Orhan Kemiksiz ile yapılan röportajı izledim ve çok net bir şekilde görüyorum ki, adam oldukça iddialı ve cesur bir şekilde konuşuyor. Kendi görüşlerini kararlılıkla dile getiriyor ve tartışmaya açık olmadığını net bir şekilde hissettiriyor. Bu durumu, emniyet jargonundaki sorgu teknikleri ile benzerlik taşıyan bir şekilde değerlendirebiliriz. Yani, sorgucu sorgulanan kişiye oldukça yükleyici sorular yönelterek karşısındaki kişiyi zor durumda bırakabiliyor. Orhan Kemiksiz özellikle bu röportajda Yasin'i işaret ediyor ve bunu son derece profesyonelce yapıyor. Delilleri ele alırken dikkatli bir şekilde konuşuyor ve bu delillerin genellikle Yasin'i işaret ettiğini belirtiyor. Ancak, aileyi suçlayabilecek delilleri göz ardı ediyor olması dikkatimi çekti. Bu durum, aileyle ilgili sorulara cevap verirken kaçınılmaz bir şekilde 'bilmiyorum' yanıtını vermesiyle de örtüşüyor. Profesyonelliği ve sözcük seçimi gerçekten dikkate değer. Örneğin, abiyi otobüse bindiren polislerle ilgili "bunun teyidi alındı mı" sorusuna "alınmıştır" cevabını vermesi, detaylara verdiği önemi gösteriyor. Bu detaylar, belki de cinayeti çözecek kritik bilgileri içerebilir. Ancak, Orhan Kemiksiz'in aileyi koruma refleksi geliştirmiş gibi davranması beni şaşırtıyor. Bu motivasyonunun arkasındaki nedeni anlamak gerçekten zor. Rüşvet iddiaları falan da pek inandırıcı gelmiyor. Aile o kadar zengin değil ve Orhan Kemiksiz'in bu dosyayla ilgili çalışmamış olması da düşündürücü. Bu durumda neden aileyi sorgulayacak ya da suçlayacak bilgilere sahip olduğunu merak ediyorum. Belki de bu şekilde daha fazla tepki çekeceğini bildiği için, gündemde kalarak dikkat çekmeye çalışıyor olabilir, kim bilir?