<b>Joint Development Agreement: Çakışan Deniz Alanlarında Ortak Geliştirme Anlaşmaları</b>
Deniz yetki alanlarının belirlenmesi ve sınırlandırılması, uluslararası hukukun en karmaşık ve hassas konularından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge gibi alanların sınırlarının belirlenmesi, kıyıları yan yana veya karşılıklı olan devletler arasında zaman zaman anlaşmazlıklara ve hatta çatışmalara yol açabilir.
Bu tür durumlarda, uluslararası hukuktaki geleneksel çözüm yöntemlerinin yanı sıra, taraflar arasında karşılıklı yarar sağlama potansiyeli taşıyan alternatif çözüm yöntemleri de büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Joint Development Agreement (JDA) yani Müşterek İşletim Anlaşmaları, uluslararası deniz hukuku literatüründe önemli bir konuma sahiptir. Bu tip anlaşmalar, çakışan deniz alanlarında ortak geliştirme için etkili bir çözüm yöntemi olarak öne çıkmaktadır (Lagoni, 1982, s. 345).
Deniz yetki alanlarının belirlenmesi ve sınırlandırılması, uluslararası hukukun en karmaşık ve hassas konularından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge gibi alanların sınırlarının belirlenmesi, kıyıları yan yana veya karşılıklı olan devletler arasında zaman zaman anlaşmazlıklara ve hatta çatışmalara yol açabilir.
Bu tür durumlarda, uluslararası hukuktaki geleneksel çözüm yöntemlerinin yanı sıra, taraflar arasında karşılıklı yarar sağlama potansiyeli taşıyan alternatif çözüm yöntemleri de büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Joint Development Agreement (JDA) yani Müşterek İşletim Anlaşmaları, uluslararası deniz hukuku literatüründe önemli bir konuma sahiptir. Bu tip anlaşmalar, çakışan deniz alanlarında ortak geliştirme için etkili bir çözüm yöntemi olarak öne çıkmaktadır (Lagoni, 1982, s. 345).