Piazza AVM'deki coworking oluşumu.art'ı geçen hafta denedim.
* M4 metro hattı üzerinde, ulaşım kolay.
* Piazza AVM görece şık bir mekan. Teras kısmı restoranlar arası bekleme alanı gibi olsa da, genel olarak beyaz mermer ve göz delen beyaz ışık ikilisinden biraz daha fazlasını sunuyor.
* Hemen karşısında Mac var. Çalışma alanı ile spor salonu arasının beş metre olması büyük artı.
* Ses. Dekor, mimari. "Serbest" tabir edilen günlük çalışma alanları mutfağın önüne konmuş. Türkiye'de bunu yapmayanı dövüyorlar gibi. Oda satın almadan sessizliğe erişemiyorsunuz. Her şey mükemmel olsa bile, iki saatte bir bulaşık indir - kaldır sesleriyle bölünüyorsunuz.
* İnsanlar. Odasında toplantıya giren kapısını açıp giriyor, tüm ses dışarıda. Özel masasında çalışan telefona - toplantıya masasından katılıyor. Her kafe ve coworkingde gördüğüm grup var: Şirket tarafından oraya gönderilmiş ama en ucuz masalar verilmiş beyaz yaka. Bireysel çalışma alanlarına grupça gelip, yemek yiyip içip sohbet edip, toplantıya girip tartışıp konuşup, sanki tüm açık alan kendilerinin gibi davranan görgüsüz bir sürüsü. İlk günden üç kez ses şikayetiyle gittim. Gün sonunda öğrendim ki benim bu görgüsüzlüklerden dehşete düştüğüm grup, alanın çalışanları tarafından oraya sesli alan - rahatınıza bakın diye gönderilmiş.
* Temizlik. Erkekler tuvaletindeki idrar kokusu garip şekilde alana işlemiş. Gün boyunca temizlik yapıldığına denk gelmediğimizi hatırlamıyorum, etrafa baktığımda da çalışan bir havalandırma göremedim. O idrar kokusunun üstüne bir de makineyle parfüm verildiğini düşünüyorum, iyice insanın midesini kaldıran bir şey çıkıyor.
TL;DR, bana "içerisi çok sessiz, çok dikkat ediyoruz, buyurun lütfen" deyip 400 TL + KDV fiyat çeken ortamda başkasına "eheh orada rahatınıza bakın istediğiniz gibi" deniyor. Onlar olmasa, sabit masa - oda sahibi insanların gürültüsü sabit. Tuvalete gittiğimde midem bulanıyor. Evet mobilya ve iç dekora saçma miktarda para harcandığı çok belli, ama içinde çalışılacak bir yer değil ne yazık ki.
* M4 metro hattı üzerinde, ulaşım kolay.
* Piazza AVM görece şık bir mekan. Teras kısmı restoranlar arası bekleme alanı gibi olsa da, genel olarak beyaz mermer ve göz delen beyaz ışık ikilisinden biraz daha fazlasını sunuyor.
* Hemen karşısında Mac var. Çalışma alanı ile spor salonu arasının beş metre olması büyük artı.
* Ses. Dekor, mimari. "Serbest" tabir edilen günlük çalışma alanları mutfağın önüne konmuş. Türkiye'de bunu yapmayanı dövüyorlar gibi. Oda satın almadan sessizliğe erişemiyorsunuz. Her şey mükemmel olsa bile, iki saatte bir bulaşık indir - kaldır sesleriyle bölünüyorsunuz.
* İnsanlar. Odasında toplantıya giren kapısını açıp giriyor, tüm ses dışarıda. Özel masasında çalışan telefona - toplantıya masasından katılıyor. Her kafe ve coworkingde gördüğüm grup var: Şirket tarafından oraya gönderilmiş ama en ucuz masalar verilmiş beyaz yaka. Bireysel çalışma alanlarına grupça gelip, yemek yiyip içip sohbet edip, toplantıya girip tartışıp konuşup, sanki tüm açık alan kendilerinin gibi davranan görgüsüz bir sürüsü. İlk günden üç kez ses şikayetiyle gittim. Gün sonunda öğrendim ki benim bu görgüsüzlüklerden dehşete düştüğüm grup, alanın çalışanları tarafından oraya sesli alan - rahatınıza bakın diye gönderilmiş.
* Temizlik. Erkekler tuvaletindeki idrar kokusu garip şekilde alana işlemiş. Gün boyunca temizlik yapıldığına denk gelmediğimizi hatırlamıyorum, etrafa baktığımda da çalışan bir havalandırma göremedim. O idrar kokusunun üstüne bir de makineyle parfüm verildiğini düşünüyorum, iyice insanın midesini kaldıran bir şey çıkıyor.
TL;DR, bana "içerisi çok sessiz, çok dikkat ediyoruz, buyurun lütfen" deyip 400 TL + KDV fiyat çeken ortamda başkasına "eheh orada rahatınıza bakın istediğiniz gibi" deniyor. Onlar olmasa, sabit masa - oda sahibi insanların gürültüsü sabit. Tuvalete gittiğimde midem bulanıyor. Evet mobilya ve iç dekora saçma miktarda para harcandığı çok belli, ama içinde çalışılacak bir yer değil ne yazık ki.