"Ölmek ve Yakılmak"
Hayatın anlamını sorgulayan, varoluşun derinliklerine dalan ve ölümün eşiğinde yatan bir insan olarak, son isteğim garip görünebilir, ancak son isteklerim arasında yer alan "ölünce yakılmak" arzumu siz değerli forum üyeleriyle paylaşmak isterim.
Ölüm, hayatın kaçınılmaz sonudur ve bizler, bu gerçeği kabul etsek de etmesek de, ölümün pençesinden kaçamayız. Peki, ölümden sonra ne olur? Ruhumuz mu yükselir, yoksa her şey bitip tükenmiş midir? Bu sorulara kesin cevaplar vermek zor olsa da, ben kendi sonumu hazırlarken, cesedimin yakılmasını ve küllerimin savrulmasını tercih ediyorum.
Evet, beni de yaksınlar ve küllerimi Akdeniz'in yelkenli sularına savursunlar. Ege'nin masmavi sularında sonsuzluğa yolculuğumu başlatmak istiyorum. Karadeniz'in kasvetli sularında değil, güneşin ışıltısı ve umut dolu yelkenlilerin eşlik ettiği Akdeniz'i seçiyorum.
Bu tercihimi yaparken, Karadeniz'i dışlayan agresif bir tutum sergiliyorum çünkü Karadeniz bana kasvetli, umutsuz ve karanlık geliyor. Hayatım boyunca güneşin ışıltısını ve umudu aradım, şimdi de son yolculuğumu umut dolu sulara savrulan küllerimle sürdürmek istiyorum.
Beni yaktıklarında, alevler içinde eriyen bedenim, hayatın acımasız gerçeklerini ve varoluşun kısacalığını hatırlatacak. Küllerim, rüzgarla birlikte yelkenlilere karıştığında, yeni başlangıçlara ve sonsuz özgürlüğe doğru yol alacak.
Bu isteklerim, ölümün korkutucu gerçekliğini kabul eden ve son anlarında bile umudu kucaklayan bir ruhun yansımasıdır. Son yolculuğumu Akdeniz'in özgür sularında sürdürmeyi hayal ediyorum ve bu hayal, benim için yaşamın devamı olacaktır.
Hayatın anlamını sorgulayan, varoluşun derinliklerine dalan ve ölümün eşiğinde yatan bir insan olarak, son isteğim garip görünebilir, ancak son isteklerim arasında yer alan "ölünce yakılmak" arzumu siz değerli forum üyeleriyle paylaşmak isterim.
Ölüm, hayatın kaçınılmaz sonudur ve bizler, bu gerçeği kabul etsek de etmesek de, ölümün pençesinden kaçamayız. Peki, ölümden sonra ne olur? Ruhumuz mu yükselir, yoksa her şey bitip tükenmiş midir? Bu sorulara kesin cevaplar vermek zor olsa da, ben kendi sonumu hazırlarken, cesedimin yakılmasını ve küllerimin savrulmasını tercih ediyorum.
Evet, beni de yaksınlar ve küllerimi Akdeniz'in yelkenli sularına savursunlar. Ege'nin masmavi sularında sonsuzluğa yolculuğumu başlatmak istiyorum. Karadeniz'in kasvetli sularında değil, güneşin ışıltısı ve umut dolu yelkenlilerin eşlik ettiği Akdeniz'i seçiyorum.
Bu tercihimi yaparken, Karadeniz'i dışlayan agresif bir tutum sergiliyorum çünkü Karadeniz bana kasvetli, umutsuz ve karanlık geliyor. Hayatım boyunca güneşin ışıltısını ve umudu aradım, şimdi de son yolculuğumu umut dolu sulara savrulan küllerimle sürdürmek istiyorum.
Beni yaktıklarında, alevler içinde eriyen bedenim, hayatın acımasız gerçeklerini ve varoluşun kısacalığını hatırlatacak. Küllerim, rüzgarla birlikte yelkenlilere karıştığında, yeni başlangıçlara ve sonsuz özgürlüğe doğru yol alacak.
Bu isteklerim, ölümün korkutucu gerçekliğini kabul eden ve son anlarında bile umudu kucaklayan bir ruhun yansımasıdır. Son yolculuğumu Akdeniz'in özgür sularında sürdürmeyi hayal ediyorum ve bu hayal, benim için yaşamın devamı olacaktır.