlilikten daha kolay bir iş. Ve daha az yadırganıp yargılanan da.
Türk toplumunda evlilik, bir nevi ailelerin de evlenmesi gibi düşünülür. Bu yüzden nişan atmak önemli bir olaydır.
İnsanlar evlerini düzerken, hem birbirlerini hem de ailelerini tanırlar. Bu olmasa insanlar sözlenip bir aya kalmaz evlenirlerdi. Bir seneye kalmaz da muhtemelen boşanırlardı.
Bu durumda söz atmak olurdu. Evlilik öncesi ayrılık gerçekleşirse söz atmış bir insan olarak yadırganırdı.
Konumuz ve başlıkla alakası yok ama rastlanılırsa koşarak kaçılması gerekenler asıl bunlardır bana göre. Nişan atanlar ya da boşananlar değil.
Toplumda boşanmış insanlara sorunlu insan gibi bakıldığı gibi, nişanlılara da sorunlu, evlenmesi zor insan gibi yaklaşılır. Bu genellikle aileler yüzünden olur. Ailesi sorunluysa kadın/erkek de sorunludur, onların uzantısı olduğu düşünülür.
Bu yüzden kız/erkek bakarken "Bu evlenilebilir, ama o nişan atmış" derler. Hiç evlenmemiş ya da nişan bile atmamış erkek/kız çocuklarına aileler bakarken bu düşünceye kapılarak evlilikleri engelleyebilirler.
En büyük sorun bu zihniyete sahip olan aile ve toplum yapısıdır.
Keşke pek çok kişi acele etmeden evlense, nişanlılık süreçlerini uzun tutarak müstakbel eşlerinin ailelerini, aile yapılarını ve adaylarını iyice tanısalar. Anlaşabiliyorlar mı görseler de öyle evlenseler. Anlaşamıyorlarsa nişan atmasalar çekinmeden, evlilikten daha kolay bir iş. Ve daha az yadırganıp yargılanan da.
Türk toplumunda evlilik, bir nevi ailelerin de evlenmesi gibi düşünülür. Bu yüzden nişan atmak önemli bir olaydır.
İnsanlar evlerini düzerken, hem birbirlerini hem de ailelerini tanırlar. Bu olmasa insanlar sözlenip bir aya kalmaz evlenirlerdi. Bir seneye kalmaz da muhtemelen boşanırlardı.
Bu durumda söz atmak olurdu. Evlilik öncesi ayrılık gerçekleşirse söz atmış bir insan olarak yadırganırdı.
Konumuz ve başlıkla alakası yok ama rastlanılırsa koşarak kaçılması gerekenler asıl bunlardır bana göre. Nişan atanlar ya da boşananlar değil.