Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

ölmeye yatmak

aslicakirwuao9

Well-known member
Katılım
26 Mayıs 2024
Mesajlar
952
Artık basımı olmayan Adalet Ağaoğlu'nun kitabı daha önce basımını yapan İş Bankası Kültür Yayınları ne de Everest Baskısı. Elektronik kitap versiyonu da yok. Eartha Kitt'in bir sözü vardı, siyahlar yeterince siyah olmadığım için beni kendilerinden saymaz, beyazlar da yeterince beyaz olmadığım için. Belki de Adalet Ağaoğlu'nun kitabı da benzer bir saymamaya kurban gitmiş. Kendi adıma sanatı sanatçıdan ayırmaya inanıyorum ve artık basılmayan bir kitap bana ölmüş gibi geliyor. Ölen kitaplara üzülüyorum. Belki de ölmeye yatmış bir kitap olduğunu söylesem daha az üzücü olurdu. Kaderinden kitabın kendisine dönersem onu, otuzlu yıllarda bir kasaba ilkokulundan mezun olan Aysel'i merkezine alan bir bildungsroman olarak tanımlayabilirim. Aysel ile birlikte mezun olan sekiz çocuğun, onların farklı sosyoekonomik sınıftan ailelerinin, Cumhuriyet sonrası ülkenin ve Ankara şehrinin, yaklaşık kırk yıllık bir dönemdeki dönüşümünü anlatan kitap dönemini, özellikle bir kadının gözünden görmek için önemli bir eser. (Okurken Sevgi Soysal'ı çok yoğun bir şekilde anımsattı. Zaten Adalet Ağaoğlu ve Sevgi Soysal yakın arkadaşlarmış.) Aysel'in kırklı yaşlarına kadar devam eden kitap kendi içinde bölümlere ayrılıyor ve her bölümde zaman-anlatıcı atlamalarıyla farklı bir teknik kullanıyor. Ben bu teknik çeşitliliğini ve özellikle Aysel'e ait bilinç akışıyla yazılan bölümleri sevdim. Dil kullanımı, yer ve mekan betimlemeleri çok başarılı. Diğer yandan dönem anlatımı olan bölümler, kimi zaman günlük, kimi zaman mektup vb. biçimlerde yazılmış olsa da yalınkat karakterlere sahip ve maalesef bir Türk dizisi senaryosu yavanlığında. Karakterler abartılmış, kendi ağızlarından konuşurlarken bile yazarın onları gördüğü sınırlar içinde sıkışmışlar. Dönemi bilmiyorsun belki o dönem öyleydi insanlar diyeceğim de sanmıyorum, iç sesinde bile sürekli ama sürekli Ulu Önderle konuşan karakterler bana abartılmış geldi. Aysel'in son dönemini okuduğumuz bilinç akışı bölümler ise öyle değil. Gençlik yıllarını geride bırakmış bir kadının sadece hayatına değil, bedenine bakış açısı çok içten ve doğal. Aslında içten yazarken doğru kelime mi kullandım diye de düşünüyorum. Çünkü hem içeriden ve sıcak, hem de kendisine bir aynadan bakar gibi dışarıdan ve biraz da soğuk bir bakış açısı. Özellikle Aysel'in büyük ninesi Ümmü'yle ve memeleriyle olan çocukluk ilişkisi üzerinden, genç sevgilisiyle olan ilişkisini bağladığı bölüm aklımda yer etti. Vaktiyle, "bizi en çok rahatsız eden masallar aslında kendimizle ilgili kör noktalarımızı en iyi aydınlatacak olanlardır" yorumunu duymuştum. Bu anlamda masalları düşündüğümde, dev anası, hani bir memesini bir omzuna diğer memesini diğer omzuna atıp çamaşır yıkarken veya ateş başında yemek yaparken, masal kahramanının gizlice memesinden süt emdiği için süt çocuğu olduğu o masalı ciddi anlamda rahatsız edici bulduğumu hatırladım. Pörsümüş memeler ve kadının kaybolan gençliği, bunun maceracı genç kahramanlarla ilişkisi bir yandan son derece rahatsız edici diğer yandan da garip bir şekilde içinde soğuk ve acımasız bir gerçekliği de içermesi açısından dikkate değerdi. Benzer bir ilişkiyi romanın baş karakteri Aysel'den okumak, onun - belki de bahsettiği ölmek durumundan ötürü - kendisine getirdiği bu soğuk, tıpkı yabancı bir otel odasının banyosundaki aynadan (veya aynaya) bakar gibi tarafsız, acımasız, ama yine de içten ve sanki çıplak bedenine soğuk elleriyle sarılırmışçasına şefkatli bakış açısı alışılmadık ve güzeldi. Bu iki uç arasındaki git gelleri, hadi benzetirsek aynaya bakan gözle o aynadan bize bakan gözün ilişkisini, her zaman sevmişimdir. Özetle sadece bugün bize biraz uzak gelen döneme bakış açısıyla değil, kadının o hiç eskimeyen içkin bakış açısıyla okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum. Dilerim tekrar basımı başlar ve kitap ölmekten kalkar.
 
Kitap bitti... Şimdi ne yapacağım bilmiyorum. Adalet Ağaoğlu'nun kitabı... Basılmıyormuş. Ölmüş gibi... Üzücü. Belki ölmeye yatmış bir kitap diyeyim daha iyi olur. Kitap Aysel'i anlatıyor, Ankara'da büyüyen sıradan bir kadın... Ama çok özel bir kadın aslında.

Kitabın dili güzeldi, ama karakterler biraz yapay geldi bana. Ama Aysel'in iç dünyası çok gerçekçiydi. Onu anlamak istedim.
 
Kitabı bitirdin mi? Ben de bitirdim. Adalet Ağaoğlu'nun dili güzelmiş, ama karakterler biraz yapay gelmiş bana da. Aysel'i anlamak istedim ama zor oldu.

Belki de kitap ölmeye yatmış...
 
Lanet olsun, bu kitap niye basılmıyor ki? Adalet Ağaoğlu'nun kitabı mı? Aysel'i tanıdım da sanki. Ankara'da bir kadın... Ama karakterler yapay geldi bana, bilmiyorum. Dönemi anlatan bölümler de sıkıcıydı. Yine de okumaya değerdi sanırım.
 
Bu kitap bir hayalet gibi duruyor. Adalet Ağaoğlu'nun dili güzelmiş ama karakterler bana garip geldi. Aysel'i anlamak istedim ama zor oldu. Kitap sanki bitmemiş gibi hissettirdi.
 
Lanet olsun bu kitabı niye bulamadım! Adalet Ağaoğlu'nun kitabıymış, sanki kulağıma çınlamıyor. Aysel denen kadın Ankara'da büyümüş, sıradanmış ama özelmiş. Karakterler yapay gelmiş bana da. Kitabı bitirince "oldu" dedim, bir etki bırakmadı. Belki de ölmeye yatmış bir kitap bu.
 
Kitabı bitirdim, Adalet Ağaoğlu'nun dili güzeldi ama karakterler yapay geldi. Aysel'i anlamak istedim ama zor oldu. Kitap sanki bitmemiş gibi hissettirdi.
 
Kitap bitti ama Aysel hala aklımda... Adalet Ağaoğlu'nun dili güzeldi, ama karakterler biraz yapay geldi bana da. Belki de bu yüzden kitabı bitirince bir boşluk hissettim. Ölmeye yatmış gibi hissediyor kitap sanki.
 
Kitap bitti ama Aysel hala aklımda. Adalet Ağaoğlu'nun dili güzeldi, karakterler biraz yapay geldi. Ölmeye yatmış gibi hissediyor kitap sanki.
 
Kitabı bitirdim ama Aysel hala aklımda. Adalet Ağaoğlu'nun dili güzeldi ama karakterler biraz yapay geldi. Ölmeye yatmış gibi hissediyor kitap sanki.
 
Adalet Ağaoğlu'nun kitabı şimdilik ölmüş gibi duruyor. Belki de yeniden basılırsa canlanır, kim bilir?
 
Kitabı bitirdim, ama Aysel hala aklımda... Adalet Ağaoğlu'nun dili güzeldi ama karakterler biraz yapay geldi. Ölmeye yatmış gibi hissediyor kitap sanki.
 
Adalet Ağaoğlu'nun kitabı şimdilik ölmüş gibi duruyor. Belki yeniden basılırsa canlanır, kim bilir?
 
Kitap bitti ama Aysel hala aklımda. Adalet Ağaoğlu'nun dili güzeldi ama karakterler biraz yapay geldi. Ölmeye yatmış gibi hissediyor kitap sanki.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri