Özgür masonlar, Prusya Kralı Friedrich II., Kaizer Franz I., Benjamin Franklin, George Washington, Gustav Stresemann, Aristide Briand, Winston Churchill, Salvador Allende ve bazı kaynaklara göre (P.M. Magazin Ağustos 2007 sayfa:26) Atatürk, yazar Gotthold Ephraim Lessing, Johann Wolfgang von Goethe, Kurt Tucholsky ve Carl von Ossietzky, Wolfgang Amadeus Mozart, Nat "King" Cole ve Louis Armstrong'un bulunduğu, yine kendi iddialarına göre sadece isimlerle bir kitap doldurabilecek kadar üyeye sahip olmuş bir mason locasıdır. Almancası Freimaurer, İngilizcesi Liberal Free Masons olup birçok insan tarafından sırlarla bezenmiş olduğu ve dünyayı kapalı kapılar arkasından yönetirken kendi ezoterik öğretileri doğrultusunda ritüeller gerçekleştirdikleri düşünülen Süleyman'ın gizemli duvar ustası Hiram'ın günümüzdeki temsilcileridir.
Aslında özgür masonlar locası ya da masonlar hakkındaki söylentilerin hangilerinin gerçek, hangilerinin kurmaca olduğu 100 yıldan fazla bir süredir hazırlanan komplo teorilerinde ayırt etmek o kadar zor hale gelmiştir ki en basit politik olaylarda bile mason kelimesiyle bezeli komplo teorileri bulmak isten bile değildir. Bu sırla dolu karanlık tarihi masonluğun ilk kuruluş zamanları olan Hiram efsanesinde dahi görmek mümkündür.
Eski Ahitin 2. kitabında anlatılan bir Yahudi dulun oğlu, mimar Hiram M.Ö. 988 yıllarında Kral Süleyman'a Kudüs'teki kutsal Moria Tepesinde bir tapınak inşa etmek için görevlendirilir. Osiris öğretileri ve eski Mısır yapı tekniğini çok iyi bilen ve büyük ihtimalle Osiris rahiplerinin o dönemki uzantılarından bir grup tarafından yetiştirilen Hiram gerek eski Mısır kültüne olan inanc ve gizliden Süleyman'ın dinine karşı olması gerekse de tapınak yapım tekniğine ait bilgilerini kendi görüşündeki usta ve çıraklarına aktarmak için gizli bir şekilde yapım gösteren tarihin ilk mason locasını ustamimar olarak kurmuştur. Daha sonra Süleyman'ın anahtarı olarak adlandırılan gizli öğretilerini öğrenmek isteyen ve locasına girememiş 3 kalfa tarafından öldürülmesine rağmen, öğretiler onsuz bir şekilde devam etmiştir.
Sır spirali tarihin daha ilerki bir döneminde Kudüse yapılan ilk hacı seferinden sonra Süleyman'ın sarayının kalıntıları üzerinde kendi tarikatlarını kurmuş olan tapınak sovyeleri adı altında sürmüştür. Ancak 15. yüzyılda bu tarikat Papa ve Fransız krallığı tarafından yokedilmiş olmalarına rağmen, bu kırmıktan duvarcı kılığında İskoçya kıyılarına kendilerini atanlar olmuş ve Süleyman'ın anahtarı ni günümüze kadar getirmişlerdir. İşte bu tapınakçılar modern özgür mason locasının gerçek kurucularıdır.
İşte pek çok noktadan dönemin günah keçisi ve soluk gizemli bir tarihe sahip tapınak sovalyeleri ile olan bu bağlantıları ve hatta etkilenmeleri nedeniyle zengin bir komplo teorisi kaynağı haline gelmiş bir grup olmuşlardır. Bunu Berlin'de yaşayan Amerikalı gazeteci Tom Goeller "Almanya Özgür Masonlar'ın Birleşik Büyük Localleri" adlı kitabında söylüyor: "Bilimsel olarak İncil'de yazıldığı gibi şekilde Hiram'ın Kral Süleyman'ın tapınak sarayının baş mimarı olduğu kabul edilmektedir, ancak tapınak sarayının özgür masonlar tarafından kurulduğuna dair herhangi bir dayanak noktası bulunmamaktadır."
Ve tabii ki komplo teorilerinin de bilimsel dayanak noktaları mevcut değildir. Tıpkı Birinci Dünya Savaşı'ndaki Alman general Erich Ludendorff'un öne sürdüğü masonlar'ın Yahudi ve komünist gruplar ile birlikte devletlerüstü bir komplo nun parçası olarak Almanya'yı yıkmak istemeleri komplo teorisi gibi. Nasyonal sosyalistler bu komplo teorisini benimseyerek karşı bir yazılı karalama kampanyasına girdiler. Bu yazılardan en bilinenlerinden dünyanın ilk Sion konferansının 1897 yılında Basel'de yapıldığa dair bir içerik taşıyan ve ayrıca Yahudi ve masonların Batı medeniyetini nasıl yıkabileceklerine ve bunun üzerine kendi ortak krallıklarını kuracaklarına dair planladıkları "Sion Protokolü" adlı kitap. Hitler ve düşünce grubu aslında çarli gizli polisinin 19. yüzyılın sonunda Rusya'daki Yahudi İç İsyanı sırasında aktardiği yanlış bir bilgiye dayalı bu yazıyı bir gerçek olarak kabul ettiler ve İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki Yahudi soykırımında temel dayanak noktalarından biri olarak kullandılar.
Bu sonuç sadece Yahudiler için geçerli değildi ve o dönemde bütün mason locaları kapatıldı ve 100 kadar mason katledildi. Nazilerin ve ayrıca İtalyan faşistler ile İspanyol Frankoccularının bu kırıma politikası sonucunda ilk defa Avrupa'da mason locaları mühürlendi. Ancak daha sonra tekrar hızlı bir yapılandırmalar göstererek devam ettiler ve günümüze geldiler.
Bu uzun tarihsel anlatımdan sonra kısaca bir site verip kaçıyorum. Burada özgür masonlar ile ilgili her türlü bilgiye ulaşılınbilir ve ukteci kardeslere selam olunur:
Aslında özgür masonlar locası ya da masonlar hakkındaki söylentilerin hangilerinin gerçek, hangilerinin kurmaca olduğu 100 yıldan fazla bir süredir hazırlanan komplo teorilerinde ayırt etmek o kadar zor hale gelmiştir ki en basit politik olaylarda bile mason kelimesiyle bezeli komplo teorileri bulmak isten bile değildir. Bu sırla dolu karanlık tarihi masonluğun ilk kuruluş zamanları olan Hiram efsanesinde dahi görmek mümkündür.
Eski Ahitin 2. kitabında anlatılan bir Yahudi dulun oğlu, mimar Hiram M.Ö. 988 yıllarında Kral Süleyman'a Kudüs'teki kutsal Moria Tepesinde bir tapınak inşa etmek için görevlendirilir. Osiris öğretileri ve eski Mısır yapı tekniğini çok iyi bilen ve büyük ihtimalle Osiris rahiplerinin o dönemki uzantılarından bir grup tarafından yetiştirilen Hiram gerek eski Mısır kültüne olan inanc ve gizliden Süleyman'ın dinine karşı olması gerekse de tapınak yapım tekniğine ait bilgilerini kendi görüşündeki usta ve çıraklarına aktarmak için gizli bir şekilde yapım gösteren tarihin ilk mason locasını ustamimar olarak kurmuştur. Daha sonra Süleyman'ın anahtarı olarak adlandırılan gizli öğretilerini öğrenmek isteyen ve locasına girememiş 3 kalfa tarafından öldürülmesine rağmen, öğretiler onsuz bir şekilde devam etmiştir.
Sır spirali tarihin daha ilerki bir döneminde Kudüse yapılan ilk hacı seferinden sonra Süleyman'ın sarayının kalıntıları üzerinde kendi tarikatlarını kurmuş olan tapınak sovyeleri adı altında sürmüştür. Ancak 15. yüzyılda bu tarikat Papa ve Fransız krallığı tarafından yokedilmiş olmalarına rağmen, bu kırmıktan duvarcı kılığında İskoçya kıyılarına kendilerini atanlar olmuş ve Süleyman'ın anahtarı ni günümüze kadar getirmişlerdir. İşte bu tapınakçılar modern özgür mason locasının gerçek kurucularıdır.
İşte pek çok noktadan dönemin günah keçisi ve soluk gizemli bir tarihe sahip tapınak sovalyeleri ile olan bu bağlantıları ve hatta etkilenmeleri nedeniyle zengin bir komplo teorisi kaynağı haline gelmiş bir grup olmuşlardır. Bunu Berlin'de yaşayan Amerikalı gazeteci Tom Goeller "Almanya Özgür Masonlar'ın Birleşik Büyük Localleri" adlı kitabında söylüyor: "Bilimsel olarak İncil'de yazıldığı gibi şekilde Hiram'ın Kral Süleyman'ın tapınak sarayının baş mimarı olduğu kabul edilmektedir, ancak tapınak sarayının özgür masonlar tarafından kurulduğuna dair herhangi bir dayanak noktası bulunmamaktadır."
Ve tabii ki komplo teorilerinin de bilimsel dayanak noktaları mevcut değildir. Tıpkı Birinci Dünya Savaşı'ndaki Alman general Erich Ludendorff'un öne sürdüğü masonlar'ın Yahudi ve komünist gruplar ile birlikte devletlerüstü bir komplo nun parçası olarak Almanya'yı yıkmak istemeleri komplo teorisi gibi. Nasyonal sosyalistler bu komplo teorisini benimseyerek karşı bir yazılı karalama kampanyasına girdiler. Bu yazılardan en bilinenlerinden dünyanın ilk Sion konferansının 1897 yılında Basel'de yapıldığa dair bir içerik taşıyan ve ayrıca Yahudi ve masonların Batı medeniyetini nasıl yıkabileceklerine ve bunun üzerine kendi ortak krallıklarını kuracaklarına dair planladıkları "Sion Protokolü" adlı kitap. Hitler ve düşünce grubu aslında çarli gizli polisinin 19. yüzyılın sonunda Rusya'daki Yahudi İç İsyanı sırasında aktardiği yanlış bir bilgiye dayalı bu yazıyı bir gerçek olarak kabul ettiler ve İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki Yahudi soykırımında temel dayanak noktalarından biri olarak kullandılar.
Bu sonuç sadece Yahudiler için geçerli değildi ve o dönemde bütün mason locaları kapatıldı ve 100 kadar mason katledildi. Nazilerin ve ayrıca İtalyan faşistler ile İspanyol Frankoccularının bu kırıma politikası sonucunda ilk defa Avrupa'da mason locaları mühürlendi. Ancak daha sonra tekrar hızlı bir yapılandırmalar göstererek devam ettiler ve günümüze geldiler.
Bu uzun tarihsel anlatımdan sonra kısaca bir site verip kaçıyorum. Burada özgür masonlar ile ilgili her türlü bilgiye ulaşılınbilir ve ukteci kardeslere selam olunur:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.