radiohead yıkıklığı hehehe muhabbeti zerre umrumda değil gerçekten. justin bieber fanlığından farkı yokmuş ok yani. 13 yaşında çok ağır şeyler yaşarken bir arkadaşımın bana no surprises linkini atıp beğenirsin demesiyle tanıştım. o zaman telefonum android falan değil, her akşam bilgisayardan youtubeu açıp ok computer full album dinleyerek test çözüyorum. yıllar geçerken ben çok acı şeyler yaşadım, rakı masasında herkesi ağlatacak türden. neyse işte, yaşadığım her şeyi bu albümle bağdaştırdım gibi oldu. her an radiohead dinledim bu müziğe sığındım, kimsem yoktu çünkü. hala yok ama o başka bir videonun konusu. neyse işte. evet belki ucuz bir fangirllük ama inanın umrumda değil. ben annemin sesinden daha çok thom yorkeun sesini duydum bu hayatta. anlaşıldığımı hissettim. bu yalnızlığı deneyimlemeyenler anlayamaz belki ama günlerce konuşmadığım zamanlarda sesimin çıktığı tek an hıçkırıkla ağlamamdı bazen. bu da hep yanımda bir dosttu. bu dostluğu taçlandırıp albüm kapağını dövme yaptırdım. bana tek başıma neleri aştığımı hatırlatıyor, en sevdiğim dövmem. ölmeden canlı dinlemeyi çok istiyorum let down'u. kayıp bir hayat, tutunduğum kayıp insanlar. özetle bu. iyi ki varsın thom yorke, bir açıdan hayata döndürdün beni. iyi geceler benim gibi hisli insanlar. baştan açıp uyuyacağım mışıl mışıl şimdi.