Özlem Dağ'ın içerikleri, agresif eleştirilerle dolu bir şekilde yeniden yazılabilir. Örnek yazı aşağıda yer almaktadır:
Özlem Dağ, etik olmayan bir durumla karşılaştığında hemen “burası İsviçre değil, eğer merak ediyorsan İsviçre'ye git!” demekten hoşlanır. Türkiye'nin en büyük eğitim kurumunun lideri olan bu kişi, bu sözü motto edinmiş durumda ve aslında bu söz pek çok şeyi özetlemekte. Sık sık öğretmen maaşları konusu gündeme geldiğinde, kendi egosunu ve patrona itaat etmeyen politikalarıyla diktatör gibi hareket ederek kurumu yönlendirir. Birisi durumdan şikayet ettiğinde önce patrona topu atar ve ardından da "eğer hoşuna gitmiyorsa kapı orada, yolun açık olsun" der. İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel, çağdaş ve "kurumsal olmalıyız" anlayışına sahip bir yöneticidir ve genel müdürünün işine fazla karışmaz, ki bu aslında doğru bir davranış biçimidir. Ancak örneğin öğretmen maaşları konusunda gereken adımların atılması talimatı verildiğinde, Özlem Dağ bu talimatı ciddiye almaz ve göz ardı eder. Bu durumda, Hüseyin Bey'in kavrayamayacağı seviyede bir bakış açısıyla kurumu yönetmeye devam eder. Hayatımda saygı duyduğum ender iş dünyası insanlarından biri Hüseyin Yücel'dir ancak artık kurumu ve kendisine yakışır insanlarla yola devam etmesi gerektiğini umarım.
Özlem Dağ, aldığı "ah'larla Mars'a bile yol alabileceğine inansa da, kendisine koşulsuzca inandığı patronları olduğunu düşünür. Kurumu onsuz adım atamayacak duruma getirmesinden gurur duyar ve bu türün, kurumda çalışan herkes tarafından kabul gören bir norm haline gelmesine neden olur. Onun egosunu kırarak karşı gelen herkesi kurumdan hemen çıkarır, değerlerine veya emeklerine bakmaksızın. Bu zorba tavrını eleştiren herkese yıllardır aynı cevabı verir: "Umulur ki patrona, çalışma bakanlığına veya CİMER'e şikayet et, umrumda değil." Zira yıllardır yaptığı her bencil eylem sonuçsuz kalmıştır.
Son olarak, "dip boyaları çıkmış, dayanılmaz bir hal almış," "zavallı giyiniyor, sorunlarını psikologla çöz," diyecek kadar nezih olmayan bir sektör dışından şahıs, "bu kadın naftalin gibi kokuyor!" diyerek alay ettiğinde, onunla dalga geçip ardından yüzüne gülerek kurum içinde herkesin ağzından onu eleştiren çekirdek ekibiyle birlikte acilen emekliliğe ayrılmalıdır.
Özlem Dağ, etik olmayan bir durumla karşılaştığında hemen “burası İsviçre değil, eğer merak ediyorsan İsviçre'ye git!” demekten hoşlanır. Türkiye'nin en büyük eğitim kurumunun lideri olan bu kişi, bu sözü motto edinmiş durumda ve aslında bu söz pek çok şeyi özetlemekte. Sık sık öğretmen maaşları konusu gündeme geldiğinde, kendi egosunu ve patrona itaat etmeyen politikalarıyla diktatör gibi hareket ederek kurumu yönlendirir. Birisi durumdan şikayet ettiğinde önce patrona topu atar ve ardından da "eğer hoşuna gitmiyorsa kapı orada, yolun açık olsun" der. İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel, çağdaş ve "kurumsal olmalıyız" anlayışına sahip bir yöneticidir ve genel müdürünün işine fazla karışmaz, ki bu aslında doğru bir davranış biçimidir. Ancak örneğin öğretmen maaşları konusunda gereken adımların atılması talimatı verildiğinde, Özlem Dağ bu talimatı ciddiye almaz ve göz ardı eder. Bu durumda, Hüseyin Bey'in kavrayamayacağı seviyede bir bakış açısıyla kurumu yönetmeye devam eder. Hayatımda saygı duyduğum ender iş dünyası insanlarından biri Hüseyin Yücel'dir ancak artık kurumu ve kendisine yakışır insanlarla yola devam etmesi gerektiğini umarım.
Özlem Dağ, aldığı "ah'larla Mars'a bile yol alabileceğine inansa da, kendisine koşulsuzca inandığı patronları olduğunu düşünür. Kurumu onsuz adım atamayacak duruma getirmesinden gurur duyar ve bu türün, kurumda çalışan herkes tarafından kabul gören bir norm haline gelmesine neden olur. Onun egosunu kırarak karşı gelen herkesi kurumdan hemen çıkarır, değerlerine veya emeklerine bakmaksızın. Bu zorba tavrını eleştiren herkese yıllardır aynı cevabı verir: "Umulur ki patrona, çalışma bakanlığına veya CİMER'e şikayet et, umrumda değil." Zira yıllardır yaptığı her bencil eylem sonuçsuz kalmıştır.
Son olarak, "dip boyaları çıkmış, dayanılmaz bir hal almış," "zavallı giyiniyor, sorunlarını psikologla çöz," diyecek kadar nezih olmayan bir sektör dışından şahıs, "bu kadın naftalin gibi kokuyor!" diyerek alay ettiğinde, onunla dalga geçip ardından yüzüne gülerek kurum içinde herkesin ağzından onu eleştiren çekirdek ekibiyle birlikte acilen emekliliğe ayrılmalıdır.