Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

ölen kişiye son kez bakmak

ahmetkarae1bo4

Well-known member
Katılım
26 Mayıs 2024
Mesajlar
1,015
Geçen sene 96 yaşında kaybettim babaannemi. Oğlu gibi görürdü beni, ailede en yakını bendim sanıyorum. Annemi, babamı, kardeşlerimi bana şikayet etmesini kendimi bildim bileli dinledim. 40 yıl bekledim babamı oğlu gibi sahiplenmesini, annemle buzlarını eritmesini, kardeşlerimi de benim kadar sevmesini. Oldu mu? Hayır. Ne yapsalar yaranamadılar. Öyle gitti. Ve vefatından evvel iyice zayıflamıştı bedenen. Sürekli yatıyordu. Yürümesi iyice güçleşmişti. En son tekerlekli sandalye almışlardı. Tekerlekli sandalyede daha rahat uyuyor gibiydi.

Yaşlılarda benim gördüğüm şöyle bir şey var. Önce bi belleri bükülüyor, dik duramaz hale geliyorlar. Sonra yürümeleri güçleşiyor. Vücut kütleleri azalıyor, boyları kısalıyor. Alzaymır, demans vs. kiminde oluyor kiminde olmuyor. Sonra kulak sorunları başlıyor, cihaz kullanıyorlar ya da o da kar etmiyor. Yaşlanmanın en acı tarafı ne diye soracak olursanız, duymama meselesi derdim. İletişim git gide kopup gidiyor. Kulağının dibinde neredeyse bağırarak konuşuyorsunuz ama anlıyor mu bilmiyorum.

Ve vefatından bir iki hafta evvel gördüm sağ olarak. Kelimelerin hepsi gitmiş. Sadece babamın ismi kalmış aklında. "Emre." Emre diyor, susadıysa da, Emre diyor. Tuvalete gidecekse de, Emre diyor. Rüya görüp korksa da Emre diyor. Gasilhanede gördüm en son. Gözleri yarım açık uyuyor gibiydi. Yanağına dokundum, buz gibi soğuk, sertleşmiş. Görüntü olarak pek bir fark yoktu sağ haliyle yaşından ötürü. Sanki biraz seslensem, sallasam, babaanne desem uyanacak gibi bir hali vardı. Saçlarını okşadım, rahatsız etmek istemedim.

Başlıkta merak edilen sorunun cevabı şu: Ölen kişi yakınınızsa eğer, uyuyor gibi algılıyor onu zihniniz. Benim açık dan böyle oldu.

Defin işi haliyle babamla bana kalmıştı. Fiziksel engelimden ötürü mezara inebilir miyim diye endişeliydim, indim. Kucağıma verdiler. 50 kilo insan nasıl o kadar ağır olur hala aklım almıyor. Yerleştirdim yerine. İpeleri çözdüm, başını düzelttim. Hasırını kapattım. Yardım ettiler, çıktım oradan. Çıkar çıkmaz toprak atmaya başladılar. 2-3 m3 toprak nasıl o kadar hızlı doldurulur şaşarsınız. Aceleniz ne? Ayar oldum cemaate. Babamı gördüm, çocuk gibi ağlıyordu. Yasın falan okudular, fatiha okudular, çikolata almışlar küçük mor bir şey, onu dağıttılar. Çikolatasını alan gitmeye başladı. En yakınlar kaldı işte en sona, neymiş hepimizin geleceği yer burasıymış. O günlüğüne ateist de değildim halbuki ama ateist olsan nolacak, dedikleri doğru. Bunlara inat kendini yaktırmak lazım da, geride kalanlarım olursa canları yanar. Telkin melkin veriliyormuş, o da bitince ayrılıyorsunuz oradan. Ayrılıyorsunuz da, aklınız orada kalıyor, ciddi ciddi ayaklarınız geri gidiyor, "yahu burada tek başına bırakıyoruz olacak iş mi" diye.

Şey de garip mesela. Üşüyordu son yıllarında babaannem sürekli. İzmir sıcağında bile yelekle duruyordu. Yağmur yağınca hava biraz serinleyince aklınıza geliyor, acaba üşüyor mudur diye. Eşyalarını falan karıştırıyorsunuz sonra. Verilecekleri veriyor, atılacakları atıyorsunuz. İzin verseler zırnık attırmam, dokunmam hiçbir şeye. Ki vefatından sonra onun sağlıklı zamanlarında oturduğu daireye kendim yerleşmeme ve kendimin de haddinden fazla eşyam olmasına rağmen. Ama atıyorlar. Istifçi diye nam saldıysanız fazla direnemiyorsunuz. Bu çok acı.

Birkaç sene evvel geceleri tuvalete kalktığında odamın önünden geçerken beni bilgisayarla falan uğraşırken görürse kızardı rahmetli. Kulağı da az duyduğu için bağırırdı rahmetli "Kayzer! Bu saatte ayakta kalınır mı" diye, mahalleyi ayağa kaldırırdı. Sırf ona yakalanmamak için karanlıktan korkmama rağmen ışığı kapatırdım. Onun evindeyim ve evin bütün ışıkları açık şu an. Uyumadım hala, birazdan işe gideceğim. Uysam da açık tutarım. Ama kimse kızmıyor artık hadi yat artık diye. Annen şöyle yaptı, baban şöyle etti, kardeşin şunu yaptı diyen, durmaksızın haksız yere beddua eden de yok. İnsan gece yatmadı diye azarlanmayı, annesine babasına 40 yıl beddua edilmesini de özler mi hiç, 40 sene aralarını bulmak için dil dökmeyi, bunalmayı? Beceriksizim dostlar ben, bitiremedim o kavgayı 40 yıl. Bu serebral palsi de o 40 yıllık kavgadan kaynaklıymış zaten annemin iddiasına göre. Ona rağmen özlüyor insan.

Hayat çok garip. Ölüm de... Anlamak zor. Dipnot: Sevgili kadınlar, kayımvalidenizle - gelininizle iyi geçinin, nolur.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri