Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Nübye aslanı

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Berberî aslanı, Kuzey Afrika aslanı, Atlas aslanı ve Mısır aslanı olarak da adlandırılan Nübye aslanı, Panthera leo leo aslan alt türünün soyu tükenmiş bir popülasyonudur. Fas'tan Mısır'a kadar Kuzey Afrika'nın Mağrip dağlarında ve çöllerinde yaşamıştır. Ateşli silahların ve aslanları vuranlara verilen ödüllerin yaygınlaşmasının ardından yokedilmiştir. Avlanma ve gözlem kayıtlarının kapsamlı bir incelemesi, küçük aslan gruplarının Cezayir'de 1960'ların başına kadar, Fas'ta ise 1960'ların ortalarına kadar hayatta kalmış olabileceğini ortaya koymuştur. Günümüzde bu bölgede lokal olarak nesli tükenmiştir. Suveyre yakınlarındaki Bizmoune mağarasında 100.000 ila 110.000 yıl öncesine tarihlenen Nübye aslanı fosilleri bulunmuştur. 2017 yılına kadar Nübye aslanı ayrı bir aslan alt türü olarak kabul ediliyordu. Kuzey Afrika'dan alınan aslan örneklerinin morfolojik ve genetik analizlerinin sonuçları, Nübye aslanlarının Asya aslanından önemli ölçüde farklı olmadığını ve aynı alt gruba girdiğini göstermiştir. Bu Kuzey Afrika/Asya alt sınıfı, Batı ve Orta Afrika'nın kuzey bölgelerindeki aslanlarla yakından ilişkili olması sebebiyle, Kuzey aslanı alt türü Panthera leo leo olarak gruplandırılmıştır. Karakteristik özellikler [[Dosya:Sultan the Barbary Lion.jpg|upright=1|küçükresim|Bronx Hayvanat Bahçesi'ndeki bir Nübye aslanı, 1897]] Nübye aslanı zoolojik örneklere göre açıktan koyu sarımsı kahverengiye kadar farklı renklere sahiptir. Erkek aslan derileri farklı renk ve uzunlukta yelelere sahiptir. Hayvanat bahçelerindeki doldurulmuş erkek bireylerin baş-kuyruk uzunluğu , dişilerin ise civarında değişmektedir. Kafatası boyutu ise arasındaydı. Bazı yeleler omzun üzerinden ve göbeğin altından dirseklere kadar uzanıyordu. Yeledeki tüyler uzunluğundaydı. 19. yüzyıldaki avcı kayıtlarında, Nübye aslanının en büyük aslan olduğu ve vahşi erkeklerin ağırlığının arasında değiştiği iddia edilmiştir. Ancak sahada ölçülen bu tür verilerin doğruluğu tartışmalıdır. Esaret altındaki Nübye aslanları çok daha küçüktü ancak kötü koşullar altında tutulmaları nedeniyle potansiyel boyutlarına ve ağırlıklarına tam olarak ulaşamamış olabilecekleri düşünülmektedir. Aslan yelelerinin rengi ve büyüklüğünün, aslan popülasyonlarına alt spesifik bir statü vermek için yeterince belirgin bir morfolojik özellik olduğu düşünülüyordu. Yele gelişimi yaşa göre ve farklı bölgelerdeki bireyler arasında farklılık gösterir ve bu nedenle alt tür tanımlaması için yeterli bir özellik değildir. Yelelerin büyüklüğü Nübye aslanlarının soyu için bir kanıt olarak kabul edilmez. Bunun yerine, mitokondriyal DNA araştırmalarının sonuçları, müze örneklerinde bulunan ve Nübye aslanı kökenli olduğu düşünülen benzersiz bir haplotip Nübye aslanlarının genetik farklılığını desteklemektedir. Bu haplotipin varlığı, tutsak Nübye aslanlarını tanımlamak için güvenilir bir moleküler belirteç olarak kabul edilmektedir. Nübye aslanlarının, Atlas Dağları'nda özellikle kış aylarında diğer Afrika bölgelerine göre daha düşük sıcaklıklar nedeniyle uzun tüylü yeleler geliştirmiş olabileceği düşünülmektedir. Serengeti Millî Parkı'ndaki aslanlar üzerinde yapılan uzun süreli bir çalışmanın sonuçları, ortam sıcaklığı, beslenme ve testosteron seviyesinin aslan yelelerinin rengini ve boyutunu etkilediğini göstermiştir. Taksonomi upright=1|küçükresim|Harita P. l. leo and P. l. melanochaitanın yayılım alanını göstermektedir. Felis leo, Carl Linnaeus tarafından 1758 yılında Konstantin, Cezayir'de bulunan bir tip örnek için önerilen bilimsel isimdir. Linnaeus'un tanımınıdan sonra, 19. yüzyılda Kuzey Afrika'dan birkaç aslan zoolojik örneği tanımlanmış ve alt tür olarak önerilmiştir: Felis leo barbaricus, Avusturyalı zoolog Johann Nepomuk Meyer tarafından 1826 yılında tanımlanmış, Berberi Kıyısı'ndan gelen bir aslan derisiydi. Felis leo nubicus, Henri Marie Ducrotay de Blainville tarafından 1843 yılında tanımlanmıştır. Antoine Clot tarafından Kahire'den Paris'e gönderilen ve 1841 yılında Ménagerie du Jardin des Plantes'de ölen Nübye'li bir erkek aslandı. 1930 yılında Reginald Innes Pocock, Asya aslanı hakkında yazarken, Nübye aslanını Panthera cinsine dahil etmiştir. 20. ve 21. yüzyılın başlarında, zoologlar arasında aslan sınıflandırması ve önerilen alt türlerin geçerliliği konusunda çok fazla tartışma ve münakaşa olmuştur: 1939 yılında Glover Morrill Allen, F. l. barbaricus ve nubicusu F. l. leo ile eşanlamlı olarak kabul etmiştir. 1951 yılında John Ellerman ve Terence Morrison-Scott, Palearktik bölgede Afrika aslanı Panthera leo leo ve Asya aslanı P. l. persica olmak üzere yalnızca iki aslan alt türü olduğunu kabul etmiştir. Bazı yazarlar P. l. nubicusu geçerli bir alttür ve P. l. massaica ile eşanlamlı olarak kabul etmiştir. 2005 yılında P. l. barbarica, nubica ve somaliensis, P. l. leo altında toplanmıştır. 2016 yılında, IUCN Kırmızı Liste değerlendiricileri Afrika'daki tüm aslan popülasyonları için P. l. leoyu kullanmıştır. 2017 yılında, Kedi Uzman Grubu'nun Kedi Sınıflandırma Görev Gücü Kuzey, Batı ve Orta Afrika ve Asya'daki aslan popülasyonlarını P. l. leo olarak sınıflandırmıştır. Genetik araştırmalar Afrika ve Asya aslanlarından alınan örneklerin kullanıldığı filocoğrafik analizin sonuçları 2006 yılında yayımlanmıştır. Afrika örneklerinden biri Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nde (Fransa) bulunan ve Sudan'ın Nubya bölgesinden gelen bir omurdu. Mitokondriyal DNA açısından, Orta Afrika Cumhuriyeti, Etiyopya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin kuzey kesiminden aslan kafatası örnekleri ile gruplandırılmıştır. Tarihi Nübye aslanı morfolojik olarak farklı olsa da, genetik benzersizliği tartışmalı kalmıştır. Aslanların evrimiyle ilgili olarak 2008 yılında yapılan kapsamlı bir çalışmada, Afrika ve Hindistan'dan 357 vahşi ve tutsak aslan örneği incelenmiştir. Sonuçlar, Fas'taki dört tutsak aslanın herhangi bir benzersiz genetik özellik sergilemediğini, ancak Batı ve Orta Afrika'dan gelen aslan örnekleriyle mitokondriyal haplotipleri paylaştığını göstermiştir. Bu aslanların hepsi Asya aslan örneklerini de içeren büyük bir mtDNA grubunun parçasıydı. Sonuçlar, bu grubun Doğu Afrika'da geliştiği ve yaklaşık 118.000 yıl önce aslan yayılmasının ilk dalgasında kuzeye ve batıya gittiği hipotezine kanıt sağladı. Afrika içinde ve daha sonra Batı Asya'da dağıldı. Afrika'daki aslanlar muhtemelen Geç Pleistosen'den bu yana çeşitli göç dalgaları sırasında melezleşen tek bir popülasyon oluşturmuştur. 2016'da yayınlanan kapsamlı bir genetik çalışma, Kuzey Afrika'daki soyu tükenmiş Nübye aslanları ile Orta ve Batı Afrika'daki aslanlar arasındaki yakın ilişkiyi doğrulamış ve ayrıca ilkinin Asya aslanı ile aynı alt kümeye girdiğini göstermiştir. Eski dağılımı ve yaşam alanı [[Dosya:'n Berberleeu in 1925.png|upright=1|küçükresim|Atlas Dağları'ndaki vahşi bir aslanın 1925'te Marcelin Flandrin tarafından çekilen son fotoğrafı.]] upright=1|küçükresim|Jan Janssonius'un (1588-1664) bir haritasından alınan bu detay, 17. yüzyılda "Barbaria" olarak bilinen ve günümüzde Cezayir'in sınırları içinde kalan Kuzey Afrika'nın eski "Berberi Kıyılarını" göstermektedir. Tarihsel gözlemler ve 19. ve 20. yüzyıllara ait av kayıtları, Nübye aslanının Akdeniz ormanları, ormanlık alanlar ve çalılıklarda yaşadığını göstermektedir. Bir Nübye aslanının en batıda görüldüğü yerin Fas'ın batısındaki Anti-Atlas olduğu bildirilmiştir. Fas'taki Atlas ve Rif Dağları'ndan, Cezayir'deki Kusur ve Amur Sıradağları ile Tunus'taki Aurès Dağları'na kadar uzanıyordu. Nübye aslanı Cezayir'de, batıda Ouarsenis ile kuzeyde Chelif Nehri düzlükleri ve doğuda Pic de Taza arasındaki ormanlık tepelerde ve dağlarda görülmüştür. Güneyde Aurès Dağları'na doğru Konstantin Vilayeti'nin ormanlarında ve ağaçlık tepelerinde yaşamıştır. 1830'larda aslanların Akdeniz kıyılarında ve insan yerleşimlerinin yakınında yok edilmiş olabileceği düşünülmektedir. Nübye aslanı, Libya'da 18. yüzyılın başlarına kadar kıyı boyunca varlığını sürdürmüş ve 1890'da Tunus'ta nesli tükenmiştir. 19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Nübye aslanı nüfusu, aslanları vuranlara ödüller verilmesi sebebiyle büyük ölçüde azaldı. Cezayir'deki Chelia ve komşu dağların sedir ormanları yaklaşık 1884 yılına kadar aslanlara ev sahipliği yapmıştır. Nübye aslanı 1890'da Bône bölgesinde, 1891'de Humeyr ve Sevk Ahras bölgelerinde ve 1893'te Batna Vilayetinde yok olmuştur. Vahşi bir Nübye aslanının kayıtlara geçen son vurulma olayı 1942 yılında Atlas Dağları'nın Fas kısmındaki Tizi n'Tichka yakınlarında gerçekleşmiştir. Uzak dağlık bölgelerde küçük bir aslan popülasyonun 1960'ların başlarına kadar hayatta kalmış olabileceği de düşünülmektedir. Cezayir'de bir aslanın bilinen en son görüldüğü yer 1956'da Beni Ourtilane Bölgesi'dir. Tarihi kayıtlar, aslanların Mısır'daki Sina Yarımadası'nda, Nil boyunca, Doğu ve Batı Çöllerinde ve Natrun Vadisi bölgesi ile Akdeniz'in deniz kıyısı boyunca görüldüğünü göstermektedir. MÖ 14. yüzyılda IV. Thutmose, Memfis yakınlarındaki tepelerde aslan avlamıştır. MÖ ikinci binyılın başlarında Nil boyunca ve Sina Yarımadası'nda medeniyetlerin büyümesi ve çölleşme, Kuzey Afrika'daki aslan popülasyonlarının izole edilmesine katkı sağlamıştır. Davranış ve ekoloji Nübye aslanları nadir görüldüğü 20. yüzyılın başlarında, çiftler halinde ya da bir erkek ve dişi aslan ile bir veya iki yavrudan oluşan küçük aile grupları halinde görülmüşlerdir. 1839 ve 1942 yılları arasında vahşi aslanların görüldüğü yerler arasında yalnız yaşayan hayvanlar, çiftler ve aile birimleri yer almaktadır. Bu gözlemlerin analizi, aslanların özellikle doğu Mağrip'te artan zulüm altında bile sürüler halinde yaşamaya devam ettiğini göstermektedir. Sürülerin büyüklüğü muhtemelen Sahra altı habitatlarda yaşayan sürülerle benzerlik gösterirken, Nübye aslanı popülasyonunun yoğunluğunun daha nemli habitatlara göre daha düşük olduğu düşünülmektedir. Atlas Dağları'nda Berberi geyiği (Cervus elaphus barbarus) ve ceylan nüfusu azaldıktan sonra, aslanlar özenle bakılan hayvan sürülerini avlamıştır. Ayrıca yaban domuzunu (Sus scrofa) da avlamışlardır. Bu bölgedeki simpatrik yırtıcılar arasında Afrika parsı (P. pardus pardus) ve Atlas ayısı (Ursus arctos crowtheri) bulunmaktadır. Esaret altında Orta Çağ'da Londra Kulesi'ndeki hayvanat bahçesinde tutulan aslanların Nübye aslanları olduğu, 1936 ve 1937 yılları arasında kulede kazılan iyi korunmuş iki kafatası üzerinde yapılan DNA testiyle ortaya çıkmıştır. Kafatasları radyokarbon yöntemi ile 1280-1385 ve 1420-1480 olarak tarihlendirilmiştir. 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında aslanlar genellikle otellerde ve sirk menajerliklerinde tutulmuştur. 1835 yılında Londra Kulesi'ndeki aslanlar Wellington Dükü'nün emriyle Londra Hayvanat Bahçesi'ndeki iyileştirilmiş muhafazalara nakledilmiştir. Rabat Hayvanat Bahçesi'ndeki aslanlar, Nübye aslanına özgü olduğu düşünülen özellikler sergiliyordu. Soylular ve Berberi halkı, aslanları Fas kraliyet ailesine hediye olarak sundu. Ailenin 1953 yılında sürgüne gönderilmesi üzerine Rabat'ta sayıları 21'e ulaşan aslanlar bölgedeki iki hayvanat bahçesine nakledildi. Bunlardan üçü Kazablanka'daki bir hayvanat bahçesine, geri kalanı ise Meknes'e nakledildi. Meknes'teki aslanlar 1955 yılında saraya geri taşındı, ancak Kazablanka'daki aslanlar bir daha geri dönmedi. 1960'ların sonlarında Rabat yakınlarındaki Temara'da yeni aslan muhafazaları inşa edildi. 2006 yılında yapılan bir mtDNA araştırmasının sonuçları, Alman Neuwied Hayvanat Bahçesi'nde tutulan bir aslanın bu koleksiyondan geldiğini ve büyük olasılıkla Nübye aslanının soyundan geldiğini ortaya çıkarmıştır. Bu koleksiyondaki beş aslan örneği maternal olarak Nübye aslanı değildir. Bununla birlikte, Nübye aslanının genlerinin, Avrupa hayvanat bahçesi aslanlarında da bulunması muhtemeldir, çünkü bu, en sık tanıtılan alt türlerden biriydi. Alt tür sınıflandırması yapılmadan yönetilen Avrupa ve Amerika hayvanat bahçelerindeki birçok aslan, büyük olasılıkla Nübye aslanlarının torunlarıdır. Birçok araştırmacı ve hayvanat bahçesi, doğrudan Fas Kralı'nın koleksiyonundan gelen aslanlardan oluşan bir soy kütüğünün geliştirilmesini desteklemiştir. Addis Ababa Hayvanat Bahçesi 21. yüzyılın başında 16 yetişkin aslan barındırmaktaydı. Ön bacaklarına kadar uzanan koyu, kahverengi yeleleriyle Nübye ya da Cape aslanlarına benzemekteydiler. Ataları Etiyopya İmparatoru Haile Selassie'nin zoolojik koleksiyonunun bir parçası olarak güneybatı Etiyopya'da yakalanmıştı. Belfast Hayvanat Bahçesi, 2005 yılından bu yana Port Lympne Vahşi Hayvan Parkı'ndan transfer edilen 3 yetişkin olduğu iddia edilen Nübye aslanını barındırmaktadır. Panthera.org ile ortaklaşa olarak Belfast Hayvanat Bahçesi 2023 yılında yeni bir Nübye aslanı yaşam alanı açmıştır. Kültürel önemi [[Dosya:Eugène Delacroix - Lion Hunt in Morocco - WGA6228.jpg|upright=1|küçükresim|Ermitaj Müzesi'nde sergilenen Eugène Delacroix'nın Fas'ta bir aslan avını gösteren tablosu, 1855]] Aslan aynı zamanda erken dönem Mısır sanatında ve edebiyatında da sıkça görülür. Yukarı Mısır'daki Hierakonpolis ve Koptos'ta bulunan aslan heykelleri ve heykelcikleri Erken Hanedan Dönemi'ne tarihlenmektedir. Erken dönem Mısır tanrısı Mehit aslan başlı olarak tasvir edilmiştir. Antik Mısır'da aslan başlı tanrı Sekhmet, ülkenin koruyucusu olduğu inancıyla saygı görürdü. Yıkıcı gücü temsil ediyordu ama aynı zamanda kıtlık ve hastalığa karşı koruyucu olarak da görülüyordu. Ege'deki Girit, Eğriboz, Rodos, Berre ve Sakız adalarındaki mezarlarda Sekmet ile ilişkilendirilen ve MÖ 9. ve 6. yüzyıllar arasındaki Erken Demir Çağı'na tarihlen aslan başlı figürler ve muskalar bulunmuştur. Ümmü El Ka'ab nekropolünde, MÖ 31. yüzyıla tarihlenen Hor-Aha'ya ait bir mezarda, çoğunlukla yetişkin olmayan yedi aslanın kalıntıları çıkarılmıştır. 2001 yılında, Sakkara'daki Tutankhamun'a adanmış bir nekropolde Maïa'nın mezarında mumyalanmış bir aslan iskeleti bulunmuştur. Muhtemelen Ptolemaios döneminde yaşamış ve ölmüş, yetersiz beslenme belirtileri göstermiş ve muhtemelen uzun yıllar esaret altında yaşamıştı. Nübye aslanı Nübye kültüründe bir semboldür ve sıklıkla sanat ve mimaride tasvir edilmiştir. Amon, Amesemi, Apedemak, Arensnuphis, Hathor, Bast, Dedun, Mehit, Menhit ve Sebiumeker gibi Nubia tanrıları Kuşit dininde aslan koruyucuları olarak tasvir edilmiştir. Roma Kuzey Afrikası'nda aslanlar, amfitiyatrolardaki venatio gösterileri için deneyimli avcılar tarafından düzenli olarak yakalanırdı. Fas millî futbol takımına "Atlas Aslanları" da denilmektedir ve taraftarlar genellikle aslan yüzlü tişörtler ya da aslan kostümleri giyerler. Kaynakça Dış bağlantılar Kategori:Doğal ortamında tükenen hayvanlar Kategori:Soyu tükenmiş etçiller Kategori:Aslan Kategori:Afrika etçilleri Kategori:Afrika megafaunası Kategori:Fas faunası Kategori:Orta Doğu faunası Kategori:Nesli tükenen Afrika hayvanları Kategori:İnsan faaliyetleri nedeniyle nesli tükenen türler Kategori:1500'den sonra soyu tükenmiş memeliler Kategori:Mısır faunası Kategori:Cezayir faunası Kategori:Tunus faunası Kategori:Libya faunası Kategori:Carl Linnaeus tarafından adlandırılmış taksonlar
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri