Batı dünyası için, ekonomik yapılarıyla uyumlu ve bu yapıyla ortaya çıkan veya değişen kültürün gerekliliklerini yerine getiren bireyler, kendi içinde yaşadıkları kültürü ve ekonomik ilişkileri idealize ederek, toplumdaki yerlerini, düşünce yapılarını ve tepkilerini belirleyen sistem çıkarlarına göre şekillenen insanlardır. Bu nedenle, modern olduklarını düşündükleri halde, medya ve benzeri yayınlar aracılığıyla anlık olarak bağlı oldukları sisteme çıkar çatışması olmayan Afrika'daki aç çocuklar, kutup ayıları veya gelişmekte olan ülkelerdeki ayrılıkçı gruplar için üzülecek, bir şeyler yapmaya çalışacak olsalar da, aslında dünyadaki fakirliğin ve savaşların kendi ülkelerinin politikaları yüzünden olduğu söylendiğinde, üç maymunu oynayacaklardır. Küreselleşme ile birlikte Batı dünyasında giderek daha fazla yer edinen bazı ülkelerde, sıradan bir bireyin kazanabileceği ücretin oldukça üzerinde kazanmaya başlayan ve bunu farklılık veya başarı olarak algılayarak küresel kapitalizmin çarkına giren, özgürlük denildiğinde ise arabasının modelini ve yaşadığı semti düşünmeye başlayan üst sınıf işçiler bulunmaktadır. İnsan, düşünmeden özgürlüğün anlamını çıkaramaz fakat unutulmamalı ki, cehalet mutluluktur.