ÖSYM Sınavlarında Tuvalete Gitme Yasağı: Bir İnsan Hakları İhlali mi?
Son yıllarda ÖSYM sınavları, özellikle de yükseköğretim kurumlarına giriş sınavları, tuvalet kurallarının aşırı derecede kısıtlayıcı uygulanması nedeniyle tartışma yaratıyor. Bu uygulama, adeta bir cezalandırma yöntemi gibi görünmekte ve insan haklarını ihlal ettiği düşüncesiyle eleştirilmektedir.
Sınav günleri, özellikle de sıcak havalarda, adayların su içmekten ve yemek yemekten kaçındığı görülüyor. Çünkü tuvalet ihtiyacı ortaya çıktığında, sınav kurallarına göre tuvalete gitmelerine izin verilmiyor veya cezalandırılıyorlar. Bu durum, sağlıksız ve adaletsiz bir ortam yaratmakta ve adayların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını olumsuz etkilemektedir.
Bu kısıtlayıcı kural, fetöcülerin sınav sorularını çaldığı iddiasıyla ortaya çıkmış ve bir tür önleyici tedbir olarak uygulanmaya başlanmıştır. Ancak, bu uygulamanın devam ettirilmesi, adeta tüm adayları hırsızlıkla suçlamak ve cezalandırmak gibi görünmekte, adalet ve eşitlik ilkelerini ihlal etmektedir.
Gençler ve yetişkinler, sınav günlerinde temel ihtiyaçlarını bile ertelemek zorunda kalıyor. Su içmek bile bir sorun haline gelince, sağlıklı ve verimli bir sınav ortamı yaratmak mümkün olmamaktadır. Bu durum, özellikle de sıcak havalarda, sağlık risklerine yol açabilmektedir.
40 derecelik sıcaklıkta, adayların su içme ve tuvalet ihtiyaçlarını ertelemeleri bekleniyor. Bu, insan hakları ihlali olarak görülmekte ve adeta bir işkence yöntemine dönüşmektedir. Adaylar, sınav kurallarını ihlal etmemek için susuzluk çekmekte ve fiziksel sıkıntılar yaşamaktadır.
Bu saçma sapan kural ve uygulamalar, gençlerin geleceğini şekillendiren sınavlarda adaletsizlik yaratmakta ve sağlıklı bir öğrenme ortamını engellemektedir. Adayların temel ihtiyaçları bile kısıtlanmakta ve bu durum, eğitim sistemimize ve ülkemizin gelecekteki nesillerine büyük bir zarar vermektedir.
ÖSYM'nin bu konuya acil bir çözüm bulması gerekmektedir. Tuvalet ihtiyaçlarının insani ve sağlıklı bir şekilde karşılanabileceği esnek kurallar uygulanmalıdır. Adayların su içme ve tuvalet ihtiyaçlarını ertelemelerine sebep olan bu uygulama, insan haklarına aykırı olup derhal sona ermelidir.
Bu saçmalık ve adaletsizlik bir an önce son bulmalı, gençlerimiz ve yetişkinlerimiz sınavlarını sağlıklı ve huzurlu bir ortamda gerçekleştirebilmelidir. Aksi takdirde, bu kısıtlayıcı kural, gelecek nesillerimizin potansiyellerini kısıtlamakta ve ülkemizin ilerlemesine engel olmaktadır.
Son yıllarda ÖSYM sınavları, özellikle de yükseköğretim kurumlarına giriş sınavları, tuvalet kurallarının aşırı derecede kısıtlayıcı uygulanması nedeniyle tartışma yaratıyor. Bu uygulama, adeta bir cezalandırma yöntemi gibi görünmekte ve insan haklarını ihlal ettiği düşüncesiyle eleştirilmektedir.
Sınav günleri, özellikle de sıcak havalarda, adayların su içmekten ve yemek yemekten kaçındığı görülüyor. Çünkü tuvalet ihtiyacı ortaya çıktığında, sınav kurallarına göre tuvalete gitmelerine izin verilmiyor veya cezalandırılıyorlar. Bu durum, sağlıksız ve adaletsiz bir ortam yaratmakta ve adayların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını olumsuz etkilemektedir.
Bu kısıtlayıcı kural, fetöcülerin sınav sorularını çaldığı iddiasıyla ortaya çıkmış ve bir tür önleyici tedbir olarak uygulanmaya başlanmıştır. Ancak, bu uygulamanın devam ettirilmesi, adeta tüm adayları hırsızlıkla suçlamak ve cezalandırmak gibi görünmekte, adalet ve eşitlik ilkelerini ihlal etmektedir.
Gençler ve yetişkinler, sınav günlerinde temel ihtiyaçlarını bile ertelemek zorunda kalıyor. Su içmek bile bir sorun haline gelince, sağlıklı ve verimli bir sınav ortamı yaratmak mümkün olmamaktadır. Bu durum, özellikle de sıcak havalarda, sağlık risklerine yol açabilmektedir.
40 derecelik sıcaklıkta, adayların su içme ve tuvalet ihtiyaçlarını ertelemeleri bekleniyor. Bu, insan hakları ihlali olarak görülmekte ve adeta bir işkence yöntemine dönüşmektedir. Adaylar, sınav kurallarını ihlal etmemek için susuzluk çekmekte ve fiziksel sıkıntılar yaşamaktadır.
Bu saçma sapan kural ve uygulamalar, gençlerin geleceğini şekillendiren sınavlarda adaletsizlik yaratmakta ve sağlıklı bir öğrenme ortamını engellemektedir. Adayların temel ihtiyaçları bile kısıtlanmakta ve bu durum, eğitim sistemimize ve ülkemizin gelecekteki nesillerine büyük bir zarar vermektedir.
ÖSYM'nin bu konuya acil bir çözüm bulması gerekmektedir. Tuvalet ihtiyaçlarının insani ve sağlıklı bir şekilde karşılanabileceği esnek kurallar uygulanmalıdır. Adayların su içme ve tuvalet ihtiyaçlarını ertelemelerine sebep olan bu uygulama, insan haklarına aykırı olup derhal sona ermelidir.
Bu saçmalık ve adaletsizlik bir an önce son bulmalı, gençlerimiz ve yetişkinlerimiz sınavlarını sağlıklı ve huzurlu bir ortamda gerçekleştirebilmelidir. Aksi takdirde, bu kısıtlayıcı kural, gelecek nesillerimizin potansiyellerini kısıtlamakta ve ülkemizin ilerlemesine engel olmaktadır.