Sistemli şekilde onay vermemek travma yaratabilir, aynı zamanda da bir travmadan kaynaklanır. Kayıtsızlık şöyle olur: "öyle yaptın, böyle yaptın." Öğüt vermek şöyle olur: "Ben böyle düşündüğünü düşündüm, şöyle yaptığını zannettim. İşte öyle düşünmemiştim ama. Demek ki insanların zihnini okumaman lazım." Geçiştirmek şöyle olur: "Neden bana böyle davranmadın, şöyle hissettim, böyle hissettim." Her şeyin bir nedeni olmuyor maalesef. Zihninin okunmasını talep etmek şöyle olur: "Nasıl hissediyorsun, ben böyle yaptığımda sen nasıl hissettin?" Ben sana ne hissettiğimi söylemek zorunda değilim. Biraz empati yaparsan anlarsın. Zihin okuma şöyle olur: "Öyle yapsam da olmuyor, böyle yapsam da olmuyor." Çünkü sevilmek istiyorsun. Karşılıksız sevemiyorsun. Manipülasyon şöyle olur: "Sen benim davranışlarımı eleştiriyorsun sürekli ama kendi davranışlarına bakmıyorsun hiç." Demek ki sen kendini savunmayı bilmiyorsun. Bunun için de mi kendimi suçlayım?
Farkındaysanız, onay görmek isteyen kişi, ne olduğunu çözmeye çalışan kişi bütün kartları açık ve hatasını arar haldeyken diğer taraf görünmez gibidir. Bu durumda psikolojik şiddetin varlığından söz edilebilir. Hiç onaylanmayan kişi, var olabilmek için hatasını arar durur ve bu sırada da ona yapılan şeyleri yaptığını zanneder. Böylece kurtarıcı olmaya devam edebilir. Hatasını ararsa düzeltebileceğini sanır. Oysa zaten karşı tarafın oldukça travmatik bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.
1. Hislerinden bahsedemiyor.
2. Üstünlükten hoşlanıyor.
3. Onu sevdiğini düşünen insanı sevgisi üzerinden zorbalıyor.
4. Bağ kurmakta çekinceleri var.
5. Reddedilmekten korktuğu için olan şeyleri söylemekten çekiniyor, aynı anda yorumlanacağını bekliyor.
Zaten sürekli susan biri, sürekli yorumlayan biriyle birlikte olmak zorunda. Bu da yorumlayan kişinin sinir sisteminin yükünü allah katına çıkardığı zaman, reddedilmekten korkan tarafın kafasındaki kehaneti gerçekleşir, reddedilir. Aslında iki taraf da bağda kalmak için çaba harcıyor. Eğer fark etmezlerse roller de değişebilir vs.
Farkındaysanız, onay görmek isteyen kişi, ne olduğunu çözmeye çalışan kişi bütün kartları açık ve hatasını arar haldeyken diğer taraf görünmez gibidir. Bu durumda psikolojik şiddetin varlığından söz edilebilir. Hiç onaylanmayan kişi, var olabilmek için hatasını arar durur ve bu sırada da ona yapılan şeyleri yaptığını zanneder. Böylece kurtarıcı olmaya devam edebilir. Hatasını ararsa düzeltebileceğini sanır. Oysa zaten karşı tarafın oldukça travmatik bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.
1. Hislerinden bahsedemiyor.
2. Üstünlükten hoşlanıyor.
3. Onu sevdiğini düşünen insanı sevgisi üzerinden zorbalıyor.
4. Bağ kurmakta çekinceleri var.
5. Reddedilmekten korktuğu için olan şeyleri söylemekten çekiniyor, aynı anda yorumlanacağını bekliyor.
Zaten sürekli susan biri, sürekli yorumlayan biriyle birlikte olmak zorunda. Bu da yorumlayan kişinin sinir sisteminin yükünü allah katına çıkardığı zaman, reddedilmekten korkan tarafın kafasındaki kehaneti gerçekleşir, reddedilir. Aslında iki taraf da bağda kalmak için çaba harcıyor. Eğer fark etmezlerse roller de değişebilir vs.